Türkiye’de özellikle yerli turistlerin tercih ettiği Çeşme, 2010 sezonunu sadece otelleriyle değil, plajları, eğlence merkezleri hatta sokaklarıyla da tam kapasite geçiriyor.

Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü’nden edinilen bilgiye göre, özellikle pazar günleri Çeşme ve Alaçatı’ya giren araç sayısı rekor kırıyor. 18 Temmuz Pazar günü 12 bin 814, 25 Temmuz Pazar günü ise 12 bin 422 aracın girdiği Çeşme ve Alaçatı’ya yapılan tahmini hesaplamaya göre, sadece bir günde giren insan sayısı 60 bini buluyor. Kış aylarında nüfusu 28 bin olan ilçeye 2 katı kadar insan sadece bir günde giriş yapıyor. İzmir ve ilçeleriyle Manisa ve Aydın’dan da çok sayıda ziyaretçinin hafta sonu günübirlik tatil yeri tercihi olan Çeşme, feribot aracılığıyla karşı komşusu Sakız Adası’ndan gelen turistlere de ev sahipliği yapıyor.
İlçede hafta sonu yol altyapısının yetersiz olması nedeniyle özellikle plaj tesisleri, eğlence merkezleri ve restoranların bulunduğu bölgelere giden yollarda trafik sıkışıklığı yaşanıyor.
Hafta sonu plajların tamamen dolduğu ilçede, girişleri ortalama 35 lira olan sahil kulübü tarzı tesisler de kapasite yetersizliği nedeniyle kapılarını kapatmak zorunda kalıyor.

‘Turizmde dünya markası olmaya aday’

İlçedeki otellerin doluluk oranı, sezon başından bu yana yüzde 95 civarında seyrediyor.
Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Veysi Öncel, diğer turizm merkezlerine göre çok fazla yatak kapasitesi bulunmayan Çeşme’nin son yıllarda moda haline geldiğini, büyük talep gördüklerini ifade etti. Hafta sonunda balık restoranlarında yer bulmanın mümkün olmadığını dile getiren Öncel, Çeşme ve Alaçatı’nın, bu yıl Türkiye’deki en popüler tatil merkezleri haline geldiğini söyledi.

Öncel, Çeşme’nin deniz-kum-güneş turizmi ve eğlence merkezi olmasının yanında, diğer bölgelerden farklı olarak rüzgar sörfü, termal turizm imkanları ile ulaşım kolaylığı avantajlarına da sahip olduğunu bildirerek, şunları kaydetti: ”Çeşme, gelecekte sadece Türkiye’de değil, dünyada sayılı tatil beldesi olmaya aday. Ancak, Çeşme’nin dünya çapında marka olabilmesi için mutlaka kaliteli ve marka olmuş oteller ve restoranları kendisine çekmesi gerekiyor. Türkiye’de böyle bir turizm merkezi yok. Bodrum ve diğer yerler bu şansı kaçırdı. Ama Çeşme’nin halen şansı var. Çeşme, zengin ve para harcamaktan kaçınmayan kesimi hedeflemesi gerekiyor. Bodrum ya da başka bir bölgeyi rakip olarak görmüyoruz, farklı bir destinasyon olmaya çalışıyoruz.”