Yeter artık yahu
 

BAKIN konuşan insan herhangi biri değil.

Cumhuriyet Ordusu’nun yetiştirdiği en sakin komutanlardan biri.

Son iki yılda demokrasiye, Anayasa’ya, meşruiyete bağlığını otuz kere ispatlamış bir insan.

Hani o kendini demokrat sanıp ortalıkta fink atan sözde liberallerden değil.

Kimsenin dolduruşuna gelmiyor, kimseyi dolduruşa getirmeye çalışmıyor..

Hep temkinli konuşuyor.

“Ordunun morali bozuk.”

Haber Türk gazetesinden Fatih Altaylı ve Murat Bardakçı’ya söylüyor ve devam ediyor:

“Morali bozuk bir ordu, ülkenin sorunudur.”

Kim diyor bunu?

Türkiye Cumhuriyeti Ordusu’nun Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ:

Tarihin yarattığı en acımasız coğrafyayı vatan yapmış bir ülkenin ordusunun komutanı diyor.

* * *

Arkadaş, bu laf çok ağır.

Cumhurbaşkanı için ağır.

Başbakan için ağır.

Ana muhalefet partisi başkanı için ağır.

Muhalefet için ağır.

Hepimiz için ağır.

Eğer bizler her akşam yastığa başımızı, “ordusunun morali bozuk bir ülkenin vatandaşı” olarak koyuyorsak, bu lafın da hepimize koyması lazım.

Tarihi boyunca ülkesine şerefle hizmet etmiş bir orduya, içinden çıkmış beş on sivri zekâlının yaptığı yanlışlar, geri zekâlılıklar yüzünden bu kadar saldırılıyor; onuru bu kadar ayaklar altına alınıyor ve bu ülkenin siyasetçisi, şusu busu buna izin veriyorsa yazıklar olsun bize.

Evet yazıklar olsun.

Artık ben de inanıyorum.

Asimetrik bir savaş var.

Karşısında orduyu pestile çevirmeye, askeri sokağa çıkamaz hale getirmeye ant içmiş, yeminli bir güya liberal müminler ordusu, ha babam gerilla savaşı yapıyor.

Eline ne geçirse, doğru mudur, değil midir bir saniye düşünmeden, sormadan etmeden vuruyor, kaçıyor.

Kendini savcının yerine koymuş.

O yetmemiş, hâkim olmuş.

O da yetmemiş, sandalyeye tekmeyi atmış, ipi çekmiş…

Aynı zamanda infaz memuru.

Vuruyor da vuruyor.

Ne insafı kalmış, ne mantığı.

Vicdanı desen zaten hiçbir zaman olmamış.

Kendi gibi düşünmeyen kim varsa, etiketi hazır:

“Darbeci, cuntacı, şucu bucu, öcü…”

Herkes susturulmuş, ağzını açan damgalanıyor.

* * *

“Ordunun morali bozuk…”

O ordu ki, hâlâ gece yarıları sınır boylarında teröristin karşısında nöbet tutuyor.

Yanımızdaki İran.

Savaş çıktı çıkacak.

Dünyanın başına tebelleş olmuş ne kadar mesele varsa, kapı komşumuz.

Ve bu bölgenin tek istikrar ülkesinin ordusunun haline bakın.

Başındaki komutan ağlamaklı.

“Moralimiz bozuk” diye, ta şuramıza, kalbimize sesleniyor.

“Arkadaş yeter artık, moralimiz bozuk.”   

Artık bu sorumluluk hepimize ait.

Bu feryat hepimizin yüreğini yakmalı.

Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, Sayın ana muhalefet partisi başkanı, sayın parti başkanları.

Ey siyasetçiler.

Ordunuzun morali bozuksa bundan medet ummayın.

Kimse sanmasın ki orada kaymaklı bir siyasi rant, oy haline dönüşecek bir mama var.

Tabii bizler, susturulmuş, pusturulmuş, sindirilmiş bizler.

Biz de şunu çok iyi bilelim;

Bir millet olarak, ordumuzun moralinin bu kadar yerlerde süründürülmesine müsaade ediyorsak, tarihin hepimize vereceği ağır derse hazır olalım.

Bir vatandaş olarak ben de Genelkurmay Başkanı ile birlikte haykırıyorum.

“Yeter yahu…”