İlaç Takip Sistemi (İTS) kapsamında Mayıs ayı içinde başlatılan karekod uygulaması gereği, firmalara karekodsuz ilaçları 1 Temmuz’a kadar değiştirmeleri için tanınan süre bugün sona eriyor. Yarından itibaren eczaneler, karekodu bulunmayan ilaçları yurttaşlara veremeyecek.

Türk Eczacıları Birliği (TEB) Genel Sekreteri Özgür Özel, İlaç Takip Sistemi’nin 16 Mayıs’ta uygulamaya konulduğunu, bu tarihten itibaren eczaneler tarafından karekodlu ilaçların satışının sisteme bildirilmesinin zorunlu hale geldiğini anımsattı. Sağlık Bakanlığı’nın, ambalajında karekod bulunmayan ürünlerin ise ”G2D” adı verilen geçici karekodların yapıştırılması yöntemiyle satılabilir hale geleceğini belirttiğini anlatan Özel, ilaç firmalarının sorumluluğunda olan bu uygulamaya, firmaların yeterince önem vermediğini ve verilen sürelerde işlemleri tamamlayamadığını söyledi.

Özel, Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan yönetmelik gereğince, 1 Temmuz 2010 Perşembe gününden itibaren, karekodsuz ilaçların satışına izin verilmeyeceğini vurgulayarak, şunları söyledi:
”Karekodlu ilaçların satışının İlaç Takip Sistemi’ne bildirimi için eczaneler bir bilgisayar işletim programına ihtiyaç duymaktadırlar. İhtiyaç duyulan eczane paket programı, karekod okuyucu gibi donanımların temini konusunda, Birliğimiz, Eczacı Odalarımız ve eczacılarımız üzerlerine düşeni fazlasıyla yerine getirmiştir.

Ayrıca, Haziran ayı başında yapılan değerlendirmede, firmaların sorumluluğunda olan karekodsuz ilaçların karekodlu hale getirilmesi için, bu ilaçların tespiti ve bildirim işlemlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla, Birliğimizin girişimleri ile eczane paket programlarında ‘Karekodsuz İlaç Bildirim Modülü’ oluşturulması sağlanmıştır. Bildirimlerin ecza depoları aracılığıyla ilaç firmalarına iletilmesi böylelikle firmaların da karekodsuz ilaçları G2D (geçici karekod) ile etiketli hale getirmesi için bir sistem kurulmuştur.”
 

Her dört ilaçtan biri karekodsuz

Hala çok sayıda karekodsuz ilaç bulunduğunu ifade eden Özel, ”Şu ana kadar elde edilen tüm veriler, eczanelerdeki her 4 ilaçtan en az birinin karekodsuz olduğunu göstermektedir. Bu durum, 01.07.2010 tarihinden itibaren satışı mümkün olamayacak olan bu ilaçların, eczaneler tarafından depolar aracılığıyla firmalara iadesini zorunlu kılacaktır. Firmaların, bu ilaçları karekodlu hale getirmesi için de 15 günlük ek süreye ihtiyaç duyulacağı değerlendirilmektedir” diye konuştu.

Özel, her 4 ilaçtan en az birinin karekodsuz olmasının, reçetelerin 4 kalem ilaç içerdiği göz önünde bulundurulduğunda, reçetede yer alan en az bir ilacın eczane tarafından verilememesi ve hemen her reçetenin karşılanmasında sorunla karşılaşılması anlamına geleceğini bildirdi.
TEB’in bu süreçte, İlaç Takip Sistemi ve karekodsuz ilaçların durumu hakkında ilgili Bakanlıklar ve Sosyal Güvenlik Kurumu yetkililerine düzenli olarak bilgi verdiğini dile getiren Özel, eczanelerde bulunan ilaçların iade sürecine girmeden karekodlu hale getirilmesi ve vatandaşın ilaç temininde sıkıntı yaşamaması için 1 Temmuz Perşembe gününe kadar tanınan sürenin uzatılması gerektiğini kaydetti.

Özel, eczanelerin bu uygulamaya hazır olmasına karşın karekodsuz ilaçların mevcut hali ile satışı için verilen sürenin yetersiz olduğu uyarısında bulunduklarını ifade ederek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ve diğer ilgili yetkililerle çözüm için biraraya gelmek ve konuyu mütalaa etmek istediklerini söyledi. Bunun için Bakan Dinçer’den randevu talep ettiklerini belirten Özel, görüşmenin gerçekleşmesi halinde karekodsuz ilaçlar ile ilgili son verileri Bakan Dinçer’e ileteceklerini bildirdi. Özel, ”Bu erteleme talebi, firmaların verilen süre içerisinde karekodsuz ilaçların karekodlu hale getirilmesi sürecini tamamlamamış olmasından kaynaklıdır” dedi.

Karekodsuz ilaçların satılamaması halinde vatandaşların mağdur olacağını öne süren Özel, ”1 Temmuz tarihinden itibaren oluşacak yeni kaos ortamından, en fazla hastalarımız ve biz eczacılar zarar göreceğiz. Bugüne kadar üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmiş olan biz eczacılar, hastalarımızın ilaca ulaşma özgürlüğünü engelleyecek ve gerçekçi olmayan geçiş sürecinin uzatılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.