Tanım ve Genel Bilgiler

’Onyomanya’ yani alışveriş bağımlılığı isminin kökeni Yunanca Onyomanya, onyos satılık-sahn alma, manya saplantıdan geliyor. İlk kez 1915 yılında tanımlanan alışveriş bağımlılığı, aynen alkol ya da uyuşturucu bağımlılığı gibi ciddi bir davranış bozukluğu olarak görülüyor.

Bağımlılar yalnızlık, mutsuzluk, sinirlilik, engellenme, kendini ifade edememe gibi depresyona neden olabilecek etkenlerden dolayı, aşın derecede harcama yaparak alışveriş yapıyor ve kendilerini sadece alışveriş yaptıkları zaman iyi ve mutlu hissediyor. Bu iyi ve mutlu olma hali, genelde kişinin kendini diğer insanlardan üstün görmesine neden oluyor.

 Alışveriş bağımlılığının toplumun ne kadarını etkilediği net olarak bilinmiyor. Çünkü pek çok kişi, alışveriş bağımlılığının bir problem olduğunu düşünmediği için profesyonel yardım almıyor. Ancak bağımlıların genellikle kadınlar arasından çıktığı bilinse de, bu hastalığa yakalanan erkeklerin sayısının da küçümsenmeyecek kadar çok olduğu düşünülüyor. Erkekler daha çok cep telefonu ya da bilgisayar gibi elektronik eşyalar alırken, kadınlar genellikle giysi, kozmetik, mücevher, ayakkabı ve çanta alıyor. Kadınlarda görülen alışveriş hastalığı, ortalama 17-30 yaşlan arasında başlıyor. Alışveriş bağımlıları, alışveriş öncesi kontrol edilemez bir istek hali ve haz yaşarken, alışveriş sonrasında yoğun bir suçluluk hissi duyuyor.

Literatüre “Oniomania” olarak geçen alışveriş bağımlılığı en az diğer bağımlılıklar kadar riskli ve acı verici olup finansal çöküşe, enkaz haline gelmiş ailelere, yürümeyen ilişkilere, iş ve itibar kaybına sebep olabilir.

Evreler

Alışveriş bağımlılığın erken evrelerinde kişi bu tarz bir problemi olduğunu farketmez ve alışveriş davranışına mümkün olduğunca zemin hazırlar.

Orta evrelerde alışveriş yapmak için bahaneler bulmanın yanı sıra kişi kendini bu durumu kontrol edebileceğine inandırır.

En son aşamada da davranışı tamamen kötüye kullanarak, “Bu yaşamla başa çıkabilmek için tek yolum”, “Bunu hakediyorum” gibi kendini kandırma yöntemleriyle durumun ciddiyetini inkar eder.

Erken yetişkinlik dönemlerinde başlayan alışveriş bağımlılığı genelde duygu durum bozuklukları, kaygı bozuklukları, yeme bozuklukları, dürtü kontrol bozuklukları veya kişlilik bozukluklarıyla beraber görülür.

Öfke, İçerleme

Alışveriş bağımlılığı, yani kompulsif satın alma davranışı kadınlarda daha yaygın olmakla beraber satın alınan objeler değişse de erkeklerde de görülür. Tedaviye gelince; kadınlar çıkış kapısını görür, fakat geçmek konusunda direnç gösterir, erkekler de kapıyı zor görür, ama kolay geçerler. İçgüdüselliğini reddeden alışveriş bağımlılıları hem yöneten, kontrol eden hemde kontrol edilen mağdur kişi rolündedirler.Çoğunlukla başkalarının yaşam gücüyle ayakta kalırlar ve küçük çaplı suçlara meyillidirler. Hafızaları, karar verme yetileri zayıflamıştır.

Alışveriş bağımlılığı süreci de diğer bağımlılıklarda da olduğu gibi planlama, edinme anı, keyif ve pişmanlık şeklinde gelişir.

Bağımlılarda genellikle siyah beyaz düşünme, sonuna kadar tüketme davranışı ailede maddi problemlere, iş hayatında zorluklara ve itibar kaybına neden olur. Evde bağımlı ebeveynlerin olması, ebeveynlerin yetişkin görünümlü çocuklar, çocukların da ebeveyn rolünde olması durumunu yaratır. İnkar etme , “Ailemin ihitiyaçlarını karşılıyorum” “İhtiyacı olanlar için yapıyorum” gibi içinde bulunulan durumu rasyonelize etme yoluna gidilir.

Alışveriş bağımlılığının ileri safhalarında boyun sırt ağrıları, baş ağrısı, dalgınlık, unutkanlık ya da alışveriş sırasında çarpıntı, sıcak basması, uykusuzluk, istenilen şeye ulaşılamadığında gerginlik, titreme görülebilir.

Alışveriş bağımlılığının ileri safhalarında başkalarının kaynaklarını kullanma, borçlanma, sadece davranışı besleyen kişilerle görüşme, düşünmemek için kendini sürekli meşgul tutma, yoğun intikam duygusu, depresif ruh hali, ortada bir sorun yokmuş gibi davranma, yüzleştirildiğinde kaçınma, üzerine alınmama, sorunun artışını izleme, delirme korkusu, zayıf sınırlar, diğerlerinin davranışlarına tolerans göstermeme, incitilmeye müsade etme, şikayet etme, suçlama,patolojik yalan söyleme, kendi yerini korumak için kontrol etme çabası ve karşılanmamış kişisel ihtiyaçlar sıklıkla görülür.

Alışveriş Bağımlılığının Çelişkisi

Dört tarafımız bizi satın almanın mutlu edeceğine fena halde ikna eden reklamlarla çevriliyken, politikacılar ekonomiyi canlandırmak için satın almamız gerektiğini söylerken ve biz de etrafımızdakiler neye sahipse aynılarına, belki de daha fazlasına sahip olmak için yanıp tutuşurken kaçınılmaz olarak tüketim bizim sosyal değerimizin bir ölçüsü haline geliyor. Tüketimin son yıllardaki hızlı artışına rağmen alışveriş bağımlılığı yani kompulsif satın alma davranışı yeni bir davranış bozukluğu değil, 19. yüzyıldan bu yana süregelmiş, fakat 20. yüzyılda ancak literature girebilmiş bir rahatsızlıktır.

Nedir, ne değildir? Arada bir ipin ucunu kaçırmakla alışveriş bağımlılığı arasındaki fark nedir?

Alışveriş bağımlılığı ihtiyacınız olan şeyleri almak ya da beğendiğiniz pahalı birşeyin en uygun fiyata nerde satıldığını araştırmak değildir. Diğer alışveriş davranışlarından farklı olarak, bağımlı kişiler hayatlarındaki problemlerden kaçmak için bir yol olarak alışverişi seçerler.

Bayılana kadar alışveriş yapanlar ve kredi kartlarının limitlerini zorlayanlarda büyük ihtimalle alışveriş bağımlılığı vardır. Alışveriş yaparlarsa daha iyi hissedeceklerine inanırlar, Fakat aksine kompulsif satın alma ve harcama genellikle bağımlıyı daha da kötü hissettirir.Alkol bağımlılığı, kumar bağımlılığı ve yeme bağımlılığıyla benzer özellikler ve davranış örüntüleri sergilerler.

Kompulsif (dürtüsel) alışveriş yapma ya da para harcama depresyon, kaygı bozukluğu, birikmiş ve ifade edilmemiş öfke ya da yalnızlık için dönemsel ve geçici ve aldatıcı bir rahatlama sağlayabilir. Fakat ne yazık ki alışveriş yapmak ve para harcamak kişiye, daha çok sevgi, sağlamlaşmış bir özgüven ve özsaygı kazandıramadığı gibi, yaralarımızın sarılmasını, pişmanlıklarımızın yok olmasını ya da günlük problemlerim çözümlemesi için de her hangi bir destek sağlayamaz. Pahalı hediyeler alarak önemsenmeyi sağlamak, eksiklerini kapamak, ön plana çıkmaya çalışmak insanları muhtaç, müteşekkür ve mahçup hissettirmeye yönelik yersiz çabalardır. Genellikle, bu tür duyguları daha şiddetlendirir, borç batağına, maddi, manevi krizlere sebep olur.

Alışveriş Bağımlılığı Ne Bakımdan Diğer Bağımlılıklara Benzer?

Alışveriş bağımlılığının diğer bağımlılıklarla pek çok ortak yanı var. Diğer bağımlılıklarda olduğu gibi alışveriş bağımlılığında da kişiler kendilerini harcamayla meşgul eder ve zamanlarını ve paralarını buna adarlar.Gerçekten para harcamayla, vitrinlere bakarak dolaşma arasındaki fark, bağımlı davranışın para harcama süreciyle zevk merkezine ulaşmasıdır.

Diğer bağımlılıklarda olduğu gibi alışveriş bağımlılığı da fazlasıyla ritüelleştirilmiş ve davranış örüntüsü alışverişle ilgili düşünme, planlama, alışveriş için yola çıkma ve alışveriş yapma şeklinde devam eder ve aşırı zevk veren, bilincini kaybettirecek derece yükselmiş bir tatmin haliyle devam eder ve kişi olumsuz duygulardan o süre içerisinde uzaklaşır ve rahatlar. Sonuç olarak, alışveriş bağımlısı kişi kendisi ile ilgili hayalkırıklığı yaşayarak çöküşe geçer ve rahatlamak için tekrar alışverişle ilgili düşünmeye ve plan yapmaya başlar. Aşırı harcama psikoaktif bir madde gibi bağımlılık oluşturarak fiziksel tolerans ve yoksunluk belirtileri gösterebilir.

Alışveriş bağımlıları dışarı çıkarlar ve sadece alırlar, ve geçici bir süre için modları yükselir (getting high) alma işlemi gerçekleşene kadar acele eder, panik olurlar, satın alırken de tıpkı bir uyuşturucu ya da alkol bağımlısı gibi kafayı bulurlar, çünkü beyin her bağımlılıkta aynı maddeyi salgılar. Dolayısıyla, bağımlı olunan yapılan hareket değil, salgılalanan maddeye ulaşma sürecidir. Bir çok alışveriş bağımlısı alışveriş atakları yaşar ve bazıları da özellikle belli şeyleri (ayakkabı, mutfak eşyaları…) alma konusunda takıntılıdır.

Alışveriş bağımlısı için bir şeye ulaşana kadar olan gerilimi, satın alındığındaki müthiş rahatlama ve haz alma duygusu takip eder. Bu döngü kumar bağımlısı kişilerin önemli bir bahis oynadıklarındaki durum gibidir. Hayattaki problemlerine alternative bir gerçeklik ve/ veya problem yaratırlar. Nasıl ki kumar bağımlısının heyecanı kazanmaktan çok bahis yaparken tetiklenirse, alışveriş bağımlısı da elde etme hissinden çok o sürece bağımlıdır.

Alışveriş bağımlıları aktif olarak ele geçirme hissini severler, fakat edindikten sonra satın aldıkları şeyin hiç bir önemi kalmaz. Kadınlar dolaplarına yeni elbiseler asar, etiketlerini bile çıkarmazlar, dokunmazlar. Erkekler ise CD’leri açılmamış bir şekilde bırakırlar, bazen hiç dinlemezler bile…Araştırmalar erkeklerin elektronik eşyalar, kitaplara harcama yaparken kadınların daha çok kıyafet, makyaj malzemeleri ve ev aksesuarlarına para harcadığını göstermektedir.

Kompulsif satın alma davranışında bulunanlar alışverişi, depresyon, kaygı, sıkıntı, kendiyle ilgili eleştirel düşüncelerin yarattığı utanç ve öfke gibi olumsuz duygulardan bir kaçış yöntemi olarak kullanır. Maalesef, bu kaçış kısa sürelidir. Satın alınan şeyler genelde kullanılmamış bir şekilde kenarda dururken, bağımlılılar bir sonraki harcama atağına planlamaya başlarlar. Çoğu tek başına alışveriş yapar. Genel olarak, başkalarıyla bu şekilde alışveriş yapmak kişilerde utanç duygusuna yol açabilir. Bazı tip kişilik bozukluklarında utanma ve vicdan duygusu gelişmediği için bu tür alışveriş bağımlıları alışveriş ataklarında yalnız olmayı tercih etmeyebilirler.

Araştırmalar, alışveriş bağımlılılarının dörtte üçünün davranışlarının sorun olduğunu ve maddi ve insan ilişkileri boyutunda sorunlara yol açtığını kabul ettiklerini gösteriyor.

Diğer bağımlılıklarda olduğu gibi alışveriş insanın stresle başa çıkabilmek için en temel yöntemidir.

Alışveriş Ataklarını Nasıl Önleriz?

Alışveriş bağımlılarının profesyonel yardım almaları ya da destek gruplarına katılmaları önerilir. Bağımlı davranışlar bir davranışsal problemler kümesi şeklindedir. Yani bağımlı olan kişinin başka bağımlılıkları ya da davranışsal veya kişilik bozuklukları olma olasılığı yüksektir.

*Satın alırken nakit para ya da hesap kartı kullanın

*Alışverişe çıkmadan önce bir liste yapın ve sadece listedekileri almaya çalışın

*Bir tane acil durumlar için kulanmak üzere saklayın ve diğer kredi kartlarınızı iptal ettirin veya yok edin.

*İndirim mesajları ve maillerinin size ulaşmasını engelleyin.

*Vitrinlere bakarak dolaşma işini dükkanlar kapalıyken yapın, eğer gündüz yapmak istiyorsanız cüzdanınızı evde bırakın.

*Telefonla katalog alışverişi, internet üzerinden sipariş veya televizyondaki alışveriş kanallarını kullanmayın.

*Alışveriş dürtüsü geldiğinde yürüyüşe çıkın ya da egzersiz yapın.

*Kontrolden çıkmış hissediyorsanız muhtemelen çıkmışsınızdır.Destek ve profesyonel yardım alın.

*Tedavi yöntemlerini psikologunuzla ya psikiyatristinizle mutlaka görüşün.

*Borçlarınızı düzenlemek için finansal rehberliğe de ihtiyaç duyabilirsiniz.

*Alışveriş kompulsif bir şekilde para harcamayan ve bizi durdurabilecek yakınlarımızla ve arkadaşlarımızla keyifli olabilir.

*Aynı zamanda kendimizi daha iyi hissetmek için boş zamanlarımızı daha farklı aktivitelerle de değerlendirebiliriz.

Farkında olsanız da olmasanız da, çevrenizde özellikle bu davranışınızı besleyen, onaylayan, zaaflarınızdan çıkar sağlayan kişiler vardır, sizi teşvik eden ya da benzer davranışlar sergileyen bu kişilerden uzak durun.

*Eğer seyahat ediyorsanız, arkadaşlarınızı veya akrabalarınızı ziyaret edecekseniz hediyeleri kolay açılamayacak şekilde paketlettirin ve bu görevin bittiğini kendinize hatırlatın. Unutmayın insanlar çeşitli nedenlerle bazen başkalarına alışveriş yaparken daha da savurgan olabilirler.

*Sevgi ve saygınızı başka şekillerde göstermeyi öğrenin. Hediyenin büyüklüğü sevginizin boyutunu gösteremediği gibi sizi de daha sevilen ve saygı duyulan biri yapamaz.Sizin değeriniz nelere sahip olduğunuz ya da olmadığınızla ölçülen bir şey olamaz.

TARİHTEN NOTLAR…

Tarihte bilinen en ünlü alışveriş bağımlılarının arasında Marie Antoinette, Jacqueline Kennedy, Prenses Diana ve Mary Todd Lincoln geliyor. Bir suikaste kurban giden Amerikan Başkanı John F. Kennedy’nin eşi olan Jacqueline Kennedy ve İngiliz kraliyet ailesinden Prens Charles’ın eşi olan Leydi Diana’nın bağımlı olduğu şeylerin başında kıyafet, ayakkabı, antika eşya ve sanat eserleri geliyordu. Yine eski ABD Başkanlan’ndan Abraham Lincoln’ün eşi Mary Todd Lincoln’de de tam bir eldiven takıntısı olduğu biliniyor.

Alışveriş bağımlısı mısınız?

Aşağıdaki testi çözerek alışveriş bağımlısı olup olmadığınızı öğrenebilirsiniz.

1- Kendimi mutsuz hissettiğimde genellikle alışveriş yaparım.
2- İhtiyacım olmayan şeyler için çok harcarım.
3- Harcamalarım son iki yılda arttı.
4- Dolabım hiç giymediğim eşyalarla dolu.
5- Alışveriş yaparken kontrolsüz davranırım ve çok fazla şey satın alırım.
6- Arkadaşlarıma ve aileme alışverişe ne kadar para harcadığım konusunda yalan söylerim.
7- Kredi kartı limitimi çoktan aşmış olmama rağmen, alışveriş yapmaya devam edebilirim.
8- Alışveriş yaptıktan sonra kendimi mutsuz hissederim.
9- Alışveriş alışkanlığım kişisel ilişkilerimde sorunlara neden oluyor.

Yukarıdaki şıklardan dördüne veya daha fazlasına cevabınız evetse,risk grubundasınız .Profesyonel bir yardım tavsiye ederiz.