Bir Psikiyatristin Günlüğü

Psych-Istanbul, Cinema-Philia, Tiyatroseverler ve Hayata Dair Ayrıntılar…

"İzzet BEŞKARDEŞ" tarafından yazılmış yazıları görüntülüyorsunuz

Hazine düzenli olarak tahvil, bono, ihale vb. araçlarla piyasadan para çeker ve borçlanır. Bu borçlanmalarda geri ödemeyi de düzenli olarak aylık 5 Milyar YTL ile 9 Milyar YTL arasında yapar. Yani her ay 5 ile 9 Milyar YTL arası geri ödeme yapar. 2-3 yıldır yapılan borçlanmalarda Temmuz ve Ağustos 2008’e öyle bir yük oluşturuldu ki. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş büyüklükte. Hazine’nin borç ödemelerinin 43 Milyar YTL’si Temmuz 2008 ve Ağustos 2008’de.

Yani 5 ile 9 Milyar YTL’yi öderken güçlük çeken, hatta ödeyemeyen, tekrar borçlanan hazine, Temmuz ve Ağustos’ta 43 Milyar YTL ödeyecek. Bu rakam (43 Milyar YTL) yaklaşık 6 aylık ödemeye denk geliyor. Hazine bu parayı bulabilmek için yine borç alma yoluna gidecek ve bulamayacak. Nereden bulsun piyasada para yok. Para bulamayınca ne olacak ekonomik kriz.

YTL olarak para kimde, 2001 krizinden beri bizlere 1.70’lerden dolar satan yabancı fonlarda. Bu krizin tarihini önceden hazırladılar. Bilinçli bir şekilde hazırladılar. Öyle bir tarihe denk getirdiler ki, sorumlusu AKP olmasın istediler. Yani Temmuz, Ağustos 2008’de kim ne yaparsa yapsın kriz kaçınılmazdı.

En önemlisi; Bu krizin sorumlusu kim olacak biliyor musunuz? AKP’nin kapatılmasını isteyen Yargıtay Başsavcısı, belki de (kapatılırsa) Cumhuriyetin Anayasa Mahkemesi ve AKP’ye hayır diyen yurtsever muhalefet. Kapatma davası, tesadüf bu ya Temmuz, Ağustos aylarında görülecek. Belki de kapatma kararı çıkacak.

Diyecekler ki, AKP’ye açılan dava siyasi belirsizlik yarattı, piyasa tedirgin oldu, krizin nedeni budur. Diyecekler ki, AKP’ye açılan dava nedeniyle siz esnaflar, siz çiftçiler, siz memurlar, siz işçiler battınız. Diyecekler ki, AKP’ye açılan dava nedeniyle sizler borçlarınızı ödeyemediniz, işleriniz durdu, 10 yıllardır çalıştırdığınız işyerleri kapanmak zorunda kaldı.

Halbuki öyle değil. Her şey ne kadar güzel olursa olsun, 43 Milyar YTL gibi ödeyemeyeceğiniz bir borcu 2 aya özellikle toplarsanız kriz gelir. Temmuz, Ağustos 2008’i hazırlayan AKP’dir. Kapanma davasını da özellikle hızlandırmak isteyen AKP’dir. Neden başbakan çırpınıp duruyor bir an önce bitsin şu dava diye.

Çünkü dava olmasa kriz kendi kafalarında patlayacak. Bu durumda sorumlunun AKP olduğunu dağdaki koyun bile anlayacak. Bakın bu yazının tarihi 30 Haziran. Türkiye; Ağustos, Eylül, Ekim…. aylarında ekonomik kriz çıkaran Cumhuriyet Başsavcısını, krizi büyüten Anayasa Mahkemesini ve AKP’nin kapatılmasını destekleyen muhalif yurtsever kişi ve kuruluşları konuşacak.

Yazıyı Temmuz’a 1 kala, önceden gönderiyorum ki belki 3-5 kişinin uyanmasına neden olur. Özellikle de AKP destekçilerine, küçük işletme sahibi esnaf, çiftçi, işçi, memur dostlarımıza gönderelim.

İşadamı Rahmi Koç’un, işyerlerinde bıyıklı ve sakallı olanları çalıştırmayacağına ilişkin sözlerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği “bu ayrımcılık” yanıtı yeni bir polemik başlattı. Ancak Yargıtay’ın Başbakan Erdoğan’a yanıt gibi bir karar verdiği ve “Bıyık ve sakal istememek ayrımcılığa girmez. Bıyık ve sakal istememek işverenin yönetim hakkı içine girer” dediği belirlendi.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi üyeleri, işverenin işyerinde bıyıklı ve sakallı olanları çalıştırmama hakkı olduğunu ve bunun ‘ayrımcılık’ olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirterek, “İşle uyuşmadığı zaman bıyık ve sakalı haklı fesih nedeni yapıyoruz. Bıyık ve sakal istememek ayrımcılığa girmez. Bıyık ve sakal istememek işverenin yönetim hakkı içine girer” dedi. okumaya devam edin…

“İzmirli içme suyunda arsenik oranının yüksek olduğunu Melih Gökçek’ten mi öğrenmeliydi?”

İZMİR’de arsenikli su tartışmaları sürerken, AKP İl Başkanı Aydın Şengül, Büyükşehir Belediyesi’ni protesto için tankerle su dağıttı. İl Başkanı Şengül, “İzmirli içme suyunda arsenik oranının yüksek olduğunu Melih Gökçek’ten mi öğrenmeliydi?” dedi. okumaya devam edin…

Bir defasında Türkiye’nin bir nömreli idman neşri “Fanatik” Dergisi dünyanın en güçlü futbolcularından olan C. Ronalda’ya böyle bir sual vermişti:

– Eğer Türkiye kulüplerinden davet gelse, gidersen mi?

Ronaldo ise, idmancı centilmenliyine yaraşmayan tarzda özünden razı şekilde bele cevap vermişti:

– Men, Türkiye adlı devleti tanımıram…

Heee, tanıdın mı Ronaldo? okumaya devam edin…

Cumhurbaşkanı Gül: Adap, usül ve düzene herkes dikkat etmeli…

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir süredir devam eden siyasi tartışmaları izlediğini belirterek, ”Bu tartışmalarda adap, usul ve belli bir düzeye dikkat etmek gerekiyor” dedi.

Gül, Çankaya Köşkü’nde Asya Pasifik Dış Ticaret Bakanları’nı kabulünden önce gazetecilere gündeme ilişkin kısa bir açıklama yaptı.

“Son günlerde kamuoyundaki tartışmaları izlediğini” belirten Cumhurbaşkanı Gül, “26 Mayıs’ta yaptığım yazılı açıklamayı hatırladım. Ve bu konuya tekrar dikkat çekmek istiyorum. Bütün bu tartışmalar yapılırken adap, usul ve belli bir düzeye riayet etmek gerekiyor” dedi.

“Bu şundan önemli; milli birliğimizi, bütünlüğümüzü, ekonomik ve siyasi istikrarımızı muhafaza etmek hepimizin çıkarınadır” diyen Gül, “O bakımından bu tartışmalarda özellikle bu söylediğim unsurlara özen gösterilmesinin önemli olduğu kanaatindeyim” ifadesini kullandı.

Bunun herkes için bugün de geçerli olduğu kanaatinde olduğunu vurgulayan Gül, bu tartışmaları izlerken yazılı yaptığı hatırlatmayı bir kez daha kamuoyunun dikkatine getirmek istediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül, açıklamasının ardından basın mensuplarının soru sorma
taleplerini geri çevirdi.

Demir Kara, 18.06.2008 15:36:18
Breh breh breh breh. okumaya devam edin…

Türkiye’nin en önemli ve köklü müzik topluluklarından biri olan MFÖ, tümüyle kendilerine ait söz ve bestelerden oluşan unutulmaz şarkılarıyla 18 Haziran Çarşamba akşamı saat 21.00’de Kuruçeşme Arena’da sevenlerini coşturacak.

İngiliz The Guardian gazetesi, Başbakan Erdoğan’ın parti grubundaki konuşmasına dikkat çekerken “Türk Başbakanı, İslamcılar ve laik yargıçlara, çatışmaktan kaçınma çağrısını yaparak ayakta kalma mücadelesini veriyor” yorumunu yaptı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın AKP grubundaki konuşmasının yurt dışındaki yankıları sürüyor. The Guardian gazetesi, “Türk Başbakanı, İslamcılar ve laik yargıçlara, çatışmaktan kaçınma çağrısını yaparak ayakta kalma mücadelesini veriyor” yorumunu yaptı.

İngiliz The Guardian gazetesi, Türkiye’deki son gelişmeleri Robert Tait imzalı İstanbul kaynaklı iki ayrı haberinde değerlendirdi. Gazete, “Türk Başbakanı, İslamcılar ile laik yargıçlara çatışmaktan kaçınma çağrısını yaparak ayakta kalma mücadelesini veriyor” başlığını kullandığı haberinde şunları yazdı:
“Türkiye’nin zor durumundaki başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, dün (Salı günü), ülkeyi bölmekle, partisini kapatmakla ve kendisini görevinden uzaklaştırmakla tehdit eden, devletin laik kurumları ile güç mücadelesinde gerilimleri azaltmaya çalışarak siyasi kariyeri kurtarmayı amaçlayan bir girişim yaptı.” okumaya devam edin…

Birileri ekşi sözlük’te döktürmüş 🙂 Bazı yerleri hoş olmuş gerçekten:

  • Çok yorulmayacak bir milli takımdır. Benjamin maça çıkmadan önce karşı takım oyuncularıyla ufak bir söyleşi gerçekleştirdiken sonra Türk Milli Takımı’nı sahaya sürer fakat karşı takımın orta saha oyuncuları sürekli birbirlerine tükürür, kaleci gider korner kullanır, defans oyuncularıysa kendi forvet oyuncularına taban girerler. Hükmen bitmeyen ender maçlar, milli takımımız adına farklı galibiyetlerle sonuçlanır.
  • Benjamin Linus: Telaşa hiç gerek yok, kendinizi yormayın çocuklar, karşı takımda ve hakemler arasında bir casusum var.
  • Takımda sakatlanan oyunculara saglık görevlileri Jack Shepard ve Julliet müdahale eder.
  • Takım kazandıgı her maç sonrasında Hurley tarafından kebapçıya götürülür.

okumaya devam edin…

Arkadaşlar,

Mail gruplarında uzunca bir süredir dönen birtakım iletileri bir şekilde toplu halde internet ortamına aktarma düşüncemi Fuat ile paylaştım. Kendisine uzun bir süre önce bu siteyi açmayı düşündüğümü iletmiş idim. Kendisi de sağolsun beni kırmayarak yazı çizilerini buraya aktarma kararı aldı sanıyorum ki şu anda birkaç mesaj atma telaşesi içerisinde.

Birçoğunuzun sisteme giriş bilgileri sistemde girildi gerçi ama atladıklarım olabilir, siteye okur/yazar/üye olmak için lütfen benimle (veya Fuat ile) temasa geçin. Bir buluşmada, herkese uyan bir zamanda, hepinize blog tipindeki bu sitenin kullanımı hakkında kısa bir bilgi vermeyi düşünüyorum. Benzer bir site oluşumu içerisinde bulunmuş olanların bu eğitime katılması MECBURİ değildir. 😉 Dersler beleştir fakat siteyi hatalı kullananlar tarafımdan erdemle kırbaçlanacaklardır!. 😀 Tüm bu detayları internetli bir buluşmada halledebiliriz diye düşünüyorum.

Kullanıcı adını alanlar ve sisteme giriş yapanlar bu mesaja bir yorum girebilirlerse eğer, çok sevinirim.

Herkese kolay gelsin.