Bolu Express Gazetesi-İmdat Arslan

SAĞLIKLI BİR TOPLUM ADINA RUH SAĞLIĞI MERKEZİ…

 

   

Bir insanın mesleğini sevip sevmediğini, yaptığı işlerle anlayabilirsiniz.

   Tıpkı Dr. Hülya ENSARİ Hanımefendinin yaptıkları gibi

   Dr. Hülya ENSARİ, Ruh ve Sinir Hastanesi Başhekimi.

   Ayrıca, bu hastaneye bağlı olarak kurulan, hastanede tedavisi yapılan hastaların gündüz hastaların rehabilitasyonu için açılan, TOPLUM ve RUH SAĞLIĞI MERKEZİ için gecesini gündüzüne katan çalışkan bir hekim.

   Sayın Ensari, yurtdışında Finlandiya ve İtalya da toplum temelli ruh sağlığı modelini inceleyerek bunun bir örneğini Bolu’da yaşama geçiren kişi.

   Bu merkez; Ankara, Zonguldak, Bartın, Düzce, Karabük ve Kırıkkale gibi illeri içine alan Bolunun merkez olarak kabul edildiği bölgesel bir proje.

   Burada amaç; aile hekimleriyle ve hasta aileleriyle koordineli çalışarak ruh sağlığı yerinde olmayan hastaları daha doğrusu toplumda deli diye tabir edilen hastaların ilaçsız olarak,Toplum Ruh Sağlığı Merkezinde REHABİLİTASYONUNU YAPMAK.

   Geçtiğimiz Pazartesi günü Köroğlu Gazeteciler Cemiyeti Yönetimi ve üyeleri olarak Sayın Hülya ENSARİ’nin Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezini ziyarete gittik.

   Sayın ENSARİ ve ekibinin kısıtlı olanaklarla yaptıkları iyileştirmeleri ve hizmetleri gördük.

   Türkiye de ilk olan bu uygulama aslında dünyada çağdaş bir sağlık anlayışının ürünü.

   Bu ünite, merkez ve ilçelerdeki hastaları tespit ederek işe başlamış.

   Şu ana kadar 496 adet hastaya ulaşılmış ve kayıt altına alınmış. Bu hastaların 147 si aralıklarla bu merkeze gelerek kıt imkanlarla rehabilite ediliyor.

   Şimdilik günde 20 hastayı çeşitli faaliyetlerde (müzik, resim, el sanatları) bulundurarak, yitirdikleri yetilerini tekrar kazandırılma yoluna gidiliyor.

   Her hastanın bağlı olduğu bir hemşiresi var. Bu hemşirelerin Türkiye’de ruh sağlığı konusunda isim yapmış hocalardan mesleki anlamda bilgilendiklerini öğrendik.

   Toplumda, Şizofreni hastalığı denildiğinde, bu hastalığın genetik bir geçme yatkınlığı akla gelmeli.

   Ayrıca bu hastalığın, insanların hayatını ciddi anlamda sarsacak(askerlik, savaş, ve çeşitli stresli ortamlarda) ortaya çıktığı bilinmeli.

   Hülya Hanımın kendi elleriyle sıktığı bir kartopu ile başlayan bu anlamlı proje, şimdilerde yuvarlanarak koca bir hizmet birimi haline gelmiş.

   Hülya Hanım bir yandan yoğun şekilde bu merkezle uğraşırken, diğer yandan da hasta ailelerinin kuracağı bir dernek için çalışıyor.

   Bu derneğin parasal problemlerini çözmek içinse, derneğe maddi getirisi olan projeleri de hayata geçirmeye çalışmış.

   Ancak gelinen noktada böylesi örnek bir sağlık merkezinin ciddi problemleri var.

   Öncelikle fiziki anlamda iyileştirmelerin ve binaların içindeki donanımların acilen giderilmesi gerekiyor.

   Bunun içinde 260 BİN LİRA GİBİ BİR KAYNAĞA ihtiyaç var. Saygıdeğer Ahmet BAYSAL amca bu anlamda kendisinin öncülüğünü yaptığı bir kampanya ile çözme yoluna gitmeyi istiyor.

   Ahmet amcanın Bolu dan ve Bolululardan ilk defa bu anlamda öylesi bir isteği oldu.

   Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezine BOLULULARIN HEP BİRLİKTE EL ATMASI GEREKİYOR.

   El atmadan öncede, bir kez olsun Gölyüzü Mahallesindeki eski MİT binasının olduğu, şimdiler ise, Toplum Ruh Sağlığı Merkezi olan bu yere bir kez gitmelerini ve oradaki çalışmaları ve bu merkezde çalışan personelin yaydığı özverili havasını solumaları gerekir…

   Bolu halkı, sağlık camiası, hasta ve hasta yakınları Hülya ENSARİ gibi önce insana, sonra başhekime sahip olduğu için gurur duymalı…