Üniversite sınavlarına bir buçuk milyondan fazla öğrenci katılmış.
Önemli bir sayı bu.
Ve gençlerin bilgi düzeyleri ve öğrenme yetenekleri açısından dev bir araştırma yerine de geçebilir.
Sonuçlara baktığımız zaman görüyoruz ki kız öğrenciler, erkeklerden daha başarılı.
Hepimizin bildiği gibi bu ülkenin kızları erkeklere göre çok daha fazla baskı altında.
Evden dışarı çıkarılmayanı da var, erkeklerin yanında konuşmaması isteneni de, erkenden başgöz edileni de…
Kız çocuklarının küçük yaştan itibaren ev işlerinde çalıştığı, ağabeylerine babalarına hizmet ettiği de bir gerçek.
Buna rağmen genel bilgi sınavında kızlar oğlanlardan daha başarılı çıkıyorsa, bu sonucu çok önemsememiz gerekir.
***
Şimdi gelelim madalyonun öteki yüzüne.
Bu kadar başarılı olan kızlarımız toplum yaşamında kendilerine ne kadar yer bulabiliyorlar?
Eğer bu toplum bilgiye ve liyakata göre yönlendirilse, üniversite sonuçlarına bakarak, Meclis’in yarısından fazlası kadın olmalı diyebiliriz.
Bakanlar Kurulu’nun da çoğunluğu kadınlardan oluşmalı.
Madem ki erkeklerden daha başarılı, daha zeki ve daha çalışkanlar o zaman bizi yönetenlerin çoğu kadın olmalı.
Biliyorum söylediklerim size hayal gibi geliyor ama Avrupa’nın en “maço” ülkesi İspanya’da durum aynen böyle.
Kadın bakan sayısı erkeklerden fazla.
Geçenlerde Türkiye’yi ziyaret eden genç kadın, İspanya Krallığı’nın Milli Savunma Bakanı’ydı.
Hamile bir bakan olarak ordu kıtalarını teftiş etmesi dünyada önemli bir sembol oluşturdu.
Bir can doğurmak üzere olan genç kadın, bir zamanlar “Yaşasın Ölüm” diye haykıran bir ordunun amiri konumuna yükselmişti.
***
Yaşar Kemal’in 1950’lerde yazdığı ve bugün Milano’da La Scala’da sahneye konulan Teneke oyununda bir söz vardır.
Kahramanlardan biri der ki: “Dünya değişir ama Ankara değişmez!”
Acaba öyle mi?
Acaba Ankara gerçekten değişmeyecek mi?