Dünyanın en önemli online kitap satış sitesi Amazon’un yakın zamanda açtığı ”self-publishing” bölümüyle artık yazarlar yayınevine ihtiyaç duymadan ve masrafa girmeden kitaplarını satabiliyor.

Türkçe’ye ”kişisel yayıncılık” adıyla çevrilen sistem  sayesinde yazar sadece kitabı yazmakla kalmıyor, aynı zamanda, dizgisinden  yayınlanmasına, düzeltiminden dağıtımına her aşamada söz sahibi  oluyor.

Amerika’da yayıncılık alanında Şubat’ta yayımlanan raporlar e-kitabın  basılı kitabı sayısal olarak geçtiğini gösterirken, şimdi de yazarlara sunulan  ”kendi kitabını yayınla” uygulamasıyla bir taraftan genç yazarların yayıncılık  dünyasına girişi kolaylaşıyor, diğer taraftan da kitap yayınlamak için gereken  yüksek maliyet son buluyor.

Amazon’un ”En çok satan 100 e-kitap listesi”nde  bulunan çok sayıda kişisel yayıncı, yayıncıya pay ödemediği için de çok iyi  paralar kazanıyor. Hatta bu sistemle, ”John Locke” isimli bir amatör yazarın  yayınladığı kitabında 1 milyon satış rakamına ulaştığı  konuşuluyor.

Kişisel destekli yayıncılıktan farklı

”Kişisel  yayıncılık” ile ”Kişisel destekli yayıncılık” birbirine çok yakın kavramlar  gibi görünse de aslında arada çok önemli bir fark var. ”Kişisel destekli  yayıncılık”ta yazar kitabın maliyetine ortak olurken, yayınevi deneyimli  editörler ve tasarımcılarla kitabı profesyonel bir ürün haline getirip  pazarlıyor. Tüm yayınlanma sürecine ortak olan yazar, böylelikle, hem kitabın  haklarını yayınevine devretme derdinden kurtuluyor, hem de yazının  düzeltilmesinden kapak tasarımına kadar her aşamada söz sahibi olabiliyor. Bu  nedenle kitabın kazancını yayıneviyle paylaşmak zorunda kalmayan yazar, eserin  iyi satması durumunda da klasik bir yayınevine göre çok daha fazla gelir elde  edebiliyor. Yani, kitabın yayımlanma sürecinde yayınevine birçok para ödeyen  yazara yayınevi tarafından editoryal hizmet ve tasarım hizmeti sunuluyor.  Türkiye’de de son dönemlerde ”kişisel destekli yayıncılık” hizmeti veren bir  çok yayınevi bulunuyor.

”Kişisel yayıncılık”ta ise kitabın yazılmasından  itibaren sürecin hiçbir aşamasında masrafa girmeyen yazar, Amazon üzerinden  kitabını çok düşük fiyata satarak ”sürümden” kazanıyor. Yani bu sistemle hem  okur hem de yazar kazanıyor.

Bu iki yeni yayıncılık sayesinde amatör yazarlık  ve telifsiz edebiyatın yayılacağı ve yazarlar arasında rekabetin artacağını  düşünen uzmanlara göre, yayıncılık ortadan kalkmasa da değişecek ve  uzmanlaşacak. Ancak yine de yayıncılık yazarın başarısı ve öne çıkabilmesi için  temel tercih nedeni olmaya devam edecek.

”Artık her kitap yayımlanabilir”

Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim  Üyesi Dr. Tolga Çevikel, bir kitabın  kitapçılarda kendine yer bulabilmesi için mekandaki raf maliyetini karşılaması  gerektiğinin altını çizdi. Bu nedenle kitapçıların az sayıdaki ”popüler ve çok  satan kitaplar”ın hakimiyeti altında olduğu görüşünü savunan Dr. Çevikel,  kitapçılar için mağazalarında yer verilecek kitabın ne kadar satacağının  belirleyici olduğuna dikkati çekti. Çevikel, ”Kitapçılarda yer alabilmek bir  rekabet işi haline geliyor. Bu durum yayın evleri için de sorun yaratıyor. Küçük  yayın evlerinin ve az tanınmış yazarların pazara girmekte zorlandığı bir  gerçek” diye konuştu.

Djital ağ ortamında pahalı ve sınırlı raf alanlarının  bulunmadığına işaret eden Çevikel, böylelikle satışa hazır olan kitapların belli  bir sayıyla sınırlanmak zorunda kalmadığını ve kitapçılar için az satan  kitapları satmanın ticari açıdan cazip hale geleceğini belirtti. Kişisel  destekli yayıncılığın yeni olmadığını dile getiren Çevikel, şunları  anlattı:

”Kitabın doğrudan yazar tarafından basılması ve masrafı yazarın  karşılaması yeni bir şey değil ama kişisel yayıncılıkla kastedilen bu değil.  Artık yeni nesil ve çevrimiçi iş yapan bazı şirketler var. Bu şirketler birtakım  yazılımlar sunuyorlar. Yazar bu sitelerdeki yazılımları kullanarak kendi  kitabını yaratıyor, mizanpajına, kapağına karar veriyor ve kitabını çeşitli  ‘e-reader’larda okunabilecek hale getiriyor. Yazar ayrıca, bu sitelerdeki kitap  satış yerleri üzerinden yarattıkları kitapları okuyuculara doğrudan fiyatlamayı  kendisi belirleyerek sunabiliyor. Artık her kitap yayınlanabilir. Okur artık her  kitaba daha kolay erişecek.”

”Dağıtımcıların yerini bilşimci şirketler alıyor”

Yeni sistemle okurların normalde rastlayamayacakları  kitaplarla karşılaşacaklarını ifade eden Çelikel, Amazon’un popülerin yanı sıra  az satılan kitapları da okuyucuyla tanıştırdığını, bu durumun da az satılan  kitaplar için potansiyel bir okur kitlesi oluşturduğunu anlattı.

Yayıncılıkta  yeni bir dünyanın işaretlerinin görüldüğünü kaydeden Çelikel, ”Yazardan okura  doğru mesafelerin kısaldığı, aracıların ortadan kalktığı bir dönem bu. Eski  belirleyiciliğini kaybeden dağıtımcıların yerini bilişimci şirketler alıyor” diye konuştu.

Sistemin olumsuz yanlarına da vurgu yapan Dr. Tolga Çelikel,  ‘‘Bu sistemde yayınlanan kitapların kalitesi soru işareti. Ayrıca, kaliteli  kitaplar pazar içindeki çok kitap arasında kaybolacak ve okuyucunun onu bulması  zorlaşacak” görüşünü dile getirdi.