Keyifli ve verimli geçmesi arzusuyla çıkılan seyahatler, gerekli tedbirler alınmazsa çeşitli sağlık sorunları nedeniyle zehir olabilir. Bu nedenle gittiğiniz ülkelerde yakalanabileceğiniz hastalıklar hakkında fikir sahibi olmak ve gerekli önlemleri almak için bir uzmana danışmalısınız.

Seyahat sırasındaki sağlık sorunları; gidilen ülke ve bölgelere özgü enfeksiyon ajanlarına maruz kalmaya, tercih edilen ulaşım türüne, planlanan aktivitelere veya mevcut kişisel sağlık sorunlarının kötüleşmesine bağlı olarak gelişir. Seyahatle ilgili hastalık risklerinin belirlenip gerekli önlemlerin alınmasında “seyahat öncesi değerlendirme” çok önemli. Kişinin mevcut sağlık durumu, kullanılmakta olan ilaçlar, allerji öyküsü, gebelik varlığı ve seyahatin ayrıntısı (süresi, mevsimi, gidilecek ülkeler ve bölgeleri, seyahatte planlanan aktiviteler (dalma, dağlara tırmanma, safari vs), kalınacak yer (modern hotel, dağ evi, kamping) sorgulanır. Kişinin genel sağlık durumu ile birlikte seyahat planı değerlendirilir, sağlıkla ilgili oluşabilecek riskler belirlenir ve bu riskleri önleyici, hafifletici tedbirler anlatılır. Yabancı ülkeye seyahate gidecek kişi, en az 1 ay öncesinde uzmana başvurmalı.
 

Tıbbi öneriler

Seyahatte en sık görülen tıbbi sorun olan enfeksiyon hastalıkları su, besinler, solunum yolu, sivrisinek-böcek sokmaları veya seksüel yolla bulaşır. Önlemek için:

1. Turist ishali, hepatit A ve trişinellosis gibi pek çok enfeksiyon hastalığı su ve yiyeceklerle bulaşır. Bu nedenle hijyenik koşulları iyi olmayan bölgelerde, enfeksiyonu önlemek için su ve yiyeceklerle ilgili tedbirleri almak esastır. Musluk suyu mikrop içerebilir, fakat su 3 dakika kaynatılıp soğutulursa bu organizmalar ölür. Şişe suyu musluk suyuna göre daha emin olmakla birlikte, şişeleme işlemi standardize değilse yerel şişelenen su çok emin değil. Enfeksiyon riskini azaltmak için: Kaynamamış musluk suyunu içmeyin ve bu sularla diş fırçalamayın. Sadece kaynamış musluk suyu, karbonatlı içecekler, bira ve şarap için. Kaynamamış sudan yapılmış buzu içeceklerinize koymayın. Çiğ sebze yemeyin. Meyveleri yemeden hemen önce kendiniz soyun, soyulmayan meyveleri yemeyin. Pastörize olmayan süt ürünlerini yiyip içmeyin. Çiğ veya az pişmiş et, balık ve deniz ürünlerini yemeyin

2. Aşılama: Aşılamada kişinin eski aşı durumu ve seyahat güzergâhı önemli. Uluslararası Sağlık Tüzüğü’nün öngördüğü zorunlu tek aşı, “sarı humma aşısı” olup bazı ülkelere giriş için aşı belgesi gerekli. Sarı humma, Afrika’nın ekvatoral bölgeleri ve Güney Amerika’da sıktır, bu ülkelere gideceklerin 10 gün öncesinde “sarı humma aşısı” olmaları gerekir. Aşı 10 yıl geçerli.

Ayrıca, Suudi Arabistan, hac ve umre nedeni ile giren tüm yolculardan, süresi 10 günden az veya 3 yıldan fazla olmayan meningokoksik menenjit aşısı sertifikası istemektedir. Zorunlu olmamakla birlikte rutin aşıların (difteri-tetanoz, polio vs) halen geçerli olduğunun kontrolü ve gerekenlere rapel dozun yapılması uygun olur.

Tifo aşısı, tifo yönünden yüksek riskli bölgelere (özellikle de Hindistan’ın bazı bölgeleri) gidecek ve 2 hafta veya daha uzun süre kalacaklara öneriliyor. Kuduz aşısı, vahşi hayvanlarla teması olacaklara veya kuduzun sık görüldüğü yerlere gidip 1 aydan uzun süre kalacaklara yapılır.

Hepatit A’nın sık olduğu ülkelere seyahat veya çalışma için gideceklere Hepatit A aşısı, yapılmalı. Gidiş öncesi herhangi bir zamanda yapılacak hepatit A aşısı yeterli korumayı sağlar. Ancak yaşlılar, bağışıklığı zayıf olanlar ve kronik karaciğer hastaları 2 haftadan daha kısa süre içinde bu bölgelere seyahat edecekler ise ilk doz aşı ile birlikte immunglobulin yapılmalı. Immunglobulin 3 ay süreyle korur.

Seyahat sırasında hepatit B kapma riski düşüktür. Ancak hepatit B sık olan ülkelere gidecek sağlık elemanlarına, bu ülkelerde 6 aydan uzun süre kalacak kişilere, burada tıbbi veya dental girişim yapılacak olanlara mutlaka Hepatit B aşısı yapılmalı. Aşılamaya seyahatten 6 ay önce başlanmalı.

Grip aşısı, enfeksiyonu önlemede sık kullanılan bir aşı. Grip, Kuzey ve Güney yarımkürelerde kış aylarında, tropikallerde tüm yıl boyu ve Cruise’larda yaz aylarında olur. Özellikle 50 yaş üstündekiler daha önceki dönemde aşılı değillerse ve riskli mevsimde gidiyorlarsa mutlaka yapılmalı.

3. Böcek sokmaları: Sivrisinek, karasinek, bit, pire, kene gibi çeşitli böcekler, sıtma dahil pek çok ciddi enfeksiyonu bulaştırır. Mümkünse bu böceklerin sık olduğu bölgelere gitmekten sakınmalı, pantolon ve uzun kollu gömlek giymeli, böcek kovucular ve yatakta cibinlik kullanmalı. Sıtmanın sık olduğu bögelere gidenlere bu tedbirlere ek olarak koruyucu sıtma ilacı önerilmekte. Bu ilaçlara ilgili bölgeye gitmeden önce başlamalı ve döndükten sonra 4 hafta devam edilmeli.

4. Seks yoluyla bulaşan Hepatit B, AIDS, Gonore, Klamidia, Sifiliz’den karşı lateks condom kullanılması riski azaltır.

Seyahatle ilgili sağlık problemleri, ulaşım aracı ile ilgili olabilir. Gemi seyahati genellikle emindir. Ancak uçak seyahatinde çeşitli sağlık sorunları ortya çıkabilir. Kabindeki oksijen basıncı düşüklüğü, normal kişilerde herhangi bir sorun yaratmazken bazı kalp hastalarında, kronik obstrüktif akciğer hastalığı veya ağır kansızlığı olanlarda hayati sorun oluşturabilir ve destek oksijen tedavisi gerekebilir. Bu hastaların seyahat öncesi mutlaka doktor kontrolü gereklidir.

Ayrıca iniş ve kalkış sırasında hava basıncında oluşan değişiklik, özellikle üst solunum yolu enfeksiyonu olanlarda işitmede zorluk, kulak ve sinüslerde ağrıya neden olabilir. Uzun yolculuklarda uzun süre hareketsiz oturmaya bağlı olarak bacak damarlarında kan pıhtılaşması oluşabilir. Bu nedenle tüm yolcular 6-8 saatten uzun sürecek yolculuklarda önleyici tedbirleri almalı. Her 1-2 saatte bir kalkıp yürümeli, sık sık pozisyon değiştirmeli, ayak bileği ve dizler sık sık hareket ettirilmeli, bacak bacak üstüne atmamalı, sigara içmemeli, rahat ve bol giysiler giymeli, bol sıvı almalı, alkolsüz içecekler tercih edilmeli, dize kadar olan varis çorabı giymelidir. Tüple dalanlar, dalışın süresine göre değişmek üzere uçağa binmeden önce 12-48 saat beklemeli.

Karayoluyla seyahatte ise en önemli risk, uzun süren yolculuklarda hareketsiz oturmaya bağlı bacaklarda şişme ve damarlarında kan pıhtılaşması olmasıdır bu yönden tedbir alınmalı.
 

Özel tıbbi durumlarda seyahat

Gebelik: Gebelik seyahate engel değil. Ancak 36. haftadan sonra uçak yolculuğu önerilmiyor. Ayrıca yüksek riskli gebeliği olanlar veya önceki gebeliğinde komplikasyon yaşayanlar uçak yolculuğundan sakınmalı.

THY, 28 haftayı bitirmiş hamile yolculardan “uçakla seyahatinde sakınca yoktur” ibaresi yer alan doktor raporu istiyor. Gebeler, bacak damarlarında pıhtı oluşması sık olduğundan tedbir almalı. Seyahatle ilgili aşıların çoğu gebelikte yapılamaz. Sıtmanın sık olduğu yere seyahat eden gebeler, sıtmaya yakalanması halinde kendisi ve bebeği için tehlike olacağını bilmeli ve koruyucu ilaç almalı.

Diabet:
İnsülin kullanan şeker hastalarının uzun yolculuklarında insülin doz ve zamanlarının ayarlanması gerekli. Genel kural olarak, doğuya gidişlerde gün kısaldığı için daha az insüline ihtiyaç varken; batıya gidişlerde gün uzadığı için daha fazla insüline ihtiyaç vardır. Diabetikler durumlarını belirten bir künye taşımalı, ilaçları ve ara öğünlerini el çantalarında olmalı.

Kaynaklar: UpToDate ( Ocak 2009) www.cdc.gov/travel ; www.who.int/ith.