Türkiye gibi ülkelerde huzur ve refahı yakalamak, bir arada yaşamanın sırlarını çözmek için Cippola’nın yaptığı tasnif çerçevesinde aptal olmak gerekir.
Aptallığın faydalarını geçen hafta saydım.
İşte bu nimetlerden yararlanmak için aptal olmak gerekiyor.
Şimdi hemen üzülmeyin:
‘Eyvah! Ben aptal doğmamışım, ben bu nimetlerden yararlanamayacak mıyım?’, diye dertlere düşmeyin.
Zira, aptal doğulmaz.
Aptal olunur!
Üzülmeyin, kader sizi aptal yapmamışsa, isterseniz bu melekeyi sonradan kazanabilirsiniz:
İşte size sonradan aptal olmanın yöntemleri…
1) Aptal çevreden yararlanın:
Biyolojik olarak aptal doğmamışsanız, 3-4 yaşından itibaren etrafınızdaki
aptal büyüklerinizi örnek alın ve onları taklit edin.
Örneğin, evde maç seyrederken bol bol küfredin.
Başta diliniz dönmese de sonradan alışırsınız.
Sakın yılmayın!
Devamlı olarak hakemin, rakip takımın (hangi takımı tuttuğunuz önemli değil, ama siz aptal büyüğünüzün tuttuğu takımı tercih edin. Ne olur, ne olmaz!) anasına avradına kendi ananızın gözünün içine baka baka sövün.
Erkek bir veletseniz, olur olmaz yerde, donunuzu sıyırıp millete pipinizi gösterin. Siz millete pipinizi gösterirken aptal büyüğünüz de sizi motive etsin.
‘Maaşallah oğluma!’
Kız çocuğu iseniz, Televole programlarında seyrettiğiniz üzere, eve gelen misafirlere kalça kıvırın, göbek atın, onlarla bol bol işmaralaşın.
Aptal büyükleriniz, ‘bu kızda iş var! ne canlar yakacak bu!’, dedirtene kadar göbek atın, türkü çığırın, gerdan bükün. okumaya devam edin…