Bir Psikiyatristin Günlüğü

Psych-Istanbul, Cinema-Philia, Tiyatroseverler ve Hayata Dair Ayrıntılar…

Madonna’nın Türkiye’deki en yakın takipçileri olan Demet Akalın ve Hande Yener, sanatçıyı canlı izlemek için yollara düşüyor.

Hande Yener ve Demet Akalın geçen yıl ciddi bir polemik yaşamış, bu tartışma daha sonra “Madonna’yı taklit eden kim?” sorusunu gündeme getirmişti. Çünkü sahne şovu ve kostümleri nedeniyle Yener’e “Çakma Madonna” diye laf atan Akalın, çok geçmeden Madonna taklitçisi durumuna düşmüş, 2004 yılında çektiği “Banane” klibinin Madonna’nın rol aldığı bir reklam filminin kopyası olduğu öğrenilmişti.

Yaşanan olaylar nedeniyle Madonna’nın Türkiye’deki takipçileri ilan edilen ikili, sonunda örnek aldıkları sanatçıyı canlı olarak izleme fırsatı yakaladı. Yener ve Akalın, “Sticky&Sweet” adlı turnesi kapsamında verdiği konserler için bilet bulmayı başardı. Ancak ikilinin konser tarihi ve yeri birbirinden farklı… Yener, 4 Eylül’deki Dusseldorf konseri için yerini günler öncesinden ayırtırken, Hande Yener ise 27 Eylül Atina konserine bilet aldı.

Sertab Erener’in sanat hayatındaki 15.Yıl konserinden oluşan konser kayıtları DVD olarak Ekim ayında piyasaya çıkıyor. Hazırlıkları uzun bir süredir devam eden ve 11 Eylül 2007 tarihli Açıkhava konserinin görüntülerinden derlenen proje konser yanısıra içerdiği özel bölümleriyle de çok konuşulacak. Konserde Sertab’a düetleriyle eşlik eden Sezen Aksu, Demir Demirkan, Levent Yüksel, Özge Fışkın ve Nil Karaibrahimgil ile yaptıkları performanslar dışında Sertab’ın tek başına söyledigi parçalar da yeralıyor. Öte yandan DVD’nin müzik kanallarına dağıtılacak ilk videosu ise Sezen Aksu, Levent Yüksel, Sabri Tuluğ Tırpan ve Sertab’ın birlikte seslendirdiği “Masal” olacak.

Türkiye gibi ülkelerde huzur ve refahı yakalamak, bir arada yaşamanın sırlarını çözmek için Cippola’nın yaptığı tasnif çerçevesinde aptal olmak gerekir.

Aptallığın faydalarını geçen hafta saydım.

İşte bu nimetlerden yararlanmak için aptal olmak gerekiyor.

Şimdi hemen üzülmeyin:

‘Eyvah! Ben aptal doğmamışım, ben bu nimetlerden yararlanamayacak mıyım?’, diye dertlere düşmeyin.

Zira, aptal doğulmaz.

Aptal olunur!

Üzülmeyin, kader sizi aptal yapmamışsa, isterseniz bu melekeyi sonradan kazanabilirsiniz:

İşte size sonradan aptal olmanın yöntemleri…

1) Aptal çevreden yararlanın:

Biyolojik olarak aptal doğmamışsanız, 3-4 yaşından itibaren etrafınızdaki
aptal büyüklerinizi örnek alın ve onları taklit edin.

Örneğin, evde maç seyrederken bol bol küfredin.

Başta diliniz dönmese de sonradan alışırsınız.

Sakın yılmayın!

Devamlı olarak hakemin, rakip takımın (hangi takımı tuttuğunuz önemli değil, ama siz aptal büyüğünüzün tuttuğu takımı tercih edin. Ne olur, ne olmaz!) anasına avradına kendi ananızın gözünün içine baka baka sövün.

Erkek bir veletseniz, olur olmaz yerde, donunuzu sıyırıp millete pipinizi gösterin. Siz millete pipinizi gösterirken aptal büyüğünüz de sizi motive etsin.

‘Maaşallah oğluma!’

Kız çocuğu iseniz, Televole programlarında seyrettiğiniz üzere, eve gelen misafirlere kalça kıvırın, göbek atın, onlarla bol bol işmaralaşın.

Aptal büyükleriniz, ‘bu kızda iş var! ne canlar yakacak bu!’, dedirtene kadar göbek atın, türkü çığırın, gerdan bükün. okumaya devam edin…

Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emel Alphan, günlük 2100 kalori hesabına göre alınması gereken besinlerden oluşan mönü hazırladı. İşte uzman diyetisyenin hazırladığı mönü ve maliyeti:

KİŞİ BAŞI GÜNLÜK BESLENME LİSTESİ

  • 200 gram ekmek
  • 50 gram peynir
  • 1 yumurta
  • 1 bardak süt
  • 2 bardak yoğurt
  • 1 porsiyon pilav ya da makarna
  • 400 gram meyve
  • 100 gram et-balık-tavuk ya da kuru baklagil
  • 300 gram sebze yemeği (iki öğün için 2 tabak herhangi bir sebze)
  • 200-300 gram salata
  • 2.5 lt su
  • 4-5 bardak çay
  • 30-40 gram şeker (içilen çay için)

Ortalama fiyat: Kişi başı 8.5 YTL. (Maliyet harcanan, su, gaz, elektrik gibi yan faktörler hariç, fiyatı en düşük ürünlerden çıkarıldı.)

Türkiye’de halen 17 milyon sigara içicisi olduğu tahmin edilmektedir.

Sigara alabilmek için Türk halkı ortalama günde peşin ve nakit olarak 17 milyon dolar harcamaktadır. Yıllık sigara harcamaları 6.5 milyar doları bulmaktadır.

Bilimsel çalışma sonuçlarına göre sigara içen 17 milyon kişiden 4 milyonu hayatından 7 yıl, 4 milyonu 22 yıl kaybederek öleceklerdir. Türkiye verimli çağında, yetişmiş 4 milyon insan gücü kaybedecektir.

Sigaranın neden olduğu 50 hastalık nedeniyle Türkiye’nin yıllık sağlık harcamasının 2 milyar dolar civarında olduğu hesaplanmaktadır. Türk vatandaşları sigara satın almak ve neden olduğu hastalıkları tedavi ettirmek için yılda 8.5 milyar dolar harcamaktadırlar. okumaya devam edin…

Adalet Bakanlığı, ‘asker kaçağı’ gerekçesiyle yaşanan sıkıntıları sona erdirmek için önemli bir sivil adım atarak 10 maddelik genelge yayımladı. Buna göre, artık askerlik şubeleri asker kaçakları hakkında ülke çapında arama ve yakalama emri çıkaramayacak. Hakim kararı olmadan kimse saklı-yoklama kaçağı-bakaya veya geç iltihak bakayası suçlarından birini işlediği gerekçesiyle yakalanıp gözaltına alınamayacak.

Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga imzasıyla çıkan genelge, önceki gün başsavcılıklara gönderildi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) de gönderme yapılarak hazırlanan genelgede, yapılması gerekenler şöyle sıralandı:

YAKALATAMAZ

Saklı, yoklama kaçağı, bakaya veya geç iltihak bakayası olan kişiler, askerlik şubesi başkanlıklarının idarî nitelikli talepleri doğrultusunda ülke çapında aranamayacakları gibi yakalanıp gözaltına alınmaları da mümkün olamayacak,

HAKİM KARARI

Suç duyurusunda bulunulmasını müteakip haklarında adlî soruşturma başlatılan kişilerle ilgili olarak, çağrı üzerine gelmeleri veya kendilerine hiç çağrı yapılamaması hâlinde, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine yakalama emri düzenlenebilecek.

MAHKEME SONRASI

Yürütülen adlî soruşturma sonunda, ilgili Cumhuriyet başsavcılığı “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verirse, iddia olunan suçlar sübut bulmamış olacağından, söz konusu şüpheli veya sanıklar hiçbir şekilde yakalanamacak ve gözaltına alınamayacak.

CEZASINI ÇEKERSE

Yapılan yargılama sonunda sanıklar, Askeri Ceza Kanunu gereğince hapis veya adlî para cezası alırsa, bundan sonraki süreç cezaların infazıyla ilgili olduğundan, infaz sonrasında dahi, kişilerin askerlik şubelerine götürülebileceğine dair ilgili mevzuatta hüküm yok.

İFADE ALAMAZ

Askerlik şubesi başkanlıkları, CMK ilgili maddeleri anlamında “adlî kolluk” olmadıklarından, şüphelilerin ifadeleri başsavcılıklar ya da görevli-yetkili kolluk birimlerince alınabilecek.

ŞUBE İTİRAZ EDEMEZ

Mahkemelerce verilen kararlara, askerlik şubesi başkanlıkları itiraz edemeyecek, adlî merciler tarafından verilen kararların bir sureti bilgi mahiyetinde askerlik şubelerine gönderilecek.

Ergenekon’un ‘kara kutu’su Tuncay Güney’in ifadelerinde Fethullah Gülen öldükten sonra yerine geçecek isim de yer alıyor

Tuncay Güney’in 2001’de polise verdiği ifadeler 442. klasörde yer aldı. İddiaya göre, Veli Küçük’ün de içinde bulunduğu Ergenekon grubunun 12 yönetici üyesi vardı. Küçük grubun “Hükümet Sözcüsü”ydü.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şubesi’ne 2001’de ifade veren Tuncay Güney’in iddiaları Ergenekon davasının son olarak avukatlara dağıtılan 442. klasöründe yer aldı. Güney, ifadelerinde Veli Küçük ve örgüt hakkında detaylı iddialarda bulunuyor.

Güney’in anlattıklarına göre, Ergenekon örgütü 1976-77 yıllarında ordu içerisinde “cunta” olarak sivil ve askerlerce kuruldu. NATO tarafından komünizmle mücadele için kurulan örgüt, Kıbrıs Harekâtı’ndan sonra ikiye bölündü. (Kıbrıs Harekâtı, Güney’in örgütün kurulduğunu söylediği tarihten önce gerçekleşti.) okumaya devam edin…

Trafikte sıkışıp kalmışsın…

Erkek arkadaşınla veya kocanla birliktesin ve arabayı o kullanıyor…

Adamın siniri tepesinde…

Hatta zaten sinirli de, dalacak yer arıyor. Doğal ortamına girmiş yani…

Sağı, solu, önü, arkası abuk sabuk ve hiçbir mantıkla açıklanamayacak hareketler içindeki şoförlerle dolu…

Delirmiş yani…

Şimdiii…

Bu durumdakiler için tavsiyelerde bulunmuşlar…

“Onu sakinleştirmenin yolları” diye…

O dediği de, adam.

Adamı sakinleştirecekmişiz…

Bakın hem de nasıl? okumaya devam edin…

TV Servisi – Günümüzün karmaşık dünyası üzerine komik ve duyarlı bir deneme olan İspanyol Pansiyonu”, bu akşam tv8’de ekrana geliyor. Yönetmenliğini Cedric Klapisch’in üstlendiği film aynı zamanda, farklı milliyetlerden kişilerin Avrupa Birliği altında armoni içinde yaşama çabalarını da yansıtıyor.

İspanyol Pansiyonu”, yönetmen Klapisch’in arada başka tarzlar denedikten sonra, uluslararası alanda ün kazanan “Herkes Kendisini Arar” tarzında çektiği hoş bir yapım. Klapisch bu filminde de, öyküsünü belirli bir çevrede yaşayan karakterler üzerinden geliştiriyor. Bu kez herbirinin kendine özgü dünyası olan bir grup öğrenciyi ele alıyor. Yönetmen Cedric Klapischin, New Yorkda film öğrencisi olarak yaşadığı kişisel deneyiminden ve Barcelonada öğrenci olan ablasını ziyaret etme anılarından yola çıkarak gerçekleştirdiği İspanyol Pansiyonu”, öğrenci değişim programıyla İspanyaya giden Xavier (Romain Duris) adlı Fransız bir öğrencinin, komik, dokunaklı ve kesinlikle eğlenceli öyküsünü anlatıyor.

Xavier, Parisde yaşayan, yakışıklı bir ekonomi öğrencisidir. Babasının bir arkadaşı, mezun olunca ona Maliye Bakanlığında iş bulacağına söz verir. Adamın tek koşulu, delikanlının İspanyolca öğrenmesidir. Bu fırsatı kaçırmak istemeyen Xavier hemen, öğrenci değişim programı Erasmusa başvurur ve bol bol kağıt damgalatmak zorunda kaldığı zor bürokratik engelleri aşarak Barcelonaya gitmeyi başarır. Arkasında annesini ve kız arkadaşını bırakan genç adam, Barcelonada kalacak bir yer ararken karşısına, farklı milletlerden yedi öğrencinin kaldığı bir apartman çıkar. Xavier, İngiliz, Amerikalı, Belçikalı, İspanyol, İtalyan, İskandinav ve Alman arkadaşlarına hemen ayak uydurur. Daha uçaktayken tanıştığı, Fransız nöroloğun karısıyla (Judith Gordeche) bir ilişkiye girip, Paristeki sevgilisine (Audrey Tautou) ihanet ederken, ders çalışmayı da ihmal etmeyerek kendini bile şaşırtır.

Film, bundan sonra, birbirlerini tanımayan ve hepsi öğrenci olan bu gençlerin tanışmalarını, kaynaşmalarını, kavgalarını, barışmalarını, kısaca günlük hayatlarını anlatır.

Yönetmeninin 2005de Rus Bebekleri adlı bir devam filmiyle sürdürdüğüİspanyol Pansiyonu”, pek çok festivale katıldı ve En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil tam 6 dalda, Fransız Oscarı Cesar Ödüllerine layık görüldü.. Kaçırmayın…

İspanya’da bir pansiyonda kalan öğrencilerin yaşadıkları anlatılıyor.

Fransız öğrencinin arkadaşları

İspanyol Pansiyonu – Lauberge Espagnole / Yönetmen: Cedric Klapisch / Oyuncular: Romain Duris, Judith Gordeche, Audrey Tautou, Cecile de France, Kelly Reilly / 2002 Fransa-İspanya yapımı, 100 dk.

tv8 21.00

Marilyn Monroe, ölümünün üzerinden 46 yıl geçmesine karşın gençlerin giyim stilini etkilemeyi sürdürüyor. 2000’li yılların gençleri saç stilinden giyiniş tarzına Monroe’yu taklit ediyor. Buradan yola çıkan ünlü aktrisin menajeri Anna Strasberg, Monroe’nun iç çamaşırı ve diğer kıyafetlerinden esinlenerek tasarlanan bir koleksiyonu piyasaya sürmeyi planlıyor. Strasberg ve işbirliği yapacağı giyim firması, uzun ve zorlu bir hukuki mücadele sonunda oyuncunun 400 fotoğrafının yayın hakkını elde etti!