> Beyoğlu’nda bir resim galerisine dün gece yapılan saldırı insanı
> ürkütüyor.
>
> “Endişe” demiştik…
>
> Uydurmamıştık “endişe” konusunu…
>
> “Hayatlarımız” dedik, “yaşam tarzımız” dedik…
>
> Bir galerinin önünde bir kadeh bir şeyler içmemiz dayakla mı
> sonuçlanacak?
>
> Evetçiler. Hayırcılar. Nerdesiniz? Sorun kendinize: DARBE NEDİR?
>
> Hayattaki DARBE nedir?
>
> Bir resim sergisi açılışı kokteylinde, kapının önünde bir kadeh bir şey
> içmek artık mümkün olmayacak.
>
> Hatta resim sergilerine yalnız gitmekten bile endişe duyacağız.
>
> Birtakım cahil kafalılar, bunu bize yaşatmayacaklarını gösterdiler.
>
> Kazandılar!
>
> Faşizm nedir? Sorun kendinize!
>
> İktidar! Muhalefet! HEMEN! HEMEN!!!
>
>
>
> Sanatçı özgürdür.
>
> Yaşamı da özgürdür. Yaşam tarzı hürdür.
>
> “Sokak, hür ve özgür olmalıdır” sanatçı için. Sokaktan düşünce toplar
> sanatçı.
>
> İlhamdır sokak. Ressamlar için, şairler için, bestekârlar için…
>
> Sokak şehirdir, şehir memlekettir, memleket dünyadır. İnsanoğlu bu
> dünyada yaşar.
>
> İnsan bu dünyada, kimseye zarar vermediği ve de kuralları çiğnemediği
> sürece istediği gibi yaşar.
>
> Hayallerdir… Uğraşlardır…
>
> Söyleyin şimdi! Bu memlekette kaç çeşit kural var? Yanlış nerede? Baskı
> nerede? Endişe nerede?
>
> Sanatçıya baskı uygulayamazsınız.
>
> Sanatçı, kendi içinde salt ruh sever. Güzellik sever. Aşk sever. Yaşamak
> sever.
>
> , ” Sanatçı, içsesi ile düşünür.
>
> İster iktidarı destekler, ister muhalefeti. Genelde de muhaliftir
> sanatçılar.
>
> Gerçek bir sanatçı çünkü, içindeki çocuğu büyük bir özveriyle
> korumaktadır. Üretmek uğruna… Yaratmak uğruna…
>
> Bizim memleketimizde sanat var. Sanatçı var. Çok iyi sanatçılar var.
> Dünyaya mal olmuşları da var…
>
> Cehalete karşı kültürü savunduğumuzda, bize “faşist” bile dediniz, hiçbir
> hakkınız yokken. Kim faşist?
>
> Bizi toplumdan silmek için pek çok yalan uydurdunuz. Demediğimiz şeyleri
> bile sanki “demişiz gibi” yaptınız bizi çürütmek uğruna. Töhmet altında
> bıraktınız.
>
> Savunduk kendimizi…
>
> Sorun şimdi kendinize. Bu ortamda sanatı, halka yaymak mümkün mü?
>
> Kültür bir memleketin her şeyidir. Kalbidir. Beynidir. Ruhudur.
>
> Birçok sanatçıyı siyasi sebeplerden itelediniz hep. “Benim gibi
> düşünmüyor”, “benim gibi yaşamıyor” dediniz.
>
> Dışladınız. Küstürdünüz.
>
> Dünyadaki pek çok memleketi sanatçılarıyla tanıyorsunuz. Sanatçılar
> simgeleridir halklarının.
>
> Marquez Kolombiya’dır.
>
> Beethoven Almanya’dır.
>
> Nazım Hikmet Türkiye’dir.
>
> Picasso İspanya’dır.
>
> Monet Fransa’dır.
>
> Mozart Avusturya’dır.
>
> Dostoyevski Rusya’dır.
>
> Miyazaki Japonya’dır.
>
>
>
> Ve son olarak da, bir EVET-HAYIR yarışı yapıp böldünüz halkı.
>
> Bir “referandum”.
>
> Evetçiler.
>
> Hayırcılar.
>
> Ve referandumu boykot eden Kürtler.
>
> Üç halk olduk biz.
>
> Her biri on milyonlarca…
>
> Ve nasıl beraber yaşayacağımız muallak bir soru işareti haline geldi.
>
> Bakın:
>
> Hayatta hiçbir zaman esrar kullanmadım.
>
> Çok sigara içerim. Yalnızlığıma eşsiz bir dost çünkü.
>
> Akşamları kimi zaman bir kadeh viski içtiğim olur. Stresli hayatımda o da
> iyi bir dost.
>
> Bazen (yemeğe hangisi uygunsa) rakı, şarap ya da bira içtiğim olur.
>
> Kadınların başını örtmesini iyi bulmuyorum. Kendi kızım, sevgilim, annem,
> babaannem ve de tüm dostlarım başı açık insanlardır.
>
> Bütün bunlar hayat tarzı seçimidir. Benim seçimim.
>
> İçinden geldiğim ailenin ve sosyal şartların seçimi.
>
> Bu yaşam tarzının adı genel itibariyle “laiklik”.
>
> Bu siyasi bir konu değil, biz böyle yaşamaktayız. Ne zaman ki, bu tarz
> bir tehdit altına girerse, siyasileşmekteyiz aslında.
>
>
>
> Almanya’da öğrenciyken kaldığım yurtta, bazı fanatik dincilerin yoğun
> baskısına uğramıştım.
>
> Dinin siyasete alet olmasını, insanların birbirine din adına emirler
> yağdırmasını oldum olası sevmem.
>
> İnanç, yaşamın kudretidir.
>
> Yeri, ruhumuzun en dibinde ve başımızın en yukarısındadır.
>
> Sadece bize ait bir mekânda ve hissiyatta…
>
> Soyuttur.
>
> Yaşamsal bir çizgidir.
>
>
>
> Biliyorum ki, Türkiye’de benim gibi olan en az 30 milyon insan var.
>
> Bir sanatçıyım.
>
> Müzik, dans, resim, edebiyat, sinema hayranıyım.
>
> Bütün bu sanatları icra eden insanlar, benzer yaşamlar sürdürmektedir.
>
> Biz ne olacağız?
>
> Bizim yaşamımız değişecek mi?
>
> Bu baskı engellenecek mi?
>
> Hepsine çok iyi cevaplar bekliyorum.