Bir Psikiyatristin Günlüğü

Psych-Istanbul, Cinema-Philia, Tiyatroseverler ve Hayata Dair Ayrıntılar…

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Harbiye Kongre Vadisi projesi kapsamında yıkımı büyük tartışmalara neden olan Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin 18 Ocak’ta perdelerini yeniden açacağını bildirdi.

 ‘Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu, Türkiye’de teknolojik olarak bütün birimleriyle tamamlanmış bir tiyatro sahnesi olarak hizmet verecek” diyen Kadir Topbaş, 18 Ocak’ta oyunların sahnelenmeye başlayacağını söyledi.

Topbaş, bu görkemli ve anlamlı salonu açarak seyirciyle buluşturmak istediklerini ifade ederek, ”Anlamlı salon; çünkü burası Muhsin Ertuğrul Sahnesi. Tiyatro sanatımızda oldukça önemli yer tutan bir sahne. Teknoloji boyutuyla ileri ve çok donanımlı. Tiyatro müdürlüğümüzün yönetiminin de bulunabileceği bir konsepte depolarıyla, kütüphaneleriyle, atölyeleriyle…” diye konuştu.

Muhsin Ertuğrul Sahnesi yıkılıp yeniden yapılırken birtakım tartışma ve tepkilerin yaşandığını da anımsatan Topbaş, ”Çok ciddi baskılar yaptılar. Biz doğru bildiğimize inandığımız için buna karar verdik ve gerçekten bu kararlılığımızı gösterdik” dedi.
Ortaya çıkan eserin de doğru yaptıklarının bir göstergesi olduğunu vurgulayan Topbaş, o dönemde sanatçıların samimi duygularını istismar eden siyasilerin var olduğunu iddia etti.

 

AKM’nin durumu

Taksim’de yine tartışmalara neden olan Atatürk Kültür Merkezi (AKM) binasına da değinen Topbaş, binanın yeniden yapımının engellendiğini ve orada da bir mahalle baskısı oluşturulduğunu söyledi.

Binanın projesini yapan Hayati Tabanlıoğlu’nun hocası olduğunu da hatırlatan Topbaş, ”Kendisine saygısızlık etmem. O dönemde düşünülmüş, kendine göre, kendi niteliği ve özelliği olan bir yapı. Kübik bir yapı. Kendine göre bir estetiği var, fakat İstanbul’a bir opera binası olarak simgeselliği yok” dedi.

O dönemde AKM’nin bulunduğu alanla ilgili çeşitli spekülasyonlar da yapıldığını ifade eden Topbaş, ”O günlerde ‘Buraya cami yapacaklar’ dediler. Bu kadar ön yargı ve yargısız infaz olabilir. ‘Yok buraya alışveriş merkezi yapacaklar, otel yapacaklar’ dediler. Böyle bir güvensizlik olabilir mi? Bunu söyleyenler, bir yerden duymadıkları halde uyduran insanlar, ‘Ben insanım’ diye nasıl dolaşabiliyorlar? Bir yerden duymamışsınız, kendiniz uyduruyorsunuz ve yalan söylüyorsunuz” diye konuştu.
Topbaş, AKM binasının yeniden yapılması durumu söz konusu olsaydı da şu sıralarda biteceğini, ya da bitme aşamasına geleceğini dile getirdi.

Dünyaca ünlü sanatçıları ağırlayan ve birbirinden önemli festivallere ve sergilere ev sahipliği yapan Türkiye, ödülle ve sanatla dolu bir yılı geride bıraktı.

27 Nisan’da ABD’de düzenlenen River Run International Film Festivali’nde ”En İyi Film” ödülüne değer görülen ”Üç Maymun” adlı film, 61. Cannes Film Festivali’nde Nuri Bilge Ceylan’a en iyi yönetmen ödülünü de kazandırdı.

”2009 Yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü” 29 Ekim’de, ”Geleneksel Sanatlar” dalında Uğur Derman‘a, ”Sinema” dalında Nuri Bilge Ceylan‘a, ”Kültür ve Sanat Kurumu” olarak da Sakıp Sabancı Müzesi’ne verildi.

Rock grubu Manga, 5 Kasım’da düzenlenen MTV Avrupa Müzik Ödülleri töreninde ”Avrupa’nın en iyi sanatçısı” seçildi. Ödülü almak üzere sahneye çıkan grubun solisti Ferman Akgül, Nuri Bilge Ceylan‘ın Cannes’da söylediği gibi ”Bu ödülü yalnız ve güzel ülkem adına alıyorum” şeklinde konuştu.

”38’inci Orhan Kemal Roman Armağanı”na değer görülen ”Son Ada”nın yazarı Zülfü Livaneli‘ye ödülü, 2 Haziran’da verildi.
 

Sinema dünyasının ödülleri

Yönetmenliğini Tolga Örnek‘in yaptığı ”Devrim Arabaları”, 17 Mayıs’ta düzenlenen Monaco Charity Film Festivali’nde ”En İyi Film” ödülünü aldı.

Adana’da 14 Haziran’da düzenlenen 16. Altın Koza Film Festivali’nde, ”Uzun Metrajlı Ulusal Film Yarışması”nda ”En İyi Film Ödülü” Aslı Özge‘nin yönettiği ”Köprüdekiler” ile yönetmenliğini Pelin Esmer‘in yaptığı ”11’e 10 Kala” paylaştı.

18 Ekim’de düzenlenen ”46.Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması”nda ”En İyi Film Ödülü” ”Bornova Bornova” ve ”Kosmos” filmleri arasında paylaşıldı. Festivalde, ”Kosmos” adlı filmin yönetmeni Reha Erdem ”En İyi Yönetmen”, Öner Erkan, ”En İyi Erkek Oyuncu”, Nergis Öztürk ise ”En İyi Kadın Oyuncu” ödüllerini kazandı.

Mahsun Kırmızıgül‘ün yönettiği ”Güneşi Gördüm” filmi, 24 Eylül’de yabancı dilde en iyi film dalında Oscar aday adayı oldu.

Bursa’da 14 Kasım’da düzenlenen ”4.Uluslararası İpekyolu Film Festivali”nde, ”En iyi yönetmen” ödülünü ”Francesca” filmiyle Romanya’dan Bobby Paunescu alırken, ”En iyi senaryo” ödülünü ”The Artist/Ressam” adlı filmiyle Andres Duprat kazandı. ”En iyi erkek oyuncu” ödülüne Mahmut Fazıl Coşkun‘un yönettiği ”Uzak İhtimal” adlı filmdeki rolüyle Nadir Sarıbacak, ”En iyi kadın oyuncu” ödülüne ise Romanya’dan Bobby Paunescu‘nun yönettiği ”Francesca” adlı filmdeki rolüyle Monica Birladeanu layık görüldü.

10 Aralık’ta gösterime giren ”Recep İvedik 2” yılın en çok izlenen filmi olarak, 4 milyon 300 bin kişiyle ulaştı. ”Güneşi Gördüm” 2 milyon 490 bin kişi ile en çok izlenen film listesinde ikinci sırayı alırken, üçüncü sıraya ise 1 milyon 500 bin izleyiciyle ”Nefes” filmi yerleşti.
 

Festivaller yılı

”28. Uluslararası İstanbul Film Festivali” 4-19 Nisan 2009 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Festivalde, ”En İyi Türk Filmi” ”Köprüdekiler”, ”En İyi Yönetmen” Mahmut Fazıl Coşkun, ”En İyi Kadın Oyuncu” Derya Alabora, ”En İyi Erkek Oyuncu” Nadir Sarıbacak, ”En İyi Senaryo” Tarık Tufan, Görkem Yeltan ve Bektaş Topaloğlu, ”En İyi Görüntü Yönetmeni” Özgür Eken, ”En İyi Müzik ödülü”nü Nail Yurtsever alırken, ”Jüri Özel Ödülü”ne ”11’e 10 Kala” layık görüldü.

İstanbul’da, 5-30 Haziran tarihleri arasında gerçekleşen ve 500’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçıyı ağırlayan ”37. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali”, dünyaca ünlü piyanist ve orkestra şefi Daniel Barenboim‘in ve İtalya’nın en önemli orkestralarından ”La Scala Filarmoni”nin konseriyle sona erdi.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen ”16. Uluslararası İstanbul Caz Festivali”, 2-15 Temmuz tarihleri arasında yapıldı. Festival, 30’un üzerinde konser verildi.
Yaklaşık 100 bin kişinin gezdiği ”11. Uluslararası İstanbul Bienali”,12 Eylül-8 Kasım tarihleri arasında gerçekleşti.

”Ne, Nasıl ve Kimin İçin” küratörlüğünde ”İnsan Neyle Yaşar?” başlığı altında düzenlenen bienalde, 40 ülkeden 70 sanatçı ve sanatçı grubunun 141 projesi sergilendi. Bienali, İstanbul ve çevre illerdeki üniversitelerden 25 bini aşkın öğrenci ziyaret etti.

İKSV tarafından 17–25 Ekim tarihleri arasında düzenlenen ”Filmekimi”ne seyirciler yoğun ilgi gösterdi. Festivalde pek çok filme ek seanslar konuldu.

Türkiye’nin ilk uluslararası edebiyat festivali olan ”İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali” 1 Kasım’da düzenlendi. Festivale, dünyaca ünlü yazar Adam Fawer konuk oldu.
 

İstanbul, ünlü müzisyenleri ağırladı

Latin-rock’ın efsanevi ismi Carlos Santana, 20 yıl sonra 6 Temmuz’da Türk hayranlarıyla Kuruçeşme Arena’da buluştu. 13 Grammy ödüllü gitar üstadını 12 bin kişi izledi.

Kanadalı yazar, şair, söz yazarı ve müzisyen Leonard Cohen, İstanbul’da 6-7 Agustos’da sevenleri ile buluştu. Müzikseverlerin yıllardır beklediği 74 yaşındaki Cohen, 2009 dünya turnesi kapsamında Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nde sevenlerinin karşısına çıktı.

Efsane rock grubu U2‘nun, Türkiye’de konser vereceği 27 Eylül’de kesinleşti. Grubun resmi web sitesinden ”U2 360° Tour” İstanbul konserinin 6 Eylül 2010’da, İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı’nda yapılacağı duyuruldu. Biletleri şimdiden satışa çıkan konsere, 100 bin kişinin gelmesi bekleniyor. Bilet fiyatları 50 TL ile 375 TL arasında değişiyor.

17 Mayıs’ta düzenlenen 54. Eurovision Şarkı Yarışması’nda Norveç ekibi birinci oldu. Türkiye, Hadise‘nin seslendirdiği ”Düm Tek Tek” adlı şarkıyla dördüncü sırada yer aldı.
 

‘Dali’ İstanbul’dan geçti

Sürrealizm akımının temsilcisi ve 20’nci yüzyılın en önemli sanatçılarından Salvador Dali‘nin İspanya haricinde en kapsamlı sergisi ”İstanbul’da Bir Sürrealist: Salvador Dali” 20 Eylül 2008–20 Ocak 2009 tarihleri arasında gerçekleşti. Sergiyi yaklaşık 250 bin kişi ziyaret etti.

”Beni sadece sevgi ilgilendirir ve sadece sevdiğim şeylerle ilişki halindeyim” diyen 20. yüzyılın ünlü ressamlarından Marc Chagall’in İsrail Müzesi’ndeki eserlerinden oluşan ”Chagall: Yaşam ve Aşk” adlı sergisi, 2 Aralık’ta Pera Müzesi’nde açıldı.

Ayasofya’da üzeri sıva ve metal maskeyle kapatılan 6 kanatlı 4 melek figüründen birinin yüzü 23 Temmuz’da açıldı. 1,5 metreye 1 metre ebadındaki mozaiğin en az 700 yıllık olduğu tahmin ediliyor.

Burhan Doğançay’ın Mavi Senfoni isimli eseri, 16 Kasım’da 2 milyon 200 bin TL gibi rekor bir fiyata satıldı. Kimin aldığı gizli tutulan müzayede sonrası tabloyu, ünlü işadamı Murat Ülker’in satın aldığı ortaya çıktı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili Ahmet Selamet, 2009 Avrupa Kültür Başkenti olan Litvanya’nın Vilnius kentini ziyaret ederek, ”2010 Avrupa Kültür Başkentliği” unvanını 14 Aralık’ta teslim aldı.

Edebiyat Ödülleri

”2008 Yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay‘ın katıldığı törenle 1 Şubat’ta Çetin Altan‘a verildi.

Nazım Hikmet’in Türk vatandaşlığından çıkarılmasına ilişkin 25 Temmuz 1951 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı’nı yürürlükten kaldırılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı Resmi Gazete’de 10 Ocak’ta yayımlandı.

Mevlana, Şems ve ”İlahi Aşk”ı anlattığı ve 5 Eylül’de okuyucuyla buluştuğu son romanı ”Aşk”, 300 bin satış rakamına ulaşan Elif Şafak, bu yıl Türkiye’nin en çok kazanan yazarı oldu.

Dan Brown‘un son kitabı ”Kayıp Sembol” 15 Eylül’de satışa çıktığı ilk günden rekor kırdı. 9 Aralık’ta kitabının tanıtımı için İstanbul’a gelen Brown, kitabın aynı zamanda filminin de yapılacağını söyledi.

‘Karagöz Gölge Oyunu”, ”Aşıklık Geleneği” ve ”Nevruz”, 1 Ekim’de UNESCO’nun ”İnsanlığın somut olmayan kültür mirası listesi”ne alındı.

Yüzyıllar boyunca burçlar ve değerli taşlar arasında bazı bağlantılar kurulmuştur. Belirli taşlar, belirli astrolojik burçlarda doğan kişiler üzerinde, bu burçların ihtiyacına uygun düşecek şekilde yararlı etkilere sahiptirler

Burcunuza göre  taşlarınız:

 KOÇ : ( 22 Mart – 21 Nisan )

Akik: Korkuyu engeller ve taşıyanı tehlikelerden koruma özelliğine sahip bu taş, metabolizmanın düzgün çalışmasına da yardım eder.

Ametist: Bu taş bağışıklık sistemini güçlendirir, korku ve uyumsuzlukları ortadan kaldırır. Meditasyona yardımcı olarak enerji verir.

Hematit: Güç ve enerji sağlayarak zayıflıkların üstesinden gelmeye ve hastalık sonrası iyileşme dönemine destek verir.

Sitrin: Dolaşım sistemini hızlandırarak tedavi edici enerjinin ortaya çıkmasına yardımcı olur. Ayrıca taşıyana güven ve güç verir.

Yakut: Mutluluk duygularını arttırıcı etkisi olan yakut taşı, bağışıklık sistemini de güçlendirir ve yaşamsal enerji verir.

Akuamarin: Yaratıcı gücün ortaya çıkmasına yardımcı olan bu taş, ruhunuzu dinlendirir.

Magnezit: İç huzura kavuşmaya yardımcı olan bu taş, yaratıcılık ve kendini geliştirme adına yardımcı bir etkendir.

Zümrüt: Sevginin güçlenmesine ve derinleşmesine yardımcı olan bu taş, sakinlik, huzur ve denge unsurlarını içerir.

BOĞA : ( 22 Haziran – 21 Mayıs )

Türkuaz: Pozitif enerjiyi emerek, kişiyi negatif enerjilerden korumaya yardımcı olur. Bütün bedeni güçlendirerek, kişiye güç kazandırır.

Akik: Korkuyu engeller ve taşıyanı tehlikelerden koruma özelliğine sahip bu taş, metabolizmanın düzgün çalışmasına da yardım eder.

Zümrüt: Sevginin güçlenmesine ve derinleşmesine yardımcı olan bu taş, sakinlik, huzur ve denge unsurlarını içerir.

İKİZLER : ( 22 Mayıs – 21 Haziran )

Akik: Korkuyu engeller ve taşıyanı tehlikelerden koruma özelliğine sahip bu taş, metabolizmanın düzgün çalışmasına da yardım eder.

Turkuaz: Pozitif enerjiyi emerek, kişiyi negatif enerjilerden korumaya yardımcı olur. Bütün bedeni güçlendirerek, kişiye güç kazandırır.

Aytaşı: Lenf bezlerinin temizlenmesine yardımcı olurken, duygusal dengenin sağlanmasında etkendir.

Zümrüt: Sevginin güçlenmesine ve derinleşmesine yardımcı olan bu taş, sakinlik, huzur ve denge unsurlarını içerir.

Yeşim: Huzur ve mutluluğun temsilcisidir ve kadınların adet sancılarına, psikolojik sıkıntıların atılmasına yardımcı olur.

Obsityen: Sindirim sistemini olumlu yönde etkiler ve bilinçaltındaki kaygıların azalmasına yardımcı olur.


YENGEÇ : ( 22 Haziran – 21 Temmuz )

Kuvars: Sadece size uyumlu enerjileri depolayarak, negatif etkilere karşı koruma sağlar.
Duyguların dengelenmesine yardımcı oluğu gibi, duru görüyü geliştirir.

Akik: Korkuyu engeller ve taşıyanı tehlikelerden koruma özelliğine sahip bu taş, metabolizmanın düzgün çalışmasına da yardım eder.

Ametist: Bu taş bağışıklık sistemini güçlendirir, korku ve uyumsuzlukları ortadan kaldırır. Meditasyona yardımcı olarak enerji verir.

ASLAN : ( 22 Temmuz – 21 Ağustos )

Akik: Korkuyu engeller ve taşıyanı tehlikelerden koruma özelliğine sahip bu taş, metabolizmanın düzgün çalışmasına da yardım eder.

Kuvars: Sadece size uyumlu enerjileri depolayarak, negatif etkilere karşı koruma sağlar.
Duyguların dengelenmesine yardımcı oluğu gibi, duru görüyü geliştirir.

Ametist: Bu taş bağışıklık sistemini güçlendirir, korku ve uyumsuzlukları ortadan kaldırır. Meditasyona yardımcı olarak enerji verir.

Kehribar: Boyun bölgesinde taşındığı zaman, boğaz bölgesi sorunların tedavisine yardımcı olur.

Sitrin: Dolaşım sistemini hızlandırarak tedavi edici enerjinin ortaya çıkmasına yardımcı olur. Ayrıca taşıyana güven ve güç verir.

Topaz: Duygusal kırılmaları ve karamsarlığı ortadan kaldırmaya yardımcı olan bu taş, sağlığın korunmasında faydalıdır.

BAŞAK : ( 22 Ağustos – 21 Eylül )

Akik: Korkuyu engeller ve taşıyanı tehlikelerden koruma özelliğine sahip bu taş, metabolizmanın düzgün çalışmasına da yardım eder.

Ametist: Bu taş bağışıklık sistemini güçlendirir, korku ve uyumsuzlukları ortadan kaldırır.

Türkuaz: Pozitif enerjiyi emerek, kişiyi negatif enerjilerden korumaya yardımcı olur. Bütün bedeni güçlendirerek, kişiye güç kazandırır.

Obsidyen: Sindirim sistemini olumlu yönde etkiler ve bilinçaltındaki kaygıların azalmasına yardımcı olur.

Yeşim: Huzur ve mutluluğun temsilcisidir ve kadınların adet sancılarına, psikolojik sıkıntıların atılmasına yardımcı olur.

Kaplan gözü: Zihnin sakinleşmesine faydalı olurken nazardan korunmaya da yardımcı olur.

Sitrin: Dolaşım sistemini hızlandırarak tedavi edici enerjinin ortaya çıkmasına yardımcı olur. Ayrıca taşıyana güven ve güç verir.

Topaz: Duygusal kırılmaları ve karamsarlığı ortadan kaldırmaya yardımcı olan bu taş, sağlığın korunmasında faydalıdır.

TERAZİ : ( 22 Eylül – 21 Ekim )

Akik: Korkuyu engeller ve taşıyanı tehlikelerden koruma özelliğine sahip bu taş, metabolizmanın düzgün çalışmasına da yardım eder.

Türkuaz: Pozitif enerjiyi emerek, kişiyi negatif enerjilerden korumaya yardımcı olur. Bütün bedeni güçlendirerek, kişiye güç kazandırır.

Mercan: Yaşamsal enerji verir.

Lap is lazuli: Çocuklarda sağlık konusunda destek verir. Öte yandan fiziksel yeteneklerin de gelişmesinde yardımcı etkendir.

Pembe kuvars: Aşk taşı olarak bilinen bu taş, duygularımızı dengelememize yardımcı olur.

Akuamarin: Yaratıcı gücün ortaya çıkmasına yardımcı olan bu taş, ruhunuzu dinlendirir.

Yeşim: Huzur ve mutluluğun temsilcisidir ve kadınların adet sancılarına, psikolojik sıkıntıların atılmasına yardımcı olur.

AKREP : ( 22 Ekim – 22 Kasım )

Ametist: Bu taş bağışıklık sistemini güçlendirir, korku ve uyumsuzlukları ortadan kaldırır. Meditasyona yardımcı olarak enerji verir.

Pembe kuvars: Aşk taşı olarak bilinen bu taş, duygularımızı dengelememize yardımcı olur.

Obsidyen: Sindirim sistemini olumlu yönde etkiler ve bilinç altındaki kaygıların azalmasına yardımcı olur.

Lal: Bedeni temizler ve güçlendirir. Hayal gücünün genişlemesine de yardımcı olur.

Kaplangözü: Zihnin sakinleşmesine faydalı olurken nazardan korunmaya da yardımcı olur.

Mercan: Yaşamsal enerji verir.


YAY : ( 23 Kasım – 21 Aralık )

Ametist: Bu taş bağışıklık sistemini güçlendirir, korku ve uyumsuzlukları ortadan kaldırır. Meditasyona yardımcı olarak enerji verir.

Topaz: Duygusal kırılmaları ve karamsarlığı ortadan kaldırmaya yardımcı olan bu taş, sağlığın korunmasında faydalıdır.

Akik: Korkuyu engeller ve taşıyanı tehlikelerden koruma özelliğine sahip bu taş, metabolizmanın düzgün çalışmasına da yardım eder.

Türkuaz : Pozitif enerjiyi emerek, kişiyi negatif enerjilerden korumaya yardımcı olur.Bütün bedeni güçlendirerek, kişiye güç kazandırır.

Kaplangözü: Zihnin sakinleşmesine faydalı olurken nazardan korunmaya da yardımcı olur.

Sodalit: Sinir sistemini güçlendirir ve kişiye sakinlik verir.

Lapis lazuli: Çocuklarda sağlık konusunda destek verir. Öte yandan fiziksel yeteneklerin de gelişmesinde yardımcı etkendir.

OĞLAK : ( 22 Aralık – 21 Ocak )

Akik: Korkuyu engeller ve taşıyanı tehlikelerden koruma özelliğine sahip bu taş, metabolizmanın düzgün çalışmasına da yardım eder.

Ametist: Bu taş bağışıklık sistemini güçlendirir, korku ve uyumsuzlukları ortadan kaldırır.

Kaplan Gözü: Zihnin sakinleşmesine faydalı olurken nazardan korunmaya da yardımcı olur.

Kehribar: Boyun bölgesinde taşındığı zaman, boğaz bölgesi sorunların tedavisine yardımcı olur.

Yakut: Mutluluk duygularını arttırıcı etkisi olan yakut taşı, bağışıklık sistemini de güçlendirir ve yaşamsal enerji verir.

KOVA : ( 22 Ocak – 21 Şubat )

Ametist: Bu taş bağışıklık sistemini güçlendirir, korku ve uyumsuzlukları ortadan kaldırır. Meditasyona yardımcı olarak enerji verir.

Kuvars: Sadece size uyumlu enerjileri depolayarak, negatif etkilere karşı koruma sağlar.
Duyguların dengelenmesine yardımcı oluğu gibi, duru görüyü geliştirir.

Akik: Korkuyu engeller ve taşıyanı tehlikelerden koruma özelliğine sahip bu taş, metabolizmanın düzgün çalışmasına da yardım eder.

Yeşim: Huzur ve mutluluğun temsilcisidir ve kadınların adet sancılarına, psikolojik sıkıntıların atılmasına yardımcı olur.

Lal: Bedeni temizler ve güçlendirir. Hayal gücünün genişlemesine de yardımcı olur.

Zirkon: Uykusuzluk ve sindirim sistemine faydalıdır.

BALIK : ( 22 Şubat – 21 Mart )

Ametis: Bu taş bağışıklık sistemini güçlendirir, korku ve uyumsuzlukları ortadan kaldırır. Meditasyona yardımcı olarak enerji verir.

Aytaşı: Lenf bezlerinin temizlenmesine yardımcı olurken, duygusal dengenin sağlanmasında etkendir.

Pembe k Kuvars: Aşk taşı olarak bilinen bu taş, duygularımızı dengelememize yardımcı olur.

Mercan: Yaşamsal enerji verir.

Dünya yeni yıla böyle girdi

Dünyanın, yeni yılı en son karşılayan merkezlerinden biri olan New York’ta, Times Meydanı’nda soğuk havaya rağmen toplanan yüz binlerce kişi, ekonomik durgunluk, terörizm ve çevre felaketi tehditlerini de beraberinde getiren son 10 yılı geride bırakarak, yeni 10 yıla, öncekinden daha iyi geçmesi umuduyla girdi.

 

Meydanda yeni yıl karşılamasında havai fişek gösterisi yapılırken, kristal dev yılbaşı topu indirildi ve bu sırada da 1 tonun üzerinde konfeti atıldı.

Isının sıfır santigrat derece civarında olduğu yılbaşı gecesinde meydanda yüzlerce polis de görev aldı. Çevre binalara da keskin nişancılar yerleştirildi. Meydandaki güvenlik önlemlerinin alınmasına günler önce başlandı, bazı binalar boşaltıldı, araçlar çektirildi hatta radyasyon taraması yapıldı.

Öte yandan Sydney’in ünlü köprüsü üzerinde havai fişek gösterilerini 1 milyon kişi izlerken, Tokyo’da gökyüzüne balonlar bırakıldı. Paris’te 120 yaşına giren Eyfel Kulesinde rengarenk ışık gösterisi yapıldı.

Las Vegas, eğlenmek için bu kente gelmiş olan yaklaşık 315.000 kişiyle yılbaşını karşılarken, kumarhanelerin üzerinde havai fişek ve ışık gösterileri yapıldı.

2009’da mali piyasalarda toparlanma gözlense de geçen 10 yıla damgasını vuran gelişmelerden biri ekonomik krizdi. Dünya çapında milyonlarca kişi işsiz kaldı, ipotekler nedeniyle kaybettikleri evlerinden çıkarılanlar oldu.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, yılbaşı gecesi televizyonda yaptığı konuşmasında, “Herkes için zor geçen bir yılı geride bırakıyoruz. Hiçbir kıta, hiçbir ülke, hiçbir sektör bunun dışında değil” dedi. Sarkozy, 2010’un yenilenme yılı olacağını kaydetti.

Almanya Başbakanı Angela Merkel de yeni 10 yılın başlamasının, küresel ekonomik hastalıklardan derhal kurtulunacağının habercisi olmadığını söyledi.

Güney Afrika Cumhurbaşkanı Jacob Zuma durumdan daha memnundu ve yeni yılda düzenlenecek olan dünya kupası futbol organizasyonunun, ülkesindeki ırkçılık politikası Apartheid’in sona erdiği 1994’den sonraki en önemli olay olacağını belirtti.

Rio de Janeiro’nun 4 kilometrelik Copacabana plajında yılbaşını karşılamak üzere yaklaşık 2 milyon kişi toplandı. Plaj boyunca havai fişek gösterileri ve konserler vardı. Güvenlik için plajda yaklaşık 12 bin polis görev yaptı. Plajdaki Amerikalı turistlerden 27 yaşındaki Chad Bissonnette, “Hayatımda ilk kez bu kadar çok arkadaşımın, komşumun işini kaybettiğine tanık oldum” diyerek, yeni yılın daha iyi olmasını diledi.

New York Times Meydanındaki kutlamalarda konfetilere, çeşitli dileklerin el yazısı ile not edildiği 10.000 kağıt parçası da eklenerek kalabalığın üzerine bırakıldı. 50 yaşındaki Gail Guay’ın yakaladığı kağıtta, “geriye dönüp bakma” yazılı idi.

Avustralya Başbakanı Kevin Rudd yılbaşı mesajında, 2009’un başarılarından birinin, küresel ısınmaya karşı dünya liderlerinin toplanmayı başarması olduğunu söyledi.

Geçen on yıla damga vuran gelişmelerden biri de terörizm ve Irak ile Afganistan’daki savaşlar oldu. Pakistan’da da militanların körüklediği şiddet olayları yoğunlaştı.

Birleşik Krallık Başbakanı Gordon Brown çarşamba günü yaptığı açıklamasında, Hollanda’dan ABD’ye giden yolcu uçağına karşı terör saldırısı düzenleme girişimini anımsatarak, 10 yılın son günlerinde de terörizmin kendisini gösterdiğini belirtti. Brown, küresel terörizmin merkez üssünün El Kaide ve Taliban olduğunu vurguladı.

Endonezya’daki ABD Büyükelçiliği, Bali adasında terör saldırısı olabileceği uyarısında bulunurken, yerel yetkililer böyle bir istihbaratın kendilerinde olmadığını açıkladı.
AB dönem başkanlığını devralan İspanya’da Madrid’deki Sol meydanında 27 AB üyesi ile ilgili görüntüler projektörlerle merkez postane binasına yansıtıldı.

Londra’da dondurucu soğuğa rağmen Thames nehri boyunca toplanan binlerce kişi, düzenlenen havai fişek gösterileriyle yeni yılı karşıladı.

Asya’da farklı takvimlerin kullanılmasından ötürü birçok ülkede yılbaşı Avrupa ve Amerika kıtalarına göre sönük geçerken, Çin’in Şanghay kentindeki Longhua tapınağında yeni yılın kendilerine zenginlik getirmesi dileğiyle çan çaldırmak isteyenler kişi başına 518 yen (yaklaşık 75 dolar) ödedi. Çincede 518 dendiğinde, “zenginlik istiyorum” denmesine benzer bir ses çıkarılıyor.

Filipinler’de alev fişekleri ve ateş edilmesi nedeniyle yüzlerce kişi yaralanırken, birçok Filipinli, tıpkı Çinliler gibi, gürültülü bir yeni yıl karşılamasının şeytanı ve şanssızlığı uzaklaştıracağı inancıyla coşkulu biçimde eğelendi.

Uluslararası haber ajansları, İstanbul’da Taksim Meydanı’nda geçen yıllarda yaşananların tekrarlanmaması amacıyla güvenlik önlemlerinin yoğunlaştırıldığını, Vali Muammer Güler’in, satıcı hatta Noel Baba kostümlü polislerin de görev yapacakları şeklindeki esprisini, ilginç detaylar olarak aktardı.

Türkiye Yazarlar Birliği’nin ”2009 yılı, Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödülleri”ne değer bulunanlar açıklandı.

 Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı İbrahim Ulvi Yavuz, düzenlenen basın toplantısında, 29 yıldır kültür, sanat ve düşünce hayatındaki yıl içindeki gelişmelerin değerlendirilerek, yazar, fikir adamı ve sanatçıların ödüllendirildiğini belirtti.

Ödüllerin, edebiyat ve sanat uzmanları arasında gerçekleştirilen anket çalışmalarının sonunda ve alanının tanınmış isimlerinden oluşturulan özel komisyonların görüşleri alınarak belirlendiğini anlatan Yavuz, ”Bugüne kadar 550’nin üzerinde eser sahibi ödüllendirilmiştir” dedi.

Yavuz’un verdiği bilgiye göre, ”2009 yılının Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödülleri”ne değer bulunanlar şöyle:
”Hikayede ‘Kesik Hava’ ile Murat Yalçın, şiirde ‘Meğer Aşk İmiş’ ile Arif Dülger, romanda ‘Korkma Ben Varım’ ile Murat Menteş, denemede ‘Filmin Ağalanacak Yeri’ ile Muhsin Macit, araştırmada ‘Divan Şiiri Poetikası’ ile Abdülkadir Erkal, incelemede ‘İkinci Meşrutiyet Dönemi Türk Hikayesi’ ile Nesime Ceyhan, edebi tenkitte ‘Bir Eleştirmen Olarak Ahmet Hamdi Tanpınar’ ile Mehmet Erdoğan, hatırada ‘Ali Emiri’nin İzinde’ ile Mehmet Serhan Tayşi, halk kültüründe ‘Türküler Dile Geldi’ ile Merdan Güven, tercümede Goethe’nin’Doğu Batı Divanı’ tercümesi ile Senail Özkan, biyografide ‘Ahmet Avni Konuk’ adlı çalışmasıyla Savaş Barkçin, basın kültür sanat sayfası alanında Milli Gazete, basın fikirde Vakit Gazetesi Yazarı Abdurrahman Dilipak, basın fıkrada Taraf Gazetesi Yazarı Alper Görmüş, basın karikatürde Cacaf Dergisinden Ahmet Keskin, dergi yayıncılığında Mostar Dergisi, çocuk yayıncılığında Timaş Yayınları, Türk müziğinde Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Musikisi Topluluğu, elektronik yayıncılıkta Poetikhars, TV belgeselde ‘Hac Yolunda’ belgeseliyle yönetmen Bilal Gökçınar, sinemada ‘Nokta’ filmiyle yönetmen Derviş Zaim, radyo programında Burç FM’de Saniye Öztürk’ün ‘Bezm-i Cihan’ programı, şehir kitaplarında Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, kamu yayıncılığında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ, özel yayıncılıkta Kitap Yayınevi.”

Türkiye Yazarlar Birliği’nin üstün hizmet ödüllerinin ise Prof. Dr. Salih Tuğ ve Prof. Dr. Ali Özek’e verilmesi uygun görüldü.

Senaryosunu Cem Yılmaz’ın yazdığı, yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak’ın yaptığı ”Yahşi Batı” filminin galası yapıldı.

Cem Yılmaz ve Ömer Faruk Sorak ile oyuncular Ozan Güven, Demet Evgar ve Özkan Uğur, Kanyon AVM Cinebonus sinemalarındaki gala gösterimi öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Yılmaz, filmlerin konularının bazen evrensel, bazen lokal olabildiğini belirterek, ”Bu, onların kaliteleriyle ilgili fikir vermez. Bir İngiliz, bir Amerikalı da gayret ederse bizim filmlerimizi anlayabileceğini düşünüyorum. Biz nasıl Avatar’ı anlamak için gayret gösteriyorsak… En azından gözlük takıyoruz” diye konuştu.

Tür problemi olmadığını, iyi film yapmaya çalıştığını belirten Yılmaz, eğlenceli bir komedi filmi yaptıklarını söyledi.

Bir gazetecinin, ”Neden hep aynı oyuncuları seçiyorsunuz?” sorusu üzerine Yılmaz, ”Biz henüz birbirimize o kadar da doyamadık. Bizim şu ana kadar 40 film yapmamız lazımdı, ağırdan alıyoruz, işin başındayız” diye espri yaptı.

Bir başka soru üzerine, Mazhar Alanson ile iki film yaptıklarını anımsatan Yılmaz, ”Yine yaparız, eğer sinemayı bırakmadıysa” dedi.

Cem Yılmaz, ”Bazı filmler az bütçeyle çekiliyor, ama büyük bir gişe başarısı yakalıyor. Siz ise maliyetli bir film yaptınız, iyi bir ciro elde edemezseniz hayal kırıklığına uğrar mısınız?” sorusuna, ”Hayır, bu bizim elimizde olan bir şey değil. Fikrinizin ne kadar pahalıya gerçekleşeceğini niyetlendikten sonra öğreniyorsunuz. Bu, filmi yapmamızdan vazgeçirmez. Bu, seyircinin problemi, bizim değil” yanıtını verdi.

Yeni bir film projesi olup olmadığının sorulması üzerine Yılmaz, ”Yeni bir proje var ama bu arkadaşlarla çalışmıyorum” diyerek esprili bir yanıt verdi.

Uğur Yücel’in son filmi ”Ejder Kapanı”nın da vizyona gireceğini anımsatan Yılmaz, işini iyi yapan arkadaşlarına her zaman saygı duyduğunu ve sevdiğini söyledi.

Bir gazetecinin, önümüzdeki günlerde Recep İvedik’in son filminin de vizyona gireceğini belirterek, ”İki filmin gişede yarışacağı söyleniyor” demesi üzerine Yılmaz, ”Bu, bizim dışımızda yaşatılan bir konu. Bu, seyirciyi ilgilendiren bir konu. Bu konuda yorum yapmaya ne boş vaktim var, ne de kafamda yer ayırıyorum. Böyle bir konu yok benim için… Böyle bir rakip, ‘Bu, bunu geçti’ gibi bir konu yok” dedi.

”Ülkenin en komik insanı Cem Yılmaz mı?” şeklindeki soruya Yılmaz, ”Ben, memleketin en komik insanı olmakla ilgili bir yarışma varsa, ona katılmıyorum” yanıtını verdi.
Filmin sadece kovboy filmi olmadığını, başka unsurlar da içerdiğini dile getiren Yılmaz, filme 7 yaş sınırı getirildiğini bildirdi.

Filmin adının anılmasının şahısların anılmasından daha önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, herkesin kabiliyeti ve emeği oranında filme dahil olduğunu, filmlerin bir kıymeti olması için çabaladıklarını anlattı.

Aralarında hiyerarşik bir düzen olmadığını kaydeden Yılmaz, ”Mesela Ozan Güven bir film yapsın da oynayalım diye can atıyoruz. Hepsi birbirinden kıymetli, birbirini ve işini seven insanlarla çalışmak çok güzel” dedi.

Yılmaz, bir gazetecinin ”Nuri Bilge Ceylan, Cannes Film Festivali’nde ‘En İyi Film’ ödülü aldı, Mahsun Kırmızıgül’ün filmi Oscar aday adaylığına seçildi. Sizin böyle bir çabanız olacak mı?” sorusunu şöyle yanıtladı:

”Başka filmlerin yanında komedi filmlerinin işi festivallerde zordur, adaylıkları da nadirdir. Önemli olan iyi film yapmak. Yurt içinde de önemli festivaller var. Bunlar kıymetli şeyler, onları bayındır hale getirelim de benim için Oscar, yayınlandığı zaman televizyondan geç saatlerde izlediğim bir aktivite olarak durabilir.”

Cem Yılmaz, bir soru üzerine, Fatih Akın’ın son filmi ”Soul Kitchen”ı izlemediğini ifade ederek, ”Fatih Akın hepimizin gururu” dedi.

Filmin galasına, Yılmaz Erdoğan, Demet Akbağ, Pınar ve Yağmur Atacan, Kenan Doğulu‘nun da aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı da katıldı.
 

Film 1 Ocak’ta vizyona girecek

Senaryosunu Cem Yılmaz’ın yazdığı, yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak’ın üstlendiği film, 1 Ocak 2010’da vizyona girecek.

Filmde Cem Yılmaz, Ozan Güven, Demet Evgar, Özkan Uğur, Zafer Algöz, Dilek Çelebi, Ferdi Sancar, İştar Gökseven, Demet Tuncer, Kaan Öztop, Mehmet Polat rol alırken, Süleyman Turan, Yılmaz Köksal, Uğur Polat, Cansu Dere, Mazlum Çimen ve Tuncay Özinel konuk oyuncu olarak izleyici karşısına çıkacak.

1800’lü yılların sonunda iki Osmanlı’nın dönemin padişahı tarafından gönderildikleri Amerika görevi sırasında başlarına gelen olayların anlatıldığı komedi Western türündeki film, Türkiye ile aynı anda Almanya, Hollanda, Belçika, İsviçre, Avusturya, Danimarka, İngiltere ve Fransa’da vizyona girecek.

Ergenekon soruşturması ve bu kapsamda açılan davaların yanı sıra ”Kürt Açılımı”, Deniz Feneri e.V. soruşturması ve domuz gribi 2009 yılında Türkiye gündeminin ilk sırasında yer alan konular oldu.

Ankara Ergenekon soruşturması

Ergenekon soruşturma ve bu kapsamda açılan davalar geride bıraktığımız 2009 yılında Türkiye’nin en çok konuştuğu konuların başındaydı.

Kürt Açılımı

Hükümetin önce “Kürt Açılımı” ardından “Demokratik açılım” olarak nitelendirdiği ve son olarak ” Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi” isminde karar kıldığı çalışmalar ve bu kapsamda yaşanan tartışmalar 2009’un ikinci yarısında uzun süre Türkiye gündeminde yer tuttu. 

Domuz gribi

Kamuoyunda ”domuz gribi” olarak bilinen ve birçok ülkede can kaybına yol açan Pandemik A(H1N1) virüsü, 14 Ekimde, Ankara’daki özel bir ilköğretim okulunun öğrencilerinde görüldü. Okulda eğitime bir hafta ara verildi.
”Domuz gribi” teşhisiyle tedavi edilenlerden hayatını kaybedenlerin sayısı 14 Aralık 2009 tarihi itibarıyla 415 kişiye ulaştı.

DTP kapatıldı

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın DTP’nin kapatılması istemiyle 16 Kasım 2007’de açtığı dava sonuçlandı. Anayasa Mahkemesi, ”eylemleri yanında, terör örgütüyle olan bağlantıları da değerlendirildiğinde devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiği” gerekçesiyle DTP’nin kapatılmasına oy birliğiyle karar verdi. Parti Genel Başkanı Ahmet Türk ile Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk’un da aralarında bulunduğu 37 kişiye siyasi yasak getirildi. Türk ve Tuğluk’un milletvekilliğinin düşmesine de karar verildi. 

Şehitlere ağladık

Irak’taki Kandil ve Mahmur bölgelerinden gelen, DTP’lilerin ”Barış Grubu” olarak nitelendirdiği terör örgütü PKK mensupları, Şırnak’ın Silopi ilçesi yakınındaki Habur Gümrük Kapısı’na gelerek güvenlik güçlerine teslim oldu. 8’i Kandil’den 26’sı Mahmur’dan gelen toplam 34 kişilik grup burada özel yetkili savcılara ifade verdi. Bu kişiler için DTP’lilerce düzenlenen ”karşılama törenleri” tartışmalara neden oldu ve soruşturma başlatıldı.

Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın hükümlü bulunduğu İmralı Cezaevi’ne 5 mahkum gönderildi. Terör örgütü PKK’nın kuruluş yıl dönümü ve elebaşının cezaevi koşulları bahane edilerek bazı illerde izinsiz gösteriler yapıldı.

Tokat’ın Reşadiye ilçesinde düzenlenen terörist saldırıda 7 asker şehit düştü. Saldırıyı, olaydan birkaç gün sonra bir internet sitesinde yer alan açıklamayla bölücü terör örgütü üstlendi.

Sigara yasağı tiryakileri ve işletmecileri zorladı

Sigara yasağının kapsamını genişleten düzenleme yasada öngörüldüğü şekilde 19 Temmuz’da uygulamaya başlandı. Düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle eğlence hizmeti verilen işletmeler ve lokantalar dahil kamu ve özel hukuk kişilerine ait tüm binaların kapalı alanlarında tütün ürünleri tüketimi yasaklandı.

“One Minute”

Dünya Ekonomik Forumu kapsamında Ocak ayında İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen ”Gazze: Orta Doğu’da Barış Modeli” konulu oturuma katılan Başbakan Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Peres’in Gazze operasyonlarına ilişkin açıklamalarına tepki göstererek, Gazze’de insani bir dram yaşandığını söyledi.  Erdoğan, panel yöneticisinin ”sürenin bittiği” gerekçesiyle sözünü kesmesi üzerine, “one minute” diyerek söz istedi. Erdoğan, haksızlık yapıldığını söyledi ve bundan sonra Davos toplantılarına katılmayacağını belirtertti.

Kabinede değişiklik

2009 yılında Bakanlar Kurulu’nda bazı görev değişiklikleri oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan değişikliklerin yerel seçimlerde başarısız olan illerde yapıldığı iddia edildi.

Obama’nın ziyareti

ABD Başkanı Barack Obama, yaptığı ilk resmi ülke ziyareti çerçevesinde temaslarda bulunmak üzere Türkiye’ye geldi. TBMM Genel Kurulu’na hitap eden Obama, Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerin genel başkanlarıyla da görüştü.

Ermenistan ile ilişkiler

Cumhurbaşkanı Gül ile Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan, Bursa Atatürk Stadı’nda oynanan Türkiye-Ermenistan 2010 Dünya Şampiyonası grup eleme futbol maçını izledi.

”Horizon-1” kaçırıldı

Somali’de Türk bayraklı ”Horizon-1” adlı yük gemisi, temmuz başlarında deniz haydutlarınca ele geçirildi. Geminin Türk mürettebatına ilişkin gelişmeler uzun süre kamuoyunun gündeminde kaldı. Gemi, ekim ayında, korsanların ayrılmasının ardından Eyl Limanı’ndan normal rotasına döndü ve mürettebat uçakla Türkiye’ye geldi.

Telefon dinlemeleri

”Telefon dinleme” ve ”Yargı mensuplarının dinlenildiği” yönündeki iddialarına ilişkin tartışmalar uzun süre kamuoyunun gündemine kaldı. Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesince alınan karar doğrultusunda, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında (TİB) iki kez bilirkişi incelemesi yapıldı. 

Yerel seçimler yapıldı

Yerel seçimler 29 Mart’ta yapıldı. Türkiye genelindeki 16 büyükşehir, 65 il, 892 ilçe ve 1974 beldenin belediye başkanı belirlendi.

YÖK’ün katsayı inadı

YÖK Genel Kurulu kararıyla, üniversiteye girişte gelecek yıldan itibaren uygulanmaya başlanacak yeni sistemde, tüm adaylar için aynı katsayı uygulaması getirildi. Düzenlemede, meslek lisesi mezunlarına ise alanlarıyla ilgili programları seçmeleri halinde ek katsayı verilmesi ve üniversiteye giriş sınavı gelecek 2010’dan itibaren iki aşamalı olması karara bağlandı. YÖK’ün katsayı uygulamasına ilişkin kararının yürütmesi Danıştay 8. Dairesince durduruldu. Bu karara yapılan itiraz da Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’nca reddedildi. YÖK genel kurulunun 17 Aralık’ta yapılan toplantısında üniversiteye giriş sınavında adaylara farklı katsayı uygulanmasını öngören yeni bir düzenlemeye gidildi. 

Türkan hocayı kaybettik

Hayatını Türkiye’nin çağdaşlaşmasına, eğitimli genç kızlar yetiştirmeye adayan Prof. Dr. Türkan Saylan hayatını kaybetti.

1 Mayıs

1 Mayıs ”Emek ve Dayanışma Günü” adıyla tatil günü oldu.
 

Bu haberlerle sarsıldık

İstanbul’da ve Tekirdağ’da Eylül ayında yaşanan sel felaketinde 31 kişi yaşamını yitirdi.

Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyündeki bir düğünde düzenlenen silahlı saldırıda 44 kişi öldü, 6 kişi yaralandı. Olayla ilgili sanıkların yargılanmasına Çorum’da başladı. 

İstanbul’un Beşiktaş ilçesindeki bir çöp konteynerinde, 4 Mart’ta, Münevver Karabulut’un parçalanmış cesedi bulundu. Olaydan sonra ortalıktan kaybolan katil zanlısı Cem Garipoğlu, 17 Eylülde avukatı tarafından emniyet güçlerine teslim edildikten sonra tutuklandı. Açılan davada Cem Garipoğlu’nun yanı sıra babası Nida Garipoğlu, annesi Tülay Makbule Garipoğlu ve amcası Hayyam Garipoğlu’nun 5 yıldan müebbete kadar değişen hapis cezası isteniyor.

Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde, ”göreve çıkan timdeki bir askerin üzerindeki el bombasının patlaması sonucu 4 asker şehit olduğu” bildirildi. Daha sonraki süreçte, olayın, bir teğmenin ”nöbette uyuduğu gerekçesiyle askeri cezalandırmak istediği askerin eline verdiği pimi çekilmiş el bombasının patlamasından kaynaklandığı” ortaya çıktı. Hakkında dava açılan teğmen 9 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Kayseri’de Ramazan Bayramı’nın ikinci günü şeker toplamak için evlerinden ayrılan 2’si kardeş 3 çocuk kayboldu.

THY’ye ait TK1951 sayılı Boeing 737-800 tipi ”Tekirdağ” adlı yolcu uçağı 127 yolcu ve 7 mürettebatıyla İstanbul-Amsterdam seferini yaparken Schiphol Havaalanına inişi sırasında yere çakıldı. Kazada, 3’ü pilot, 1’i kabin görevlisi olmak üzere 9 kişi öldü, 100’e yakın kişi yaralandı.

Bursa’nın Kemalpaşa ilçesindeki bir maden ocağında meydana gelen patlamada 19 işçi yaşamını yitirdi.

Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Zigana Dağı’nda günübirlik yürüyüşe çıkan 17 kişilik grubun üzerine çığ düşmesi sonucu 10 kişi öldü, 7 kişi kurtarıldı.


29. Uluslararası Film Festivali’nde ”Altın Lale Ödülü”nün verileceği ulusal yarışmaya katılmak isteyen Türk filmleri, 1 Şubat 2010 tarihine kadar başvurabilecek.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Akbank sponsorluğunda düzenlenecek 29. Uluslararası İstanbul Film Festivali, 3–18 Nisan 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Festivalde ”Altın Lale Ödülü”nün verileceği ulusal yarışmaya katılmak isteyen Türk filmlerinin, 1 Şubat 2010 akşamına kadar İKSV’ye başvurması gerekiyor.

Ulusal yarışmaya uzun metrajlı filmlerin yanı sıra geçen yıl olduğu gibi uzun metrajlı belgesel ve animasyon filmler de başvurabilecek. Yarışma yönetmeliği ile başvuru formları, festival merkezi veya ”www.iksv.org/film” adresinden temin edilebilecek.

Festivalin ”Altın Lale Ulusal Yarışma Jürisi”nin başkanlığını yönetmen Yeşim Ustaoğlu yapacak. İstanbul Film Festivali’nde ulusal yarışma jürisinin seçeceği ”En İyi Film”e ve ”En İyi Yönetmen”e, Kültür ve Turizm Bakanlığı ödül olarak 50’şer bin lira verecek. Kültür ve Turizm Bakanlığının vereceği ”En İyi Kadın Oyuncu” ve ”En İyi Erkek Oyuncu” ödülleri ise 10’ar bin lira olacak.

Yarışmada Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Derneği üyelerinden oluşan jüri, Onat Kutlar anısına ”Fipresci ödülü” sunacak. Ödülü kazanan filmin yönetmenine Efes Pilsen bir sonraki filminde kullanılmak üzere 30 bin dolar para ödülü verecek.

Time dergisi, bu yılın en iyi filmi olarak Walt Disney’in ilk siyahi prensesinin yaratıldığı animasyon yapım “Prenses ve Kurbağa”yı, en iyi televizyon dizisi olarak da ödüllü yapım “Mad Men”i seçti.

Dergide yayımlanan “Yılın en iyi 10 filmi” listesinde, ilk üç sırayı, gerçek oyuncuların yer aldığı filmleri geride bırakan animasyonlar aldı. Buna göre yılın en iyi filmi, Walt Disney’in ilk siyahi prensesinin yaratıldığı “Prenses ve Kurbağa” (The Princess and the Frog) oldu.

Yılın en iyi filmleri sıralamasında ikincilik koltuğuna yine animasyon filmi “Yukarı Bak” (Up), üçüncülük koltuğuna da animasyon yapımı “Fantastik Fox” (Fantastic Mr. Fox) oturdu.

Time’a göre, yılın en iyi diğer filmleri ise sırasıyla şöyle:
“Ölümcül Tuzak” (The Hurt Locker), “Aklı Havada” (Up in the Air), “Beyaz Kurdele” (The White Ribbon), “Yalnız Bir Adam” (A Single Man), “Zaman ve Şehre Dair” (Of Time and the City), “Yasak Bölge 9” (District 9), “Kan Arzusu” (Thirst).

Dergi, “Yılın en iyi televizyon dizilerini” de belirledi. Listenin en başında 9 Emmy ve 3 Altın Küre dahil birçok ödül kazanan, Türkiye’de de beğeniyle izlenen “Mad Men” yer alıyor.

İkinciliği komedi türündeki “Modern Family”nin, üçüncülüğü de drama dalındaki birçok ödüle sahip “Breaking Bad”ın aldığı sıralamadaki diğer en iyi televizyon dizileri de şöyle:
“Big Love”, “Battlestar Galactica”, “Lost”, “Friday Night Lights”, “Glee”, “Sons of Anarchy” ve “(Tie) The Office/Parks and Recreation”.