Moskova’da Mayıs ayında yapılacak 54. Eurovision şarkı yarışmasında Türkiye’yi temsil edecek olan Hadise, yarışma sonucunun iyi olacağına inandığını ve sahnede izleyicileri şaşırtacağını söyledi. Hadise,” İstiyorum ki insanlar sahnede hadise, olay çıktı desinler” dedi.

 

Brüksel – Hadise, ”Düm Tek Tek” isimli şarkısının Eurovision havasına çok uyduğunu ve olumlu tepkilerin kendisini şaşırtacak boyutta fazla olması nedeniyle büyük mutluluk duyduğunu belirtti.
Yarışma hazırlıklarının çok yoğun geçtiğini anlatan Hadise, ”Her şeyin mükemmel olmasını, Türkiye’yi en güzel şekilde dünyaya tanıtmak istiyorum. En önemlisi budur. Ayrıca, benim için sadece şarkı değil, tüm sahne performansım çok önemli” dedi.
Eurovision’a uyum sağlamanın ve bu arada kendi çizgisini yansıtmanın önemine değinen Hadise, yarışma kuralları çerçevesinde ”pek çok sahne sürprizi” düşündüğünü, sonucun iyi olacağına inandığını ifade etti.
”Düm Tek Tek parçasının sözleri çok güzel” diyen Hadise, özetle şöyle konuştu:
”Ben bir şarkıcı olarak öncelikle şarkı sözüne bakarım. İngilizce şarkı seçiminin bir nedeni de budur. Daha çok sayıda insan şarkının sözlerini anlayabilecek. İngilizce sözler Türkiye açısından daha avantajlı ve ben İngilizceyi çok iyi okuyabiliyorum. Sesime, tavrıma ve sahnedeki duruşuma İngilizce daha çok yakışıyor. Düm Tek Tek kalbin atışını simgeliyor. Şarkının mesajı budur.”
Şarkının, çok takdir ettiği Sinan Akçıl‘in bestesi olduğunu belirten sanatçı, ”İlk dinlediğimde gözlerimi kapadım ve bu şarkı ile kendimi sahnede hayal ederek, nasıl bir Hadise olurum diye düşündüm” dedi.
Yarışma için Erdem Kınay ve Volga Tamöz‘ün şarkılarının da değerlendirildiğini, bu güzel besteleri de ileride ele alacağını anlatan Hadise, ”Düm Tek Tek” şarkısının İngilizce sözlerini fazla beğenmediğini, nakarat bölümünden çok hoşlandığını, sözleri Belçikalı Stafaan Fernande ile birlikte tekrar yazdıklarını, Sinan Akçıl’in de beğenisini aldıklarını belirtti.
 
“Sertap ile tanışmayı çok istiyorum”
Hadise, sözlerine şöyle devam etti: ”Sertap Erener’in yarışmayı kazandığı günü hiç unutamıyorum. Çok çekişmeli geçmişti. O gece menajerime mesaj çekerek, çok mutlu olduğumu söylemiştim. Sevinçten ağlamıştım. Sertap ile tanışmayı, onun Eurovision deneyimini paylaşmayı, tavsiyelerini dinlemeyi çok istiyorum.”
Hadise, hangi duygularla sahneye çıkacağı konusunda da şunları belirtti: ”Ben sahneye her zaman çok heyecanlı çıkarım. Sahne öncesinde yemek yiyemem ve sürekli konuşma ihtiyacı duyarım. Eurovisyon döneminde herhalde heyecandan 4-5 kilo veririm. Sahnede insanları şaşırtmayı seviyorum. Türkiye denince akıllara göbek dansı geliyor. Ben sahnede daha önce denenmemiş bir şey yapmak istiyorum. İstiyorum ki insanlar sahnede hadise, olay çıktı desinler.”
”Program hazırlanıyor. Ocak ayı sonunda katılımcı ülkeler kurayla gruplara ayrılacak ve buna göre promosyon turumuzu düzenleyeceğiz” diyen Hadise, Düm Tek Tek albümünün yarışmadan önce satışa sunulacağını bildirdi.
 
Araba kullanmayı seviyor
Küçüklüğünden beri şarkıcı olmak istediğini belirten Hadise, tiyatro, ayakkabı ve kıyafet tutkusunun da çocukluğundan beri sürdüğünü, sinemayı, araba kullanmayı, sporu sevdiğini anlattı. Vücudunda üç dövme olduğunu ifade eden sanatçı, bileğindeki dövmenin kız kardeşinde de bulunduğunu ve kardeşler arasında bitmeyen sevgiyi simgelediğini söyledi.
Sahneye çıkmadan önce hep mavi boncuk taktığını anlatan Hadise, Eurovision’da da bunu yapacağını, aksi takdirde kendisini ”mikrofonsuz’ ‘ hissettiğini söyledi.
Hadise, Belçika’daki yaşamını da özetle şöyle anlattı: ”Mol şehrinde doğdum. Annem ve babam Belçika’da evlenmişler. Daha sonra ablam Hülya, ben ve arkamdan Derya ve en küçük kardeşim Murat doğduk. Annem ve babam, ben 11 yaşımdayken ayrıldılar ama bizi hep desteklediler. Belçika’da okudum, 2006’da pazarlama bölümünden mezun oldum. Benim için tahsil önemliydi. Annem ve babam sayesinde Türkçe ve Flamanca’yı öğrendim, Fransızca, İngilizce ve Almanca da biliyorum.”
Beğenilmekten hoşlandığını, insanlara günlük haliyle görünmekten çekinmediğini, sadeliği tercih ettiğini anlatan Hadise, Zeki Müren‘e ve Frank Sinatra‘ya olan hayranlığını da dile getirirken, ”Ben de bir gün, Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Nazan Öncel gibi kalıcı olmak istiyorum. Şimdi 23 yaşımdayım ama 50’li yaşlarımda sahnedeki halimi düşünüyorum” dedi.