Dünya Sağlık Örgütü, sağlıklı olma halini şöyle tanımlamaktadır; “yalnızca hastalık ya da sakatlık bulunmaması demek olmayıp, aynı zamanda BEDENSEL, RUHSAL ve SOSYAL yönlerden de tam bir iyilik durumudur”.
Tıp Bilimleri arasında psikiyatrinin önemi de bu tanımlamada bulunan üç temel “olmazsa olmaz” ögeyi içinde barındırmasından gelir.
Psikiyatri Uzmanı, insanı bir bütün olarak ele alır. Psikiyatri Uzmanı çalışmalarında; İnsan hakları evrensel beyannamesinin “ırk, din, dil, politik inanç; ekonomik ve sosyal durum ayrımı gözetmeden; herkese, erişilebilecek en yüksek sağlıklı olma TEMEL hakkına sahiptir” ilkesinden hareket eder.
Eski Yunanca “psyche” kelimesi, nefes, hayat, ruh manalarını ifade etmekte ve herkesin karşıtı olarak kullanılmaktaydı. Tıp Bilimlerinin en yenisi sayılabilecek psikiyatrideki, 20. yy da başlayan bilimsel ilerlemeler göstermiştir ki; Beden ve Ruh bir bütündür , ayrıca insan sosyal çeveresiyle vardır.
Fizikzel hastalığı bulunan ya da sosyal çevresince kendine yabancılaştırılmış bir insanın yaşam kalitesindeki düzensizlik, ruhsal durumunu etkilemekte; beyin fonksiyonlarının bozulması sonucu ruhsal yönden düşünce ve davranışlarında düzensizlikle karşılaşan insan fiziksel olarak hastalanabilmektedir. Bu nedenlerle, psikiyatri insanı ruhu ve bedeniyle bir bütün olarak ele alarak inceler
Psikiyatri Uzmanı Kimdir?
Psikiyatri Uzmanı ile Psikolog Farkı
Ruh Sağlığına ilişkin sorun yaşayan, gerek hastalarımızın gerekse ailelerinin nereye müracaat edecekleri hususunda bilgi karmaşası içerisinde kafaları karışmaktadır. Bu bilgi karmaşasına, halkımızı aydınlatacak cevap getirelim istedik. Televizyonlarda, gazetelerde, dergilerde, tüm medyada insanların ruh sağlığıyla ilgili beyanlar veriliyor, tavsiyelerde bulunuluyor, programlar yapılıyor.
Bu işlerle meşgul olanları şöyle sıralayabiliriz: 1. Psikiyatri Uzmanları 2. Psikologlar 3. Pedagoglar 4. Özel danışmanlar 5. Sosyal Hizmet Uzmanları 6. “Yaşam Koçları” 7. Medyumlar 8. Astrologlar 9. Mânevi şifacılar, biyo-enerjiciler 10. Falcılar, büyücüler, cin çıkarıcılar, üfürükçü hocalar…
Bunlardan ilk beş tanesi bilimsel, ahlaklı ve TC yasaları çerçevesinde çalışmak şartıyla, doğru olan adresler ve meslek erbabıdır. Yaşam Koçluğu, kendine ve topluma yabancılaşmış, dostlukları kalmamış Batı insanı için yaratılmış bir meslek / meslek mi ? ( Bilimsel bir okulu ya da gerçekliği tartışılır). Eskilerde bizlere yabancıydı insan şeklindeki “Koç” lar. Hızla çağ atlatılan (?), sanayileşmede sorumsuzca ( çevreye ve insana karşı sorumsuz ) büyük adımlar atan Dünya Devletlerinde; çoğunluğu büyük kentlerde yaşayan, bilgisi/bilgisizliği ile kendine yabancılaşmış, nasıl yaşaması gerektiğini bilemez durumdaki insanlar , şaşkınlık içinde yaşamını sürdürmeye çaba gösteriyor.
Bu gerçeklik, insanların çaresizliklerine “çare arayışlarını ” maddi çıkarları için kullanan bilim adına ortaya çıkan şarlatanların çoğalmasına neden oluyor. Aman dikkat, müracaat ettiğiniz kişilerin mesleki ehliyetlerinin olup olmadığını denetleyiniz. “Koyun” yerine konulduğunuzu fark ettiğinizde yasal haklarınızının takipçisi olunuz. Yedinci ile onuncu gruptakiler; Medyumlar, Astrologlar, Mânevi şifacılar, Biyo-enerjiciler, Falcılar, Büyücüler, Cin çıkarıcılar, Üfürükçü hocalar…, İnanç-Cehalet sömürgenleri birer şarlatandırlar. Ne hazindir ki, en çok da onlara müracaat edilir! Çünkü insanoğlu, bilemediği ve belirleyemediği güçler karşısında çaresiz kaldığında daima korkmuş ve büyüye baş vurmuştur.
Psikiyatri Uzmanları, 6 sene tıp fakültesi okuyup bitirerek Tıp Doktoru diplomasını aldıktan sonra , 5 sene ruh sağlığının korunması ve hastalıklarının teşhis ve tedavisi yönünde eğitim alan “Bilim İnsanları”dır.
Bilim İnsanları, insana ve doğaya saygıyla yaklaşırlar. Temel prensipleri “Önce zarar vermemektir”. Her türlü teşhisi koymak, tedaviyi planlamak, ilaç ve diğer tedavi yöntemlerinin yanı sıra, uygun görülen psikoterapiyi uygulamak da tamamen psikiyatri uzmanlarının sorumluluğu ve yetkisi içindedir. Başka hiçbir meslek grubunun, bunu yapma yetkisi yoktur. TC Yasaları ile de bu yetki sadece Hekim olan Psikiyatri uzmanlarına verilmiştir.
Psikologlar, dört senelik Psikoloji lisansından ya da edebiyat fakültelerinden mezun olurlar ve bu halle hiçbir sağlık sorununa el atamazlar. Psikologlar Klink Psikolog olmak isterlerse, yetkilendirilmiş bir Psikiyatri kliniğinde psikiyatri uzmanları sorumluluğunda yüksek lisans yaparlar, özel eğitimlerle, kurslardan ve çalışma gruplarından geçerek eğitilirlerse, belli testleri uygulayabilir ve/veya Psikiyatri Uzmanının sorumluluğunda psikoterapi yapabilirler.
Klinik psikologlar uzun yıllar süren bir eğitimden sonra Psikiyatri Uzmanının sorumluluğunda psikoterapi uygulayabilirler,ancak kesinlikle ilaç tedavisi öneremezler.
Pedagoglar ruhsal açıdan sağlıklı çocuk gelişimi için eğitici ve öğretici formasyonu sahip olup, tanı ve tedaviyle uğraşamazlar. Tek başlarına “terapi” adı altında mesleklerini icra edemezler. Özel danışmanlar da yeni bir Batı kaynaklı moda rüzgarı: Eğitim danışmanı, aile danışmanı, cinsel sorunlar danışmanı vs. Böyle birisine müracaat etmeden önce mutlaka tıp veya psikoloji eğitiminin olup olmadığını sorgulayın deriz.
Sosyal hizmet uzmanları ise psikiyatri uzmanlarınca teşhisi ve tedavisi düzenlenmiş hastaların genel olarak hal ve gidişlerini takip eden, ihtiyaçlarını tesbit edip bir merkeze bildiren elemanlardır.
Demek ki, eğer bir ruh sağlığı sorununuz mevcutsa, GİTMENİZ GEREKEN İLK VE DOĞRU ADRES PSİKİYATRİ UZMANIDIR. Zaten iyi bir psikiyatri Uzmanı, gerek gördüğü takdirde, sizi diğer tıp dallarından bir uzman ya da diğer yardımcı sağlık personeli ile görüştürecektir.
Yanlış adreslere müracaat ederek, BEDEN VE RUH SAĞLIĞINIZI RİSKE ATMAYIN.
Kaynak : Prof.Dr.Kerem DOKSAT, www.doksat.com