Bu yıl ‘En İyi Film’ dalında beş yerine 10 filmin yarıştığı Oscar’larda final bu gece. James Cameron’ın ‘Avatar’ı ile Kathryn Bigelow’un ‘Ölümcül Tuza’ı dokuz dalda yarışıyorlar. Cameron ‘Yıldırımın aynı yere iki kez düşme olasılığı çok azdır, kazanırsam şaşarım’ diyerek eski karısı Bigelow’a şans tanıyor.
Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi’nin Oscar ödülleri ilk kez 1927’de verilmeye başlandı. 1940 ve 56’da sınıflandırmalara gidilerek yabancı film Oscar’ı da eklendi. Bu yılsa film dalında beş yerine 10 film aday oldu.
Akademi Başkanı Sid Ganis’in teknik nedenlerden ötürü 10 filmin adaylığını açıklaması Hollywood’da bomba etkisi yarattı. Böylelikle Oscar’lar Altın Küre ödüllerine benzedi. 10 film düşüncesi oyuncu Samuel Jackson’ın tecimsel filmler için özel bir sınıflandırma yapılsın önerisiyle geldi.
Bu durum ‘Adaylık için gerçekten 10 iyi film var mı’ sorusunu da getirdi. 10 film olgusu yeni değil. 1933’ten 43’e dek 12 film aday olabiliyordu. Akademi yönetimince alınan bu yeni kararın ardında Oscar töreninin izleyici sayısındaki düşüş yatıyor. 1997’de “Titanic”in ödül zaferini 55.2 milyon seyirci izlerken bu sayı “İhtiyarlara Yer Yok”un kazandığı 2007’de 32 milyona düştü, böylece reklam gelirleri azaldı. 1998’den beri ilk kez 30 saniyelik reklam için bir milyon doların altında ücret ödendi. 2007-2008’de Akademi 73.7 milyon doları doğrudan reklamdan sağladı.
Oscar töreninin bütçesi yılda 31 milyon dolar. 10 filmin adaylığı neyi değiştirecek? Aday filmler kitlelerin ilgisini çekmiyor, “Batman Kara Şövalye” gibi büyük yapımlar da 5800 Akademi üyesince oylanmıyor. 10 adayın Oscar’ın bütünlüğünü sarstığını düşünenler de var. 10 film ayrıca oyların bölünerek bir filmin yüzde 11’den az bir oyla kazanma tehlikesini de taşıyor. “Örümcek Adam”ın yapımcısı Laura Ziskin türlerin karışımının olumlu etki yapacağı inancında.
Ganis, bu yıl animasyona, bağımsız ve yabancı ülkelerin sinemasına, belgesellere daha çok şans tanıdı. İnternet ve Twitter aracılığıyla edilgen olan gençlik, seçkin üyelerin değerlendirmeleriyle ilgilenmeyeceğinden beş filmlik artışın bir şeyi değiştirmeyeceği görüşü de gündemde. Akademi’nin büyük stüdyoların baskısıyla, keskin lobisiyle baş edemediği söylentileri dolaşıyor. Öte yandan stüdyoların bu artıştan hoşnut olmadıkları çünkü tanıtımların yüksek tutarlarından korktukları belirtiliyor. Üç boyutlu “Avatar”, “Yukarı Bak”, “Coraline” ve “Gizli Dünya” ödüllendirilecek mi?
James Cameron’la (Avatar) Kathyrn Bigelow (Ölümcül Tuzak) dokuz dalda yarışıyorlar. Bugüne dek Oscar’a aday dördüncü kadın sinemacı olan Bigelow, Amerikan Yönetmenler Birliği’nce en iyi yönetmen seçildi, Bafta ödüllerini de aldı. Cameron, “Yıldırımın aynı yere iki kez düşme olasılığı çok azdır, kazanırsam şaşarım” diyerek eski karısı Bigelow’a şans tanıyor. Beşinci kez yarışan Morgan Freeman, Nelson Mandela rolüyle (Yenilmez) adaylığından gurur duyuyor. Meryl Streep 15. adaylığıyla (Julie ve Julia) kendi rekorunu kırıyor. Yabancı filmde Avrupa Film Akademisi’nin en iyisi “Beyaz Bant”ın (Michael Haneke) rakibiyse César’ları alan “Yeraltı Peygamberi” (Jacques Audiard).