Uluslararası İstanbul Film Festivali kapsamında “Sinema Onur Ödülü” verilmek üzere yapımcı ve yönetmen Uluslararası İstanbul Film Festivali Türkiye’ye geldi. Sevilen yönetmene ödülü Beyoğlu Emek Sineması’nda ”Belalı Düğün” filminin gösteriminden önce törenle verildi.

Sinemanın usta karakter oyuncusu, yapımcı ve yönetmen John Malkovich‘e, 28. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin ”Sinema Onur Ödülü” verildi.

Malkovich’e ödülü, Beyoğlu Emek Sineması’nda ”Belalı Düğün” filminin gösteriminden önce törenle takdim edildi. Kaldığı otelden Emek Sineması’na İstiklal Caddesi boyunca yürüyerek gelen Malkovich’e sinemaseverlerin ilgisi büyük oldu. Malkovich’ten imza almak veya beraber fotoğraf çektirmek için sinemaseverler birbiriyle yarıştı.

Malkovich, sinema salonundaki törende, İstanbul’a yeniden gelmenin kendisini çok memnun ettiğini, festivale davet edildiği için onur duyduğunu belirterek ”Bilmiyorum hak ettim mi, hak etmedim mi? Ama bu sıcak karşılama için çok teşekkür ederim” dedi.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Eczacıbaşı da, Malkovich’e ödülünü verirken, sanatçının ”en çok beğendiği oyunculardan” biri olduğunu, Türk izleyicisinin de kendisiyle aynı fikri paylaşmasından memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Uluslararası İstanbul Film Festivali 2008-2009 ”Sinema Onur Ödülünü” alan Malkovich de, ”Kariyerim boyunca yaptığım her filmden çok büyük keyif aldım, bunun için de ödüllendirilmek çok büyük bir kıvanç, çok teşekkür ederim” diye konuştu.

Basınla bir araya geldi

Malkovich, tören öncesinde, basın mensuplarıyla bir araya gelerek soruları da yanıtladı.
Türkiye ve İstanbul Film Festivali hakkında düşünceleri sorulan Malkovich, festivale daha önce katılmadığı için bir şey söylemesinin doğru olmayacağını belirterek ”Türkiye’ye de daha önce sadece bir kez geldim. O zaman çok büyük keyif aldığımı hatırlıyorum” dedi.
Malkovich, ”Türk sineması” hakkındaki düşüncesinin sorulması üzerine, Türk sineması ya da başka bir dünya sineması hakkında çok fazla bilgisi bulunmadığını, kendisini bir şeyler söyleyecek kadar donanımlı görmediğini belirtti.

”Uzun süredir ABD dışında yaşaması”, ”ABD ve Avrupa sinemasını karşılaştırması” ile ilgili sorular üzerine Malkovich, Avrupa’da yaşamasının sebebini ”birlikte olduğu kadın ve çocuklarını Avrupa’da yetiştirmek istemeleri” şeklinde açıkladı.

Malkovich, ABD ve Avrupa sineması arasındaki farka ilişkin de, ”ABD’de bir iş üretme odaklı, aynı zamanda kar elde ederek kendinizi rahat rahat ifade edebileceğiniz bir yaratım süreci var. Avrupa’da çekilen filmlerin bu denli kar modeline bağlı olduğunu söylemek doğru olmayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

”Oynayacağı rolü seçerken dikkat ettiği unsurların” sorulmasına karşılık John Malkovich, seçilmiş senaryolar arasından tercih yaptığı için seçme şansının çok kısıtlı olduğunu söyledi. Yine de senaryoya karar verirken çok büyük gişe başarısı getirmesi gibi bir endişesi olmadığını ifade eden Malkovich, ”Yapmak istediğim şeye en yakın olanı seçerek kariyerime devam etmeye çalışıyorum” dedi.

Malkovich, Güney Afrikalı bir edebiyat profesörünü canlandırdığı son filmi ”Disgrace-Utanç” filminde oynamaya kendisini çeken unsurun sarılmasına karşılık, kişinin kendisi ya da toplumla çatışmasını içeren dramları çok sevdiğini, ayrıca senaryonun uyarlandığı öykünün de çok başarılı olduğunu ifade etti.

John Malkovich, filmdeki karakterin kızıyla olan ilişkisinin de kendisini çok etkilediğini bildirdi.

”Disgrace” filmine ilişkin yöneltilen bir soru üzerine Malkovich, ”henüz filmi izlemediğini, filmin yönetmeninin kendisine bir DVD gönderdiğini, ancak bu DVD’nin çalışmadığını” anlattı.

Malkovich, son dönemde senaryolar okuyarak zamanını geçirdiğini ifade ederek, bu senaryolar içerisinde 1974 yılında Kıbrıs’ta meydana gelen çatışmaları konu alan ”Ceasefire” adlı bir öykünün de olduğunu bildirdi. Bununla birlikte tiyatrodan hiç kopmadığını dile getiren Malkovich, geçen yıl Meksika ve Paris’te oyunlar yönettiğini kaydetti.