Bir Psikiyatristin Günlüğü

Psych-Istanbul, Cinema-Philia, Tiyatroseverler ve Hayata Dair Ayrıntılar…

“All the world’s a stage,

And all the men and women merely players;

They have their exits and their entrances;

And one man in his time plays many parts,

His acts being seven ages.

At first the infant,

Mewling and puking in the nurse’s arms;

And then the whining school-boy, with his satchel

And shining morning face, creeping like snail

Unwillingly to school.

And then the lover,

Sighing like furnace, with a woeful ballad

Made to his mistress’ brow.

Then a soldier,

Full of strange oaths, and bearded like the pard,

Jealous in honour, sudden and quick in quarrel,

Seeking the bubble reputation Even in the cannon’s mouth.

And then the justice,

In fair round belly with good capon lin’d,

With eyes severe and beard of formal cut,

Full of wise saws and modern instances;

And so he plays his part.

The sixth age shifts Into the lean and slipper’d pantaloon,

With spectacles on nose and pouch on side;

His youthful hose, well sav’d, a world too wide

For his shrunk shank; and his big manly voice,

Turning again toward childish treble, pipes

And whistles in his sound.

Last scene of all, That ends this strange eventful history,

Is second childishness and mere oblivion;

Sans teeth, sans eyes, sans taste, sans everything.”

— Jaques (Act II, Scene VII, lines 139-166)

DoktorDoktora.Org Nedir?

Tıp alanında güncel bilgiye ve akademik içeriğe kolayca ulaşabileceğiniz,
Kongre, seminer gibi etkinliklerden haberdar olabileceğiniz,
Mesleğiniz ile ilgili veya mesleğiniz dışındaki her türlü konuda yazışabileceğiniz,
Tedavi ettiğiniz vakaları meslektaşlarınızla paylaşabileceğiniz,
Herhangi bir hastalıkla ilgili konusunda uzmanına kolayca ulaşarak konsülte edebileceğiniz,
Özgeçmişinizi, yapmış olduğunuz çalışmaları ve mesleki yeterliliklerinizi paylaşabileceğiniz,
Eski arkadaşlarınızı bulabileceğiniz, yeni arkadaşlıklar edinebileceğiniz,
Merak uyandıran fısıltıları, efsane olmuş olayları ve kişileri takip edebileceğiniz,
Doktor ile doktoru bir araya getiren, tüm tıp camiasını aynı çatı altında buluşturan, Hipokrat yeminine sadık, deontolojiye ve etik değerlere bağlı, bir iletişim ortamıdır

Dünya Kanser Araştırma Fonu (WCRF), bu alanda yaptığı araştırmaya göre, bazı buzlu kahvelerin 561 kaloriye ulaştığını, bazılarının 450 kalori olduğunu, çoğunluğunun ise 200 kaloriyi geçtiğini belirterek, şeker, yağlı süt ve kaymakla hazırlanan bu soğuk içeceklerin verdiği aşırı kaloriye dikkati çekti.

Bu buzlu içeceklerin bir kadının günlük kalori gereksiniminin dörtte birinden fazlasına karşılık geldiği uyarısında bulunan kanser kuruluşu, buzlu kahvelerin yarım yağlı sütle hazırlananları nın bile yüksek oranda kalori içerdiğine işaret etti.
WCRF, sigara alışkanlığının terk edilmesinden sonra, “kanserin önlenmesinde sağlıklı kilo muhafazasının, yani kalori alımının” öneminin altını çizerek, bu yıl sadece Birleşik Krallık’ta 19 bin kanser vakasının eğer insanlar normal kilolarını aşmazlarsa önlenebileceği uyarısında bulundu.
Eğer kahve içilecekse, şekersiz ve yağsız sütle hazırlanmış olanının tercih edilmesi gerektiğini belirten WCRF, sıradan bir küçük kahvenin sadece 4 kalori, buzlu Amerikan kahvesinin 11 kalori, yağsız sütle hazırlanmış buzlu kahvenin de 68 kalori olduğunu kaydetti.

Pop müziğin kraliçesi, yaşayan efsane Madonna 5 Eylül’de İstanbul’da hayranlarıyla buluşacak. İşte konserin dudak uçuklatan bilet fiyatları…

Daha önce Shakira, Michael Jackson, Kevin Costner, Adriana Lima gibi starları Türkiye’ye getiren Efsane Danışmanlık, şimdi de pop müziğin kraliçesi Maddona için kolları sıvadı. Madonna en son 1993 yılında Türkiye gelmiş ve  İnönü Stadı’nda konser vermişti.

Atatürk Olimpiyat Stadı’nda gerçekleştirilecek olan konser 5 Eylül’de 22.00’de başlayacak. 80 bin kişinin katılması beklenen konserin bilet filatları ise 100 TL ile 1250 TL arasında değişecek. Konserin tahmini maliyeti ise 10 milyon TL.

Dört günlük program için Türkiye’ye gelmesi beklenen Madonna’nın Anıtkabiri ziyaret etmesi, bir TV programına katılması ve konser sonrasında Reina’da bir ‘after party’e katılması bekleniyor.

Madonna’ya İstanbul konseri için 3 milyon 250 bin dolar ödenecek. Konser boyunca bir haftada 2500 kişiye geçici istihdam sağlanacak.

RUSSEL GOUGH,   “Karakteriniz Kaderinizdir” adlı kitabında diyor ki:

“Doğru ve iyi olanı bilmek ile doğru ve iyi olanı yapmak arasındaki en önemli bağlantı; doğru ve iyi olanı yapacak bir karaktere sahip olmaktır.

Eğer karakter gelişmemişse tahsil ise yaramıyor. Unutmayalım; banka hortumlayanlar, devleti soyanlar, rüşvet alanlar, vatanı çıkar uğruna satanlar, maç satanlar, şike yapanlar, teşvik verenler; birilerini hakir görüp aşağılamakla yükseleceklerini zannedenler hep tahsilli bireylerdir. ..”

O yüzden Roosevelt demiş ki:

Bir insanı ahlaken eğitmeden sadece zihnen eğitmek topluma bir bela kazandırmaktır


Hakkâri’ye atanan psikiyatr Dilek Yeþilbaþ 26 yýl sonra sinemayý açtýrdý,
ÖSS tercihi için rehber öðretmen saðladý. ‘Taþ atan’ çocuklar futbol takýmý
da yolda…

Hakkâri’ye dokuz ay önce ‘doktor’ geldi, kentin çehresi deðiþti.
Psikiyatri uzmaný Dilek Yeþilbaþ mecburi hizmet kapsamýnda geldiði
Hakkâri’de mesai saatleri içinde hastalarýyla ilgilenirken mesai saatleri
dýþýnda sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerle þehre hareket kattý.
Hakkârililerle kýsa sürede kaynaþan Samsunlu psikiyatr önce Baran Yetenek
Avcýlarý Derneði’ni kurdu.
Derneðin ilk hamlesi Hakkâri’yi 26 yýl aradan sonra sinemaya kavuþturmak
oldu. Vizyondaki filmler Hakkâri’de de gösterilmeye baþlandý.
Hakkâri yýllardýr Türkiye genelinde ÖSS’de en baþarýsýz iller arasýnda yer
alýyor. Önce öðrencilerin sýnav öncesi motivasyonlarý ný saðlamaya yönelik
bazý çalýþmalar yapan Yeþilbaþ, sonra il dýþýndan getirdiði dört gönüllü
öðretmenle öðrencilerin puanlarýna uygun tercih yapmalarýna yardýmcý olmaya
baþladý. Yeþilbaþ, “Derneðimizin ilk faaliyeti sinemaydý. Kentte 26 yýldýr
sinema yoktu. Böyle bir talep vardý ve bunu baþardýk. Bunun yaný sýra
polikliniðe gelen öðrenciler, ÖSS puanlarýyla tercih yapmakta
zorlandýklarýný belirtmiþlerdi. Yol gösterecek rehber öðretmen
bulamadýklarýný söylemiþlerdi. Biz de bu sorunun çözümü için il dýþýndan
bazý öðretmen arkadaþlarýmýzý buraya davet ettik. Tercihlerde yardýmcý
oluyorlar” dedi.
Esnafla selamlaþmadan, sohbet etmeden evine gitmeyen Dilekbaþ sabahlarý
erken saatte kalkýp hasta kabul saatine kadar derneðin projeleri üzerinde
çalýþýyor, mesai bitiminde ise zamanýnýn büyük bölümünü projeleri hayata
geçirmeye ayýrýyor. Saðlýktan eðitime, iþsizlikten çöp sorununa, kültürden
sanata birçok proje hazýrlayarak uygulamaya geçiren Yeþilbaþ, son olarak
Hakkâri Üniversitesi tarafýndan organize edilen ‘Kürt Kadýnlarý Konferasý
Komitesi’nde gönüllü olarak yer aldý.
Konferans öncesi Hakkâri’nin birçok mahallesine giden Yeþilbaþ, kadýnlarla
görüþüp sorunlarýný dinlerken, sýkýntýlarý rapor edip kadýnlarý konferansa
davet ediyor.
Psikiyatr Yeþilbaþ, sýk sýk meydana gelen olaylarda taþ atan çocuklara
yönelik çalýþmalar da yapýyor. Proje kapsamýnda bir futbol takýmý kurulacak.
Gerekli çalýþmalar yapýldý. Çocuklarýn forma sipariþleri verildi bile.


Sigara tiryakisi misiniz? Peki ya sigarayı haz aldığınız için mi içiyosunuz? İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, sigara tiryakilerinin yarısı sigara içerken haz almıyor. Bakalım siz hangi kategoriye giriyorsunuz?

İngiltere’de yapılan bir araştırma, sigara tiryakilerinin sadece yarısının, haz aldığı için sigara içtiğini ortaya koydu.
İngiliz Independent gazetesinde yayımlanan ve Cancer Research UK tarafından yapılan araştırma, katılımcıların yarısının sigara içmekten haz aldığını, yüzde 47’sinin ise stresle başa çıkmak için sigara içtiğini söylediğini gösterdi.
Araştırmada, sigara içmeye gerekçe olarak ayrıca, kilo verdirmesi, sosyal yaşama faydası olması ve acıları hafifletmesi sayıldı.
Yine İngiltere’de Ulusal İstatistik Bürosu’nun yaptığı araştırma, barlarda sigara yasağını doğru bulanların sayısının, restoranlarda yasaklanmasını onaylayanlardan daha az olduğunu ortaya koydu.
Araştırmaya katılanların yüzde 75’i, barlarda sigara yasağını doğru bulurken, restoranlardaki sigara yasağını onaylayanları n oranı yüzde 93 çıktı.
Büronun araştırmasında, sigara tiryakilerinin neredeyse üçte birinin, sigarayı, sağlık nedenlerinden değil sigaraya harcanan para nedeniyle bırakmak istediği de görüldü.
Araştırmada ayrıca, katılımcıların neredeyse yarısının, ülkede 65 yaşından önce ölümlerin başlıca sebebinin trafik kazaları olduğuna inandığı ortaya çıktı.
Ülkede her yıl trafik kazalarında 3 binden fazla kişi ölürken, sigarayla bağlantılı rahatsızlıklardan ölenlerin sayısı 33 bin.

3G ile artık cepten konuşurken birbirimizi de görebileceğiz.


Kulak”tan sonra bir de “göz”ümüz oldu, ne mutlu…


Bunun ekonominin canlanmasına da katkısı olacaktır bilirim ben. Her sabah 3G’yi açmadan önce bir koşu kuaföre gidecektir Nebahat…
24 saat makyaj, gece konuşmaları için yeni gecelikler, sabah konuşmaları için çiçekli sabahlıklar, renkli bluzlar, arka dekor için duvar kâğıdı-çerçeve derken…
Nasıl değişiyor insanın hayatı.
*
Diyelim ki yalan söylemek artık daha zordur.
Karısına “Toplantıdayım” diyenler, ayakları havada pozisyondan çıkıp bir toplantı dekoru bulmak zorundalar.
Üstü kravatlı-ceketli, alt tarafı bir kaçamak yatağının içinde donlu sahneler geliyor gözümün önüne.
“Madem toplantıdasın, müdürü göster o zaman…” diyor diyelim ki karısı…
“Göz” orada çünkü…
*
“Kulak”a “göz” eklendi…
Ufaklıklar için “Okuldayım anne” yok artık…
Keza “Hastayım, üşütme geldi şefim” olmayacak. Şef “O zaman kumsalda mayo ile oturmak iyi gelmez Nuri” diyecektir.. .
Âşıkların işi daha da zor…
Tuvalette oturup “Şu anda balkonda sallanan koltuğumda, bulutlara bakıp seni düşünüyorum sevgilim” olamayacak.. . Çünkü “sallanan koltuğun” klozet olduğunu görecek duygulanan sevgilinin “göz”ü…
Ya da iş hayatında; “Dairenizin her şeyi mükemmel oldu, şu an hazır” diyen müteahhide soracaktır “göz” sahibi müşteri:
“Hani duvarları yok mu?..”
*
Tamam, iyi yönleri vardır…
Ama yaşamın en değerli şeyi özgürlüğümüzü biraz daha aldılar elimizden…
Kendi dünyamıza her gün biraz daha el koyuyorlar, bize bir şey kalmıyor…
Özel anlarımız, gizli dünyamız, yalanlarımız, günahlarımız, yüzümüz, gözlerimiz, saçımız-başımız, sevinçlerimiz, kahkahalarımız, ağlayışlarımız, pazara sürüldü…
Güçlü küresel sermaye, bizi bize satıyor…
Anlamıyor musunuz?..

Sigarayı bırakırken insanları en çok tedirgin eden konu ise kilo artışı… Kilo almadan da sigarayı bırakabilirsiniz. İşte ipuçları…

Sigarayı bırakanlar neden kilo alırlar?

Çünkü sigara içen kişide ağız ve burundaki tat ve koku alma hücreleri daha iyi çalışmaya başladıkları için yemeklerin lezzeti daha da artmaktadır.

Bunun yanında sigara aynı zamanda bir el alışkanlığı olduğu için onun yerini dolduracak atıştırmalar başlar. Dikkatli ve düzenli yemek yendiği sürece kilo artışını önleyebilirsiniz.
 

Az kalorili atıştırmalıklar

Sigarayı bırakırken nelere dikkat etmeliyiz?

Sık ve düzenli öğün yapın, öğünleri atlamadığınız zaman ve öğün sayınızı 5-6 öğüne çıkardığınız zaman hem metabolizmanız daha hızlı çalışır hem de gün içinde sizi oyalayacak atıştırmalar yapmış olursunuz. Ama bu atıştırmalara dikkat edin

Az kalorili ve sağlıklı atıştırmalıklar, yemeğin üstüne içeceğiniz sigaranın yerini meyveyle tamamlayabilirsiniz. Bunun yanı sıra gün içinde de öğün aralarında meyve yiyebilirsiniz.

Kuruyemişte lebleli

Fındık, fıstık, badem gibi yağlı ve kalorisi yüksek kuruyemişlere dikkat edin, bunların yerine daha düşük kalorili leblebiyi tercih edin.

Havuç, salatalık gibi çiğ sebzeleri ince ince dilimleyip limonlu suyla birlikte gece otururken atıştırabilirsiniz.

Unutmayın sehpanızın üzerinde çikolata veya cips paketi bulunursa çikolata veya cips yersiniz ama havuç olursa havuç yersiniz.

Düşük kalorili kraker, galeta, bisküvi veya müsli barlar karbonhidrat miktarı yüksek sizi daha iyi tok tutacak ve ara öğün olarak atıştırabileceğiniz yiyeceklerdir. Tabi bunların de miktarını abartmamaya çalışın.
 

Fesleğen, nane, zencefil…

İştahı baskılamak için çeşitli baharatlar kullanın, fesleğen, nane, kişniş, kekik, tarçın, zencefil, dereotu, maydanoz gibi hoş kokulu baharat ve otlar tokluk hissinizi arttırır hem de yemeğe lezzet verirler. Yemeklerinizde farklı baharatlar deneyin.

Bodrum yarımadasındaki Türkbükü kasabası, “Avrupa’nın en eğlenceli 10 plajı” arasında ilk sırada yer aldı. The Sunday Times gazetesi, yayımladığı “Avrupa’nın En İyi 10 Plaj Partisi” listesi başında Türkbükü’ye yer verdi. Gazete, Türkbükü için “Küçüktür, pek iyi bilinmez, çok hareketli de değil ancak büyüleyicidir. Diğer bir deyimle, koş Türkbükü’ye, St Tropez’e fazla benzemeden” diye yazdı.

Pazar günlerinde İngiltere’de çıkan prestijli The Sunday Times gazetesi, “Avrupa’nın En İyi 10 Plaj Partisi” listesi yayımladı. Okuyucularına “Bütün yaz tembellik etme. Plaj partileri sezonu başlarken Avrupa’da insanın eğlenebileceği birçok yer var” diyen Gazete, listenin başına da Türkbükü’ye yer verdi. Gazete, Türkbükü için şöyle dedi:
“Küçüktür, pek iyi bilinmez, çok hareketli de değil ancak büyüleyicidir. Diğer bir deyişle, koş Türkbükü’ye, bir St Tropez’e fazla benzemeden. Bodrum yarımadasının küzey sahillerindeki küçük balıkçı köyü, mini bir St. Trop: limanda yatlar, barlarda beyaza bürünmüş çalışanlar ve bakmadığın gibi yapacağın bol bol güzel insanlar (Uma Thurman bir hayranıdır).”

The Sunday Times’deki listeye Türkbükü’nün yanısıra Rimini (İtalya), Playa d’en Bossa (İspanya), Bloemendaal aan Zee (Hollanda), Hossegor (Fransa), Portixol (İspanya), Croyde (Britanya), La Malvarrossa (İspanya), Tylosand (İsveç) ve Llangennith (Britanya) de girdi.