Bir Psikiyatristin Günlüğü

Psych-Istanbul, Cinema-Philia, Tiyatroseverler ve Hayata Dair Ayrıntılar…

"Ali B.B" tarafından yazılmış yazıları görüntülüyorsunuz

Oscar adayları açıklandı

Sinema dünyasının en prestijli ödülleri Oscar’ın adayları açıklandı.

İstanbul– Oscar adayları açıklanırken, başrolünde Colin Firth‘in yer aldığı “King’s Speech” 12 dalda adaylıkla, en fazla aday gösterilen film oldu. Coen kardeşlerin “True Grit” adlı filmi ise Oscar ödüllerine 10 dalda aday gösterildi. Bu filmleri, 8’er adaylıkla “The Social Network” ile “Inception” filmleri izliyor.

27 Şubat 2011’de düzenlenecek olan 83. Oscar törenini genç yıldızlar James Franco ve Anne Hathaway sunacak.

İşte kategoriler ve adaylar:

En İyi Film:

The Social Network
Black Swan
The King Speech
The Fighter
Inception
The Kids are All Right
127 Hours
Toy Story 3
True Grit
Winter’s Bone

 

En İyi Erkek Oyuncu:

Javier Bardem in “Biutiful”
Jeff Bridges in “True Grit”
Jesse Eisenberg in “The Social Network”
James Franco in “127 Hours”
En İyi Kadın Oyuncu:

Annette Bening in “The Kids Are All Right”
Nicole Kidman in “Rabbit Hole”
Jennifer Lawrence in “Winter’s Bone”
Natalie Portman in “Black Swan”
Michelle Williams in “Blue Valentine”
 

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu

Christian Bale in “The Fighter”
John Hawkes in “Winter’s Bone”
Jeremy Renner in “The Town”
Mark Ruffalo in “The Kids Are All Right”
Geoffrey Rush in “The King’s Speech”
 

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu:

Amy Adams in “The Fighter”
Helena Bonham Carter in “The King’s Speech”
Melissa Leo in “The Fighter”
Hailee Steinfeld in “True Grit”
Jacki Weaver in “Animal Kingdom”
 

En İyi Animasyon:

How to Train Your Dragon -Chris Sanders and Dean DeBlois –
The Illusionist – Sylvain Chomet 
Toy Story 3 – Lee Unkrich

Altın Küre Ödülleri sahiplerini buldu

Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in yaşam öyküsünü anlatan “The Social Network” filminin 4 ödül alarak damga vurduğu Altın Küre Ödül Töreni’nde, yıldızların jüri üyelerini yerden yere vuran esprileri şok yaşattı.

Washington– 68’inci Altın Küre ödülleri, Beverly Hills’de düzenlenen görkemli törenle sahiplerini buldu. ”Social Network” filmi, kazandığı 4 ödülle geceye damgasını vurdu. Törende film, en iyi yapım ve en iyi yönetmen ödüllerinin yanısıra, en iyi senaryo ve en iyi beste ödüllerine layık görüldü. Filmin müziğinin bestesini Trent Reznor ve Atticus Ross, senaryosunu da Aaron Sorkin yazmıştı.

FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYINIZ

En iyi erkek oyuncu ödülünü ”The King’s Speech” filmindeki rolüyle Colin Firth, en iyi kadın oyuncu ödülünü de ”Black Swan” filmindeki başarısıyla Natalie Portman kazandı. Bunun yanında, en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü, ”The Fighter” yapımındaki performansıyla Christian Bale, en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü de aynı filmdeki rolüyle Melissa Leo elde etti.

Komedi dalında en iyi film ödülü, ”The Kids Are All Right” filmine giderken, bu alandaki en iyi erkek oyuncu ödülüne ”Barney’s Version” filmindeki oyunculuğuyla Paul Giamatti, en iyi kadın oyuncu ödülüne ”The Kids Are All Right” filmindeki rolüyle Annette Bening değer görüldü. En iyi animasyon ödülü ”Toy Story 3”, en iyi yabancı film ödülü Danimarka yapımı ”In a Better World”e gitti. En iyi orijinal film müziği ödülünü de ”You Haven’t Seen the Last of Me” filminde yazdığı parçayla Diane Warren kazandı.
 

Televizyon yapımları

Televizyon yapımları arasında da en iyi drama ödülü ‘‘Boardwalk Empire”a, en iyi komedi dizisi ödülü ”Glee”ye, en iyi mini tv dizisi/filmi ödülü de ”Carlos”a verildi. Drama dalında en iyi erkek oyuncu ödülünü ”Boardwalk Empire” dizisindeki rolüyle Steve Buscemi, en iyi kadın oyuncu ödülünü ”Sons of Anarchy” dizisindeki performansıyla Katey Sagal aldı. Komedi dizileri arasında da en iyi erkek oyuncu ödülü ”The Big Bang Theory” dizisindeki oyunculuğuyla Jim Parsons‘a, en iyi kadın oyuncu ödülü de ”The Big C” dizisindeki rolüyle Laura Linney‘e takdim edildi.

Mini tv dizisi/filmi dalında da en iyi erkek oyuncu ödülü ”You Don’t Know Jack” yapımındaki rolüyle Al Pacino’ya, en iyi kadın oyuncu ödülü de ”Temple Grandin” yapımındaki performansıyla Claire Danes’e gitti. Televizyon dizileri arasında en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülü ”Glee” dizisinden Chris Colfer‘a, en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülü de aynı diziden Jane Lynch‘e sunuldu.

Törende şok!

Törene, yıldızların jüri üyelerini yerden yere vuran esprileri damgasını vurdu. Törende en sert espriler, sunucu Ricky Gervais‘ten geldi. İngiliz komedyenin “Turist filmi adaylar arasında alındı çünkü jüri, Angelina Jolie ve Johnny Depp ile fotoğraf çektirmek istedi” sözleri jüriye ilk şoku yaşattı. Robert de Niro da, “Bu sektörde hep beraberiz. Film yapımcıları ve yıldızlarla fotoğraf çektiren jüri üyeleri” diyerek ikinci darbeyi vurdu.
 

Jüri ile ilgili iddialar

Öte yandan Golden Globe (Altın Küre) Ödülleri, 80 kişiden oluşan Hollywood Yabancı Gazeteciler Derneği’nce veriliyor. Dernek hakkında, film stüdyolarından rüşvet aldığı iddiaları var.

Altın Küre adayları belli oldu. Başrollerini Colin Firth, Helena Bonham Carter ve Geoffrey Rush’un paylaştığı “King’s Speech” en iyi drama filmi dahil olmak üzere 7 dalda aday gösterilirken, en iyi drama filmi dalında diğer adaylar “Black Swan”, “The Fighter”, “Inception” ve “The Social Network” olarak sıralandı.

Müzikal veya komedi dalında “Alice in Wonderland”, “Burlesque”, “The Kids Are All Right”, “Red” ve “The Tourist” filmleri Altın Küre’ye aday olurken, “The Social Network” ve “The Fighter” filmleri de 6’şar dalda aday gösterildi.

Altın Küre’ye diğer kategorilerde aday gösterilen isimler ve kategoriler ise söyle sıralanıyor;
-Drama filminde en iyi erkek oyuncu adayları: Jesse Eisenberg (Social Network), Colin Firth (King’s Speech), James Franco (127 hours), Ryan Gosling (Blue Valentine) ve Mark Wahlberg (The Fighter).
-Drama filminde en iyi kadın oyuncu adayları: Halle Berry (Frankie and Alice), Nicole Kidman (Rabbit Hole), Jennifer Lawrence (Winter’s Bone), Natalie Portman (Black Swan) ve Michelle Williams (Blue Valentine).
-Müzikal ve Komedi filmlerinde en iyi erkek oyuncu adayları: Johnny Depp (Alice in Wonderland), Johnny Depp (The Tourist), Paul Giamatti (Barney’s Version), Jake Gyllenhaal (Love and Other Drugs) ve Kevin Spacey (Casino Jack).
-Müzikal ve Komedi filmlerinde en iyi kadın oyuncu adayları: Annette Bening (The Kids Are All Right), Julianne Moore (The Kids Are All Right), Anne Hathaway (Love & Other Drugs), Angelina Jolie (The Tourist) ve Emma Stone (Easy A.).
-En iyi yönetmen adayları: Darren Aronofsky (Black Swan), David Fincher (The Social Network), Tom Hooper (The King’s Speech), Christopher Nolan (Inception) ve David O. Russell (The Fighter).
-En iyi yardımcı erkek oyuncu adayları: Christian Bale (The Fighter), Michael Douglas (Wall Street: Money Never Sleeps), Andrew Garfield (The Social Network), Jeremy Renner (The Town) ve Geoffrey Rush (The King’s Speech).
-En iyi yardımcı kadın oyuncu adayları: Melissa Leo (The Fighter), Helena Bonham Carter (The King’s Speech), Mila Kunis (Black Swan), Amy Adams (The Fighter) ve Jacki Weaver (Animal Kingdom).
-En iyi animasyon filmi adayları: “Toy Story 3”, “The Illusionist”, “How to Train Your Dragon”, “Despicable Me” ve “Tangled”.
-Yabancı dilde en iyi film adayları: Meksika-İspanya ortak yapımı “Biutiful”, Fransa’dan “The Concert,” Rusya’dan “The Edge,” İtalya’dan “I Am Love” ve Danimarka’dan “In a Better World”.
-En iyi Senaryo adayları: Danny Boyle ve Simon Beaufoy (127 Hours),Lisa Cholodenko ve Stuart Blumberg (The Kids Are All Right),Christopher Nolan (Inception), David Seidler (The King’s Speech) ve Aaron Sorkin (The Social Network).
-En iyi komedi veya müzikal dizisi adayları: “Glee”, “30 Rock”, “The Big Bang Theory”, “The Big C”, “Modern Family” ve “Nurse Jackie”.
-En iyi drama dizisi adayları: “Boardwalk Empire”, “Dexter”, “The Good Wife”, “Mad Men” ve “The Walking Dead”.
-Müzikal ve Komedi dizilerinde en iyi erkek oyuncu adayları: Alec Baldwin (30 Rock), Steve Carell (The Office), Thomas Jane (Hung), Matthew Morrison (Glee) ve Jim Parsons (The Big Bang Theory).
-Müzikal ve Komedi dizilerinde en iyi kadın oyuncu adayları: Toni Collette (The United States of Tara), Edie Falco (Nurse Jackie), Tina Fey (30 Rock), Laura Linney (The Big C) ve Lea Michele (Glee).
-Drama dizilerinde en iyi erkek oyuncu adayları: Steve Buscemi (Boardwalk Empire), Bryan Cranston (Breaking Bad), Michael C. Hall (Dexter), Jon Hamm (Mad Men) ve Hugh Laurie (House).
-Drama dizilerinde en iyi kadın oyuncu adayları: Julianna Margulies (The Good Wife), Elisabeth Moss (Mad Men), Piper Perabo (Covert Affairs), Katey Sagal (The Closer) ve Kyra Sedgwick (The Closer).
Altın küreler, 16 Ocakta yapılacak törende sahiplerini bulacak.

2010 yılı Nobel Barış Ödül töreni iptal edilebilir. Nedeni ödüle layık görülen Çinli muhalif yazar Liu Xiaobo’nun ödülü teslim alamayacak olması.

 2010 Nobel Barış Ödül töreni tehlikede… Nedeni, ödülü teslim alacak kimse olmaması.

Zira Ödüle layık görülen Çinli muhalif politikacı Liu Xiaobo hapiste… Eşi Liu Xia da polis gözleminde ev hapsinde…

Yani sahibi dışında yalnız aile fertlerine verilen ödülü alacak kimse yok.

İnsan hakları savunucusu ve yazar Liu Xiaobo geçen ay demokrasi yanlısı yazılarıyla Nobel Barış ödülüne layık görülmüştü.

Ancak barış ödülüne sahip olduğu ilan edildiğinde, o Çin Halk Cumhuriyeti hapishanesinde demokrasi savaşının bedelini ödüyordu.

Çin’in tek parti sistemine karşı, demokrasi yanlısı yazıları nedeniyle 2009’da 11 yıllık hapis cezasına çarptırılmıştı.

Ödülün açıkladığı günden itibaren de eşi Liu Xia ev hapsine mahkum edilmişti.

Cezasının tamamlanmasına daha 10 yıl var. Bu durum da 2010 töreninin iptalini gündeme getirdi.

Norveç Nobel Komitesi Başkanı Jaglan, ödülü teslim alacak kimse olmadığından törenin iptal edilebileceğini söyledi:

“Oslo’ya gelmeleri mümkün değil gibi. Bu yüzden ödülü hiç kimse alamayacak. Ama Liu Xiaobo yazılarıyla aramızda olacak. Çok güzel metinleri var. Tören boyunca biri yazılarını okuyacak.”

Çin, diğer ülkelere de Nobel Barış ödülünü boykot etme çağrısı yaptı. 

Rusya, Küba, Kazakistan, Fas ve Irak törene katılmayacaklarını resmen açıkladı, ancak neden belirtilmedi.  1936 yılında Nobel Barış ödülünün sahibi Alman gazeteci Carl von Ossietzky de törene katılamamış, Nazi Almanyası’nı terk etmesine izin verilmemişti.

Kent ve mimarinin İstanbul’u okurlara sunuluyor

YEM Yayın, bu yılki teması ‘İstanbu’u Yazmak’ olan 29. İstanbul Kitap Fuar’nın Onur Yazarı, ünlü mimarlık tarihçisi Prof. Doğan Kuban’ın ‘Kent ve Mimarlık Üzerine İstanbul Yazıları’ adlı kitabının genişletilmiş 2. baskısını yayımladı.

Doğan Kuban, bu kitapla okuyucuyu tarihe sevgi beslemeye ve geleceği eleştirel bir yaklaşımla ele almaya davet ediyor. YEM Yayın, bu yılki teması “İstanbul’u Yazmak” olan 29. İstanbul Kitap Fuarı’nın Onur Yazarı Doğan Kuban’ın Kent ve Mimarlık Üzerine İstanbul Yazıları adlı kitabının genişletilmiş 2. baskısını yayımladı. Ünlü mimarlık tarihçisi Kuban kitapta, 1953’ten bu yana hem tarihçi ve yazar hem de bir İstanbullu olarak edindiği gözlemlerini aktarıyor.

Doğan Kuban’ın Kent ve Mimarlık Üzerine İstanbul Yazıları, bir yandan geçmişin gurur veren fakat giderek varlığı yeni kent kaosu içinde kaybolan mirasını, öte yandan geleceğin düşündürücü karanlığını dile getiren bir seçki. Kitap, okuyucuları tarihe sevgi beslemeye ve geleceği eleştirel bir yaklaşımla ele almaya davet ediyor.

100’e yakın fotoğraf ve gravürün yer aldığı 372 sayfalık kitapta, Kuban’ın özellikle Osmanlı Mimarisi (YEM Yayın, 2007) adlı kitabında ayrıntılı olarak anlattığı bazı anıtlara ilişkin bilgilerin yer aldığı yazılar, yerini, kentsel ve sosyal gözlemlere ağırlık veren yeni yazılara bırakmış. Böylece kitap, betimlemeden çok eleştirel gözlemlere ağırlık veren bir üslup kazanmış.

Kuban, “Eski İstanbullu” adlı şiiriyle başlayan kitabında okuyuculara çok zengin bir İstanbul panoraması sunuyor ve İstanbul’un arkeolojisinden Romalı-Bizanslı kimliğine, Osmanlı dönemindeki gelişmesinden son elli yılda geçirdiği dönüşümlere; Boğaziçi, Ayasofya, Topkapı Sarayı, Süleymaniye gibi simgelere; İstanbul’da yaşanan kültürel ikilemlerden yeni kentlilere kadar çok sayıda olguya değiniyor.

İstanbulluların yaşadıkları kenti sevmeleri kadar sorgulamalarının da önemli olduğunu vurgulayan Kuban’a göre, en büyük ve en güzel kentimize ve onun gelişimine eleştirel bir gözle bakmamız gerekiyor.

Her şeye karşın umutlu bir tablo çizen Kuban, bunu belki de en güzel şu sözleriyle ifade ediyor: “Topoğrafyanın ve tarihin mirası olmasa, İstanbul’da güzeli bulmanın artık çok zor olduğunu itiraf etmeliyim. Ancak İstanbul’un hâlâ yok edemediğimiz doğal mekânları var. Deniz ve tepelerle oluşan, kıyılarla insanın gözünü uzaklara sürükleyen mekânlar.

Üsküdar’la Beşiktaş ve Eminönü arasında gidip gelirken, Bebek’ten Kandilli’ye geçerken, Kadıköy’den Köprü’ye gelirken, Sarayburnu’ndan Boğaz’a bakarken, köprülerden geçerken, kıyı yollarında dolaşırken, Boğaz’dan Karadeniz’e açılır ya da Karadeniz’den Boğaz’a girerken, Marmara’dan ya da Salacak’tan İstanbul’a bakarken, hangi kültür tabakasından gelirseniz gelin bakmaya doyamayacağınız güzellikler var.

Hele bunları baharın, dumanla kirlenmemiş bir sabahında, güneş sizi ısıtmaya başladığı zaman, İstanbul’un bir kıyısında, bir kahvesinde, hafif sisler içinde, Sisley’den bir tablo gibi algıladığınız zaman insanların yaptığı bütün kötülükleri unutabilirsiniz. Hafif bir kader ezikliğiyle belki affedebilirsiniz bile. Düşünceyi katmadığınız saf algı anlarında İstanbul’dan daha güzel bir kent olmadığını, dünyayı burada yaşadığınız için şanslı olduğunuzu bile düşünmeye başlayabilirsiniz…”