Bekir Coşkun
Zenginimiz bedel öder, askerimiz fakirdendir…

 

“SEFER tası bakırdandır

Yemen yolu çamurdandır

Zenginimiz bedel öder

Askerimiz fakirdendir…”

Ne zaman “bedelli” yazısı yazsam, bu eski  asker türküsünü en başa koyuyorum.

Çünkü bu bir eski çığlıktır…

Gözü kör olsun, yoksulluğun çığlığı…

Postalından palaskasına, karavanasından nöbetine kadar, herkesin en eşit olduğu “kutsal görevde”  dahi, zenginliğin karşısında çaresiz yoksulluğun çığlığı…

Zengin para verecek ve askerlik yapmayacak… Parası olmayan dağlara gidecek, zenginin yerine karanlık çukurlarda evini özleyip ağlayacak, gerekirse vurulacak…

Belki de hiç dönmeyecek, zenginin yerine…

Bunu önermek, istemek, savunmak…

Bu kadar yitirdi mi kendini Türkiye…

Benim asıl söylemek istediğim ise:

Bu açılan görülmemiş kampanya, bu akıl almaz lobi, bu internet  bombardımanı… Kamuoyunu  aylardır dürten bu üstün çaba…

İyi de, başka zamanlar nerelerdesiniz?..

Yüzlerce çocuk kaybolduğunda, kızlar saçlarından tutulup sürüklendiğinde, emeğini arayan işçiler havuzlara sürüldüğünde, çiftçiler domateslerini, besiciler  sütlerini asfalta döktüğünde… Diyelim ki; İstanbul’un ormanlarından Akdeniz’in koylarına… Karadeniz’in yeşilinden Marmara Denizi’ne kadar, doğamız yağmalanıp çalındığında…

Dev ulusal varlıklarımız ele peşkeş çekildiğinde…

Türkiye, AB umudunu yitirdiğinde…

Laiklik suç, Atatürkçülük kabahat sayıldığında ve sesi çıkan herkes hapishanelere doldurulduğunda….

Nerelerdeydiniz?..

Anlıyorum ki derdiniz vatan-millet değil, sadece nalıncı keseri gibisiniz…

Şimdi; sizin ve sizin gibilerin duyarsızlığı yüzünden çağdaşlaşamamış, yönünü yitirmiş, şaşkın ve  mutsuz bir ülkede “modern dünyada olanı” istiyorsunuz, öyle mi?..

Ne hakla?..

bcoskun@htgazete.com.tr