İçinden sağlık fışkıran 5 besin
Fındık, balık, ıspanak… Bu yiyeceklerin kanser ve kalp hastalıklarına karşı korunmada yardımcı olduklarını biliyorsunuz. Ama araştırmalar, yediklerimizin bundan daha fazlasını yaptığını gösteriyor…
Narda, portakaldan daha fazlası var… Yapılan bir araştırma, nar suyunda bulunan antioksidanların soğuk algınlığı ve gribe iyi geldiğini gösteriyor. Gribe neden olan virüsler, saatlerce yaşayabiliyor. Bu nedenle her gün dokunmak zorunda olduğunuz, masanız ya da telefonunuz sizin için bir tehdit oluşturabilir. Narda bolca bulunan ‘polifenol’ gribe karşı güçlü bir antioksidan. Bu antioksidan, virüsleri henüz ağızdayken yok ediyor.
Öneri: Eğer narın tadını sevmiyorsanız, içerisine armut ya da elma suyu karıştırabilirsiniz. Ama soya ve süt ürünleriyle birlikte tüketmemeye özen gösterin. Çünkü bunlar, grip savaşını kazanmanız için gereken antioksidanları yok ediyor.
Strese karşı Şam fıstığı yiyin…
Yapılan bir araştırmada, katılımcılardan birkaç hafta boyunca, hiç fıstık yememeleri istendi. Daha sonra da her gün 3-4 fıstık yemelerine izin verildi. Her iki süreçte de katılımcılara onları strese sokacak egzersizler yaptırıldı. Sonuçta katılımcıların, fıstık yedikleri dönemde tansiyonlarının daha düşük olduğu ortaya çıktı. Şam fıstığı, içerdiği lif, antioksidanlar ve yararlı yağlarla stresle mücadeleyi destekliyor.
Öneri: Unutmayın fıstık, yüksek oranda kalori içeriyor. Yediklerinizin kabuklarını bir shot bardağında biriktirin. Bu küçük bardak dolduğunda yeme hakkınız bitmiş demektir.
Somonla ruh haliniz değişsin!
Biraz yorgun ve halsizsiniz. Bu durumda, terapistler akşam yemeğinde balık yemenizi öneriyorlar. Uluslararası Sağlık Örgütü, balıkta bulunan omega 3’ün mutluluk hormonu seviyesini yükselttiğini söylüyor. Unutmayın somon, omega 3 yönünden çok zengin.
Öneri: Mevsim yeşillikleri, ceviz ve somon dilimleriyle hazırladığınız bir salata da güzel bir öğün olabilir.
Papatya çayı ile krampları engelleyin
Papatya çayı, âdet döneminde kadınların karın ağrısını yüzde 30-50 oranında azaltabiliyor. Yapılan bir araştırmada, 14 gönüllüye, iki hafta boyunca, günde beş fincan papatya çayı içirildi. Gönüllülerin vücuttaki kasılmaları engelleyen ve sinirleri gevşeten bir amino asit olan ‘glisin’ miktarında yükselme olduğu gözlemlendi.
Öneri: Aslında günde beş fincan papatya içmenize gerek yok. Âdet dönemleriniz sürekli sancılı geçiyorsa, günde 1-2 fincan papatya çayı içerek kendinizi güçlendirebilirsiniz.
Kuru ciltlere, ‘yeşil’ desteği
Yapılan araştırmalar, günde 10 miligram lutein almanın (Ispanakta, karalahanada ve yeşil sebzelerde bolca bulunuyor.) cildin nemlenmesini sağladığını gösteriyor. Luteinde bulunan antioksidanlar, epidermiste yer alan yağları koruyor. Bu da, cildin susuz kalmasını ve kırışmasını engelliyor.
Öneri: Günde en az bir öğün, yeşil yapraklı bir sebzeyi hafifçe pişirip tüketmek gerekiyor. Sebzeleri; zeytinyağı, sarımsak ve cevizle tatlandırabilirsiniz. Ama unutmayın, sebzeleri çiğ olarak yemek aynı etkiyi yaratmaz