Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı (TTB) Prof. Dr. Gençay Gürsoy, ”sağlıkta dönüşüm programının sağlık alanını piyasaya teslim etme programı olduğunu” öne sürdü.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı (TTB) Prof. Dr. Gençay Gürsoy, TTB Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, hükümetin Orta Vadeli Ekonomik Programı ve bunun sağlık alanına yansımasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Orta Vadeli Program’ın ilkbahar aylarında açıklanması gerekirken, uzunca bir gecikme ile sonbahara sarktığını ifade eden Gürsoy, ”Sağlık alanındaki tasarruf tedbirleri bu sabah bir genelge ile ilan edildi. Türk halkına bir bayram hediyesi sunulmuştur, bu hediye sağlık hizmetlerinin iğneden ipliğe paralı hale getirildiği gerçeğidir” diye konuştu.

”Bu tür acı reçeteler ya bayram öncesi ya da kamuoyunu meşgul eden başka bir olayın gölgesinde ifade edilir” diyen Prof. Dr. Gürsoy, şöyle devam etti: ”AKP iktidarı, Türk halkına bayram hediyesi olarak sağlık alanında artık parasız hiçbir şey yaptıramayacaksınız mesajını paketleyip cuma günü sunacak. Sağlıkta Dönüşüm Programı, sağlık alanını piyasaya teslim etme programıdır. Ayrıca, sosyal güvenlik konusunda ‘bir kara delik efsanesi’ deyimi ile karşı karşıyayız. Bu terim yanlıştır kara değil ‘ak’ deliktir. Yani bütçeden sosyal güvenceye bir şeyler aktarıyorsanız, bu iyi bir şeydir. Sosyal güvenliği bir yük olarak algılayan bu iktidar, tabii ki buna ‘kara delik’ diyecek. Bu kara deliği kapatma telaşı içindeler. Bunların içinde sosyal güvenlik harcamalarını kısma, enerji kitlerindeki kamu zararlarının önüne geçme, özelleştirmeleri daha da hızlandırma ve nihayet ve bugün ayrıntıları açıklanan sağlıkta 3 milyar civarında bir tasarrufa yönelme var.”
 

Sağlık katılım payı

”Sağlık hizmetlerinin paralı hale getirilmesine ilişkin adımlar atıldığında, ‘birinci basamak ücretsiz’ denildiğini” ifade eden Gürsoy, ”Fakir fukaranın gittiği sağlık ocağından, aile hekimliği uygulamasından ücret alınmıyor deniliyordu. Bununla bizim de teselli olmamızı öneriyorlardı. Bugün bu basamakta ücretlendirilmiş durumda, yeşil kartlılar da buna dahildir. Bu ücret, şimdilik 1. basamakta 2 TL, 2. basamakta 8 TL, özel hastanelerde 15 TL olacak” dedi.

Prof. Dr. Gençay Gürsoy, ”Türkiye’de milyonlarca kişinin günde 1-2 dolarla geçindiği düşünüldüğünde bu rakamların küçümsenemeyeceği” görüşünü aktardı.
Katkı paylarının, bir yıl önce Temmuz 2008’de yüzde 30 yükseltilmeye çalışıldığında, Sağlık Bakanlığının ”Vatandaşın büyük bir kesimi bu ücreti ödeyecek durumu yoktur”
açıklamasının kayıtlarda olduğunu savunan Gürsoy, ”Bunun üzerinden bir yıl geçtikten sonra bugün bu ek ödemenin yüzde 70’lere kadar çıkarılacağı ifade edilmiştir” diye konuştu.

Muayene ücretleri konusunda da ”eğer reçete alınmayacaksa, ilaç alınmayacaksa muayene ücretsiz olacak” şeklinde bir uygulamaya başvurulduğunu anlatan Gürsoy, ”bunun bir aldatmaca olduğunu” öne sürdü. Sağlık kurumlarını denetleme adı altında ”Sağlık Dedektifleri” uygulamasını da eleştiren Gürsoy, ”Yaklaşık 7 bin civarında sağlık gözlemcisi adı altında gönüllü gözlemciler istihdam ediliyor. Söylemlere göre bunlara ücret ödenmiyor. Bu kişiler sağlık alanındaki aksamaları gizlice sağlık bakanlığına bildirecekler ve bakanlık gereğini yapacak. Böyle bir sistem kuruluyor ama bunu hekim örgütleriyle istişare yapmadan açıklıyorsunuz. Bu dünyanın hiçbir yerinde görülmüş bir uygulama değildir” diye konuştu.