Ergenekon’un ‘kara kutu’su Tuncay Güney’in ifadelerinde Fethullah Gülen öldükten sonra yerine geçecek isim de yer alıyor
Tuncay Güney’in 2001’de polise verdiği ifadeler 442. klasörde yer aldı. İddiaya göre, Veli Küçük’ün de içinde bulunduğu Ergenekon grubunun 12 yönetici üyesi vardı. Küçük grubun “Hükümet Sözcüsü”ydü.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şubesi’ne 2001’de ifade veren Tuncay Güney’in iddiaları Ergenekon davasının son olarak avukatlara dağıtılan 442. klasöründe yer aldı. Güney, ifadelerinde Veli Küçük ve örgüt hakkında detaylı iddialarda bulunuyor.
Güney’in anlattıklarına göre, Ergenekon örgütü 1976-77 yıllarında ordu içerisinde “cunta” olarak sivil ve askerlerce kuruldu. NATO tarafından komünizmle mücadele için kurulan örgüt, Kıbrıs Harekâtı’ndan sonra ikiye bölündü. (Kıbrıs Harekâtı, Güney’in örgütün kurulduğunu söylediği tarihten önce gerçekleşti.)
Mafya olarak Peker
Küçük’ün de içinde bulunduğu Ergenekon grubunun, 12 yönetici üyesi vardı. Küçük grubun “Hükümet Sözcüsü”ydü.
Güney’in anlattıklarına göre Küçük, “Mustafa Kemal bu ülkeyi çetelerle kurdu” diyerek örgütlenmeyi savunuyordu. Küçük, Sedat Peker gibi mafya gruplarını da kontrol altında tutuyor, birbiriyle zıt gibi görünen gruplarla ilişkiye giriyordu.
İfadeye göre Küçük, örgütün devamlılığı için uyuşturucu ve silah kaçakçılığı da dahil olmak üzere her türlü gayrimeşru yolu kullanıyordu. Küçük, bir işadamını sıkıştırmak istediğinde mafya olarak Peker’i, gazeteci olarak da Güney’i o işadamına gönderiyordu.
Polis Karataş’tan yana
Güney ifadesinde DHKP-C içerisinde Dursun Karataş ve Bedri Yağan taraftarı iki ayrı grup olduğunu, polislerin Karataş’ı, askerlerin ise Yağan’ı desteklediğini iddia etti. Güney’e göre, DHKP-C Harbiye Orduevi’ne roket atınca, askerler de dönemin Terörle Mücadele Şube Müdürü Reşat Altay’a roket attırdı.
Güney, Küçük’ün Susurluk kazasının ardından “Ağar’ın da bu kazada gidiyor olması gerekiyordu, Sami Hoştan uyandırmış olabilir” dediğini iddia etti. Güney, kazaya sebep olan kamyon sürücüsü Hasan Gökçe’nin Küçük ekibince ayarlandığını öne sürdü. Güney, Perinçek’in kazayla ilgili olarak kendisine, “Oto içindekiler ölmesse, onlara sıkacak elemanların olduğunu, elemanların kaza yapan otoyu takip ettiklerini” söylediğini anlattı.
Öcalan’ın şartları
Güney’in iddiasına göre Abdullah Öcalan, Küçük’e bir mektup göndererek teslim olma şartlarını bildirdi:
Avrupa’dan barış heyetleri gelecek, bunlar kabul edilecek.
Kuzey Irak’tan gerillanın bir kısmı itirafçı olarak gelecek, bunlara göz yumularak köylerine dönecekler.
Murat Karayılan, Cemil Bayık gibi üst düzey yöneticiler, yurt dışına gidecekler.
Yurt dışında teröre karışmamış öbür eğitim gönüllüleri Türkiye’ye barış gönüllüleri adı altında teslim olacaklar.
İran’da bir kamp kalacak, Suriye’deki kamp, Filistin Kurtuluş Örgütü’ne verilecek.
PKK Kuzey Irak’ta kalacak, bu üyeler Türkiye’nin üçüncü kol gücü olarak faaliyetine devam edecek.
Talabani ve Barzani’ye kurulan seyyar karakollara, gerillalar yerleştirilecek.
Fethullah cemaati içinde 3 grup var
Gözaltına alındığı 2001’de Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Samanyolu TV’de çalışan Tuncay Güney, ifadelerinde cemaat hakkında da ilginç bilgiler verdi.
Cemaatte önemli pozisyonda bulunan Mehmet Demircan isimli bir kişiyle birlikte cemaat içinde bir darbe planladıklarını da anlatan Güney’in, Gülen cemaatiyle ilgili ifadeleri şöyle:
Gülen’den sonra Latif Erdoğan
“Fethullah Hoca’nın (grubu) içinde grup var. Bir grup İlhan İşbilen Grubu, öbür grup Latif Erdoğan Grubu… Latif Erdoğan Fethullah Hoca’nın yanında çocukluğundan gençliğinden beri… O ölünce yerine Latif Erdoğan geçecek. İlhan İşbilen’den herkes çok korkuyor tırsıyor. İlhan İşbilen’i destekleyenler de… Bunlar ihtilal yapacaklardı ama burada en güçlü ihtilal sahibi İlhan İşbilen’di, hep de öyle oldu. Daha sonra ha Amerika’daki adam da ayrı bir gruptu Naci Tosun’larla beraber.. (Sorgucu: O kim?)
T.G: Abdullah Aymaz… İsmail Bilen kod adıyla o da ayrı bir gruptu… Üç tane grup oluştu böylece. Mehmet Demircan darbe yapacaklar ya güçlü olacaklar benim içinde iyi şatafatlı bir cemaat… Bir de yani teknolojik olarak da giyim olarak da… Benim bakın eski ceketlerim falan vardır dolabımda. Hala giyerim Aydınlı Giyim’den yani Türkiye’de Pierre Cardin’den giyiniyorum o zaman, yaşım da genç çok önemli bir şey benim için yani ve bunların hepside bedavadan…
Güney, ifadelerinde Zaman gazetesinin ilk sahibinin yani Zaman’ı Gülen’e satan kişinin İsrailli olduğunu da iddia etti. Güney ifadesinde bu kişinin ismini hatırlayamadığını da söyledi.
Küçük’ün bağlantıları
Güney, Küçük’ün iş, sanat ve medya dünyasında bağlantılı olduğu isimleri de ifadesinde anlattı.
Küçük’ün bağlantıları:
- Mafya: Sedat Peker, Ali Yasak, Sami Hoştan, Mahmut Yıldırım
- Medya: Aydınlık Dergisi, Akşam Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi ve Ulusal TV
- İş dünyası: Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği, A.A.B., K.Y., A.P.
- Terör Örgütleri: DHKP-C (Bedri Yağan grubu), Hizbullah
- Uyuşturucu kaçakçılığı: Mesut Barzani, Amerikan CAT şirketi
- Dernekler: Ulusal Gençlik Birliği, Kemalist Hareket, Atatürkçü Düşünce Derneği