Henüz 30 yaşındasınız ve 5 dakika önce elinizde olan anahtarı nereye koyduğunuzu hatırlamıyor musunuz? Kendinizi genç hissedebilirsiniz, ama beyniniz çoktan yaşlanmaya başladı bile.

ABD’de Virginia Üniversitesi tarafından yapılan ve saÄŸlıkla ilgili bir internet sitesinde yayımlanan bir araÅŸtırmaya göre, en fonksiyonel ve mükemmel haline 22 yaşında ulaÅŸan insan beyni, 27 yaşından itibaren ”düşüşe geçmeye” baÅŸlıyor.

Araştırma, yaşları 18 ile 60 arasında değişen iyi eğitimli 2 bin kadın ve erkeğin, 7 yıl boyunca katıldıkları testlerin sonuçlarından oluşuyor.

Araştırma raporunda, katıldıkları testlerde 2 bin denekten her yıl görsel bulmacalar çözmeleri, anlatılan öykülere ilişkin bazı detaylar vermeleri, çeşitli kelime oyunları oynamaları, bazı rakam ve sembolleri hatırlamaları istendiği ve deneklerin herhangi bir sağlık sorunu yaşamadıklarına özellikle dikkat edildiği kaydediliyor.

Sonuçlar deÄŸerlendirildiÄŸinde, 12 testten en az 9’unda en baÅŸarılı performansların 22 yaşında elde edildiÄŸi belirtilirken, görsel olarak neden sonuç iliÅŸkisi kurma, bulmaca çözümü ve hızlı algılama alanlarında 27 yaşından itibaren belirgin gerileme olduÄŸu gözleniyor.

ABD’de ”Nörobiyoloji” dergisinin son sayısında, ”YaÅŸlanmanın Nörobiyolojisi” baÅŸlığıyla yayımlanan araÅŸtırmaya göre, saÄŸlıklı bir birey, 37 yaşına kadar hafızasını büyük ölçüde muhafaza ederken, kelime hazinesi ya da genel kültür gibi alanlarda hafızanın ortalama 60 yaşına kadar korunabiliyor.

AraÅŸtırma ekibinin başında bulunan Prof. Timothy Salthouse, ”saÄŸlıklı ve eÄŸitimli bazı yetiÅŸkinlerde idrake yörelik kayıpların 20’li, 30’lu yaÅŸlarda baÅŸladığını” belirterek, ”saÄŸlıklı beyinlerdeki kayıpları anlamanın, Alzheimer gibi ciddi hastalıklarda neyin yanlış gittiÄŸini çözmeye yardımcı olacağını” kaydetti.

Aktif olmak beyni koruyor

Nöroloji Uzmanı Dr. Behiye Mungan, hafızayı korumayı sağlayacak çok belirgin bir formül olmamakla birlikte, kişinin olabildiğince uzun süre aktif kalmasının beyin fonksiyonları açısından da yararlı olduğunu belirtti.
İnsan beyninin aktif kalmasında çevreden aldığı sinyallerin etkili olduÄŸuna iÅŸaret eden Dr. Mungan, belli bir yaÅŸ grubu üzerindeki kiÅŸilerin ya da Alzheimer hastalığının ilk evresinde olanların, ”uzun süre iÅŸe yarar kalmalarının” bazı fonksiyonların kaybını geciktirdiÄŸini söyledi.

Dr. Mungan, fazla televizyon izlemenin beyin üzerinde olumsuz etki yapıp yapmadığına yönelik bir soruya ise ÅŸu yanıtı verdi: ”Bu, çok göreceli bir durum. Ben bazı kiÅŸilere, özellikle kadınlara televizyon dizilerini, oradaki olayların akışını izlemelerini öneriyorum. Televizyon izlemek bazı insanlar için gerileme olabileceÄŸi gibi, bazı insanlar için de bulundukları yerden daha ileri bir noktayı temsil eder. Köylerde konuÅŸmayan, fiziksel aktivite dışında hiç bir ÅŸey yapmayan kadınlar var. Bir dizideki olay örgüsü, bu kiÅŸiler için bir algısal uyarıcı niteliÄŸi taşır.”

Dr. Mungan, küçük egzersizler, bulmacalarla beyni her zaman canlı tutmaya çalışmak gerektiğini kaydett