“Obsesif kompülsif kişilik” kullandığımız kelimelerden de anlaşılacağı üzere, bir hastalık değil, bir kişilik türüdür. “Mükemmeliyetçi” kişilik olarak Türkçe’ye çevrilebilir.
Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu (OKKB) son yıllarda batı kültüründe özelllikle erkekler arasında görülmektedir. Bu kişilik biçiminin, ayrıntılara dikkat, disiplinli olma, duygusal kontrol, azim ve nezaket gibi özellikleri toplum tarafından hoş karşılanır. Bununla birlikte bazı kişilerde bu özellikler katılık, mükemmeliyetçilik, kuralcılık, kararsızlık gibi uç noktalara ulaşır ve işlevsel olmayan bir bozukluk haline gelerek bireye ve çevresindekilere sıkıntı yaşatır hale gelir.
Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu olan kişiler esneklikten yoksun, yetkinci (mükemmeliyetçi) kişilerdir. Yaşamlarının bütün alanlarında bir düzenin ve denetimin olmasına gereksinirler. Ayrıntılara takılıp kalmaktan ötürü işlerini bitiremeyebilirler. İlişkileri çoğu zaman çok soğuk ve katıdır, yakınlık kurmakta zorlanırlar. Günlük yaşamın olağan akışını bozan her şey onlarda büyük bir kaygı uyandırır. Çoğu kişilik bozukluğu olan kişiden değişik olarak obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu olan kişiler kendi belirtilerini tanırlar ve bunların yarattığı sıkıntıyı kabul ederler. Bu kişilerin kullandıkları savunma düzenekleri karşıt tepki kurma (reaksiyon formasyon), yalıtma (izolasyon) ve yapma bozmadır (undoing). Karşıt tepki kuran kişi, tam ters bir tutum takınarak kabul etmediği duygularını yadsımış olur. Yalıtma, kabul edilebilir olmayan duygu ve düşüncelerin buna eşlik eden duygulanımdan intrapsişik olarak ayrılmasıdır, ardından yaşanan bu duygular bastırılır. Yapma bozma savunma düzeneğini kullanan kişiler, kabul edilebilir olmayan düşünce, duygu ya da eylemlerini geçersizleştirmek, olumsuzlamak için özel birtakım simgesel davranışlar geliştirirler.
Obsesif kompülsif “kişilik” sahibi olanların en önemli özelliği kusursuzluk peşinde koşmalarıdır. Kılı kırık yaran insanlardır.Kusura tahammül edemedikleri için, son derece ayrıntıcıdırlar. Ağaca bakarken ormanı görmeyen kişiler bunlardır.Kurallara oldukça bağlıdırlar.Esnek tutum sergileyemezler. Düşünce yapıları katıdır. Tutucudurlar.Duygusal kabızlık çekerler. Duygularını bastırır, kendi kendilerine bile itiraf etmezler.Her şeyde hata bulurlar. Bol bol eleştirirler, çevrelerindeki insanlara karşı yargılayıcı ve suçlayıcı tutum takınırlar.Öte yandan obsesif kompülsif “kişiliği” olanlar, dürüsttürler. Hatta hastalık derecesinde dürüsttürler. Yargılayıcı ve eleştirici tutumlarına bir de duygusal kabızlıkları eklenince, insanları kırarlar, ama:-”Ben sadece doğruları söylüyorum,” deyip insanların neden kırıldıklarına anlam veremezler. Sadece doğruları söylediklerini iddia ederken samimidirler. İnsanları kırmak gibi bir niyetleri yoktur. Sadece herkes mükemmel olmalıdır!
Bu kişiler çalışma tutkunudurlar.Yaptıkları işi çok iyi yaparlar. “Şişirmek” tabiatlarında yoktur.Hata yapma endişesi yüzünden işleri uzar durur. Ancak kararsız olduklarından inisiyatif alamazlar. Çok iyi “ikinci adam” olurlar. Özel hayatları düzenlidir.
Ayırıcı tanısının yapılması gereken başlıca durum obsesif-kompulsif bozukluktur, obsesif-kompulsif bozuklukta belirtiler çok daha belirgindir.
Bu bir kişilik sorunu olduğu için mutlaka bir psikiyatri uzmanından yardım alınmalıdır. Uzman kişinin aşırı hassas olduğu konuları normalleştirme konusunda yardımcı olur. Bu kişilerde korkular, depresyon, kaygı bozukluğu gibi ruhsal sorunlar da sıkça görülür.