Sağlık camiası anksiyeteden şikâyetçi

Anksiyete, yorgunluk, baş ağrısı, uykusuzluk gibi çalışma ortamına bağlı stres yakınmaları içinde olan sağlık personeli için hastanelerde iş sağlığı biriminin kurulması gerekiyor

Uzm. Hem. Füsun Kılıç, İstanbul Paşabahçe Devlet Hastanesinde çalışan sağlık personelinin çalışma ortamında karşılaştıkları sağlık sorunlarını araştırdı.

Yüz doksan dokuz sağlık personeliyle yapılan araştırmaya göre, sağlık personelinin çalışma ortamına bağlı geçirdiği hastalıkların en fazla üst solunum yolları enfeksiyonu, allerjik rinit, bronşit, hepatit B, allerjik astım ve tüberküloz olduğu belirtiliyor. Yine çalışma ortamında karşılaşılan kazaların başında iğne batması geliyor. Bunu, bistüri, makas, cam kesikleri, hasta bakımı sırasında meydana gelen kazalar ve kimyasal maddelerin uygunsuz kullanımından oluşan kazalar takip ediyor.

Sağlık personelinin çalışma ortamına bağlı stres yakınmalarının mesleklere göre dağılımına bakıldığında doktorların en fazla anksiyeteden şikâyetçi olduğu açıklandı. Bunu yorgunluk, kaslarda gerginlik, baş ağrısı, uykusuzluk ve mide ağrısı izliyor. Hemşirelerde sıralama; anksiyete, kaslarda gerginlik, mide ağrısı, uykusuzluk, baş ağrısı ve yorgunluk şeklinde.

İş sağlığı hizmetleri gerekli
Sağlık personeli, çalışma ortamında en fazla gürültüye maruz kaldığını bildirdi. Sonra gelen faktörler ise radyasyon ve aşırı sıcak. Personelin kullandığı maddeye bağlı gelişen hastalıklarının dağılımına bakıldığında dermatit, lateks allerjisi ve allerji başı çekiyor.

Sağlık personelinin de bir çalışan olarak iş sağlığı hizmetlerine gereksinim duyduğu ve dolayısıyla hastanede iş sağlığı biriminin oluşturulması gerektiği belirtildi. Söz konusu birimde sağlıklarını korumak ve sürdürmek için sağlık personeline yaygın hizmet içi eğitim verilerek uygun davranışlar kazandırılması hedeflenecek. Sağlık personelinin periyodik muayene ve izlemlerle meslek hastalıklarından korunması sağlanacak.

Araştırmaya göre, özellikle hemşirelik meslek grubuna vücut mekanikleri ve sağlık risklerinden korunma konusunda hizmet içi eğitim seminerleri verilmesi ve sürekliliğinin sağlanması gerekiyor.

Sessiz makineler kullanılmalı
Araştırmada ayrıca, sağlık personelini gürültüye karşı korumak için hastanede sessiz makinelerin kullanılması, gürültülü cihazların sese karşı izole edilmiş odalara yerleştirilmesi, gürültülü araç-gerecin sesinin kısılması ve gürültüyü emen bitkilerin kullanılmasının sağlanması gerektiği ifade edildi.

Hastanede kullanılan kimyasal maddelerin, zararsız ya da az zararlı olanlarının seçilmesi, ortamlarda olması gereken konsantrasyonlardan fazla olmamasına dikkat edilmesi ve düzenli ölçümler yapılması gerekiyor.

Kimyasalların özellikleri ve taşıdıkları tehlikelerin bilinmesi, kullanımları ve saklanmaları sırasında yarattıkları tehlikelere karşı korunulması, bu maddelerle ilgilenen çalışanların eğitilmesi ve gerektiğinde kişisel koruyucu donanımlar kullanılması önerildi.

Hastane çalışanlarının, özellikle lateks allerjisi risk grubu personelin eğitiminin zorunlu tutulması, lateks içermeyen eldivenlerin tercih edilmesi; lateks yerine nonlateks veya silikon, “neoprene, tyrenbutadiene, polivinytehloride”li malzemelerin seçilmesi gerekiyor.

Yaptırımcı olunmalı
Araştırma sonuçlarına göre, sağlık çalışanlarına uygulanacak aşılama programlarında hepatit A, hepatit B, influenza, tetanos aşıları yer almalı. Mesleki riskleri önleme ve azaltmaya yönelik güvenli tıbbi malzemeler (iğneyi enjektörden ayırmadan atılabilecek, kutunun tamamen dolmasını/elin atıklara değmesini engelleyen atık kutuları; kullanıldıktan sonra içeri çekilebilir ya da iğnenin üzerine kayan başlık sistemleri olan iğne/enjektörler vb.) kullanılmalı.
Ayrıca, hastane güvenlik önlemleri de artırılmalı ve güvenlik görevlileri taciz yapma eğilimli bireyleri izlemeli, tacize uğramış sağlık personeli için destek grupları oluşturulmalı ve danışmanlık hizmetleri verilmeli. Hastane yöneticilerinin, çalışanların düzenli sağlık taramasından geçirilmesi ve koruyucu önlemlerin alınması için yaptırımcı olmaları gerekiyor.