Cumhuriyet-Kitap – Ülke çapında, okuma alışkanlıklarının yaş, cinsiyet, medeni durum, meslek, eğitim düzeyi, coğrafi konum ve gelir durumu, anne-babanın eğitim seviyesi, kütüphane kullanım oranı gibi değişkenlerle ilişkisi araştırılmış. Projeyi bakanlık adına tanınmış araştırma şirketlerinden Sonar yürütmüş. Elde edilen veriler, ileri analiz teknikleri kullanılarak yorumlanıp Türkiye Okuma Kültürü Haritası (Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay.) adıyla kitaplaştırılmış.
Araştırma 26 ilde Türkiye İstatistik Kurumu’nun belirlediği 6.200 kişiyle, ‘yüz yüze anket yöntemi’ ile yapılmış. İllerin seçiminde farklı sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel gelişmişlik düzeyindeki iller tercih edilmiş, kır-kent dağılımı bakımından Türkiye’yi temsil edecek bir örnekleme yapılmış. Ankete cevap verenlerin %50,9’u kadın, %49,1’i erkek. Katılımcıların yaklaşık %44’ü 15-34 yaş grubundan. %66,85’i büyük şehirlerde yaşıyor. Çoğunluk ilkokul mezunu (%32,65). Diğerlerinin eğitim durumu ise şöyle; Ortaokul %18, Lise %24,92, Üniversite %11.86. Okuryazar olmayanlar %2.98, Okuryazar olup okul bitirmemişler %9,55. Bu yüzdeler aynı zamanda ülkemizdeki eğitim durumunun da bir göstergesi sayılabilir.
Ankete katılanların ortalama aylık geliri 1.343 TL. %51.03’nün evde internet bağlantısı var. %30.94’ü öğrenci, %27.87’si ev hanımı, %10.38’i işçi, %7’si emekli, %6.58’i serbest meslekten. Boş zamanlarında %23,7’si televizyon izliyor, %19,2’si ailesiyle vakit geçiriyor, %17,8’i kitap, dergi ya da gazete okuyor, %9,4’ü internet başında. Okumanın üçüncü sırada, internet kullanımının dördüncü sırada olması ilginç. ‘Aileyle vakit geçirme’ ise doğru seçenek mi bilemiyorum. Bu cevaplarla gerçekleri mi söylemişler yoksa ideallerini mi merak etmemek elde değil. Katılımcıların %47,04’ü bir seferde 30 dakika kitap okuyor. %37,4’ü düzenli olarak kitap okuduğunu söylemiş. Bir kerede 30 dakika kitap okumak hiç okumamak gibi değerlendirilebilir mi acaba? Bana bu süre çok az göründü.
En çok okunan basılı materyal kitap (%47,11), ikinci gazete (%34.45), üçüncü dergi (4,78). Hiç okumayanların oranı %12,70. Basılı materyal (kitap, gazete vs) okuyanlar %82,32, elektronik ortamda (internet) okuyanlar %12,96. Derginin bir okuma aracı olarak görülmediğini tespit edebiliriz. Gazetenin kitaptan sonra gelmesi ise dikkate değer.
Katılımcıların %31,32’si hiç kitap okumadığını, %43,91’i yılda 1-10 kitap okuduğunu söylemiş. Araştırmacıların bu konudaki yorumu ise ilginç: ‘Hiç kitap okumama ve yılda 10 kitaptan az okuma oranları dikkate alındığında katılımcıların %75’inin okumadığı söylenebilir.’ En çok kitap okuyan yaş grubu 12 kitapla 7-14, hiç kitap okumayanlar ise 65 ve üzeri yaş grubunda. En çok okuyanların 7-14 yaş grubu olması çocukların kitap okumadığı tezini çürütüyor. Tabii ne okuduklarına da bakmalıyız, bu yaş grubunun öğrenci olduğu yardımcı ders kitapları hariç yılda en az beş ders kitabı okudukları hatırlanmalı.
Evde internet bağlantısı olanların olmayanlara oranla daha çok kitap okuduğu ortaya çıkmış. Yani internet okuma alışkanlığını kötü etkilememiş, belki de desteklemiş. Mesleki açıdan ise, tahmin edilebileceği gibi en çok okuyanlar öğrenciler (11.2 kitap). Katılımcıların %60.83’ü kitap okumama nedeni olarak ‘yeterli zamanım yok’ cevabını vermiş. Kitap yerine televizyonu tercih edenler %18,97, interneti tercih edenler %9,60. %74,72’si okuma alışkanlığını kendi kazanmış, %15,76’sı öğretmeninin etkisi, %14,55’i ailenin, %6,13’ü arkadaşlarının etkisini söylemiş.
Soru ‘ders kitabı dışında kaç kitap alırsınız’ olunca cevaplar pek iç açıcı değil. Araştırmacılar ‘hiç kitap almam’ diyenlerin %21,4, ‘beşten az kitap alırım’ diyenlerin %43,4 olmasına dikkat çekip ‘Yılda 5 ve 5’den az kitap alanlar ve hiç kitap almadığını söyleyenler birlikte değerlendirildiğinde, genel toplamda katılımcıların %64,8’inin kitap almadığı söylenebilir’ değerlendirmesini yapmış. Ders kitabı dışında en çok kitap satın alan yaş grubu yine 7-14. Katılımcıların %32,86’sı kitap fiyatlarının uygun, %32,46’sı pahalı, %19,45’i çok pahalı olduğunu söylemiş.
En çok okunan tür edebiyat (%19,5), onu %18,3’le din, %16,2 ile eğitim izliyor. 7-14 yaş eğitim, 15-24 yaş edebiyat, 25 yaş üzeri din demiş. Okurların %85,7’si telif eserleri (yani Türk yazarlarının eserlerini), %34,2’si çeviri eserleri tercih ediyor. Okunan kitap oranı ve gelir düzeyi arttıkça çeviri kitap okuma oranı artıyor. En çok roman (%33,7), sonra öykü (%27,1) ve şiir (%10,2) okunuyor. Tür olarak en çok tercih edilen macera (%21,9), onu aşk (%18,2), tarihi (17,9), bilimkurgu (%13,4) ve polisiye (%11,5) izliyor.
Okurların kitap seçiminde ise tavsiyeler ağırlıklı (%65) onu %25,6 ile kitap adı, %23,7 ile kitap ekleri, %14,4 kitapevlerini gezerek, %14,3 yazarın popülerliği, %13,2 kitap kapağı, %12,8 internet sitelerindeki tanıtım, %11,6 TV’lerde tanıtım, %3,6 yayınevinin tanınmışlığı izliyor.
Katılımcıların %84,21’i düzenli olarak bir yazarı okumadığını söylemiş. ‘Takip ettiğim yazar var’ diyenlerin adını andıkları ise şöyle; Ömer Seyfettin, Ayşe Kulin, Orhan Pamuk, Reşat Nuri Güntekin, Elif Şafak, Canan Tan, Yaşar Kemal, Dostoyevski. Burada bir anket handikapına dikkat etmek gerek, bu tip sorulara genellikle ilk akla gelen ad cevap olarak söyleniyor. ‘Yayınevine bakarak kitap seçerim’ diyenler Can, Remzi, Timaş ve Zambak yayınevlerinin isimlerini vermiş. Kitaplar daha çok satın alınarak ediniliyor (%82,9), arkadaşımdan alırım diyenler %38,2, kütüphaneden alanlar %13,9. %3,2 oranında ise internetten indiririm diyen var. Henüz e-kitap satışlarının çok düşük olduğunu göz önüne alırsak bu oran sanırım elektonik ortamdan korsan yayın edinmek olarak da adlandırılabilir.
Katılımcıların %14,15’inin evinde ders kitabı dışında hiç kitap yok, 1-25 kitabı olanlar ise %43,49, 26-50 kitabı olanlar %20,96. Mesleklere göre bakıldığında evde kitap bulundurmama da kamu yöneticileri, en çok kitap (126-150) bulunduranlarda ise özel sektör yöneticileri önde. Katılımcıların %84,16’sı korsan kitabı tercih etmediğini söylemiş. ‘Korsan kitap alırım’ diyenlerin oranı sadece 14,81. Bu oranlar katılımcıların doğruyu söylemediklerini düşündürüyor. Acaba cevapların doğruluğu çapraz sorularla denetlendi mi? Zira korsan kitap okuma oranını %40’larda olduğunu biliyoruz. ‘Korsan kitap alırım’ diyenlerin yaş grubu 15-34 ve büyük şehirlerde oturuyorlar. Kamuda yönetici olanların (yani yasaları uygulamakla görevli olanların) en çok korsan kitap satın alan grup olduğu görülüyor.
Türkiye Okuma Kültürü Haritası’ndan çıkan genel sonuçlar ise şöyle; Boş zamanlarda en çok televizyon izleniyor (%23,7); kitap rastgele seçiliyor ve düzensiz okunuyor (%45,3); Yılda ortalama 7.2 adet kitap okunuyor; en çok 7-14 yaş grubu kitap okuyor (12 kitap); en çok edebiyat, edebi tür olarak da roman okunuyor; macera, aşk ve tarihi romanlar tercih ediliyor; tavsiye ile kitap okunuyor (%61,5).
Kitap fuarı anketleri
TÜYAP ve Türkiye Yayıncılar Birliği’nin birlikte düzenledikleri İstanbul, İzmir, Bursa, Adana ve Diyarbakır’daki kitap fuarlarında okurlara yönelik anketler yapılıyor. O anketlerde kitap alma ve okuma alışkanlıkları da araştırılıyor. 2010’da her kitap fuarında 500 kişi olmak üzere toplam 2500 kişiye anket uygulanmış. Cinsiyet oranı yarı yarıya, eğitim düzeyi, üniversite ve lise çoğunlukta. Katılımcıların %83.34’ü düzenli kitap okuduğunu söylemiş. %32.34’ü ayda iki kitap, %20.74’ü ayda üç kitap, %19.91’i ayda bir kitap alıyormuş. En çok tercih edilen tür %63.42 ile roman, onu %38.7 ile inceleme kitapları izliyor. %53.84’ü kitap fiyatlarını normal, %32’si pahalı, %7’si çok pahalı buluyor. %78.5’i kitapları kitapçıdan, %24.24’ü arkadaşlarından, %17.56’sı internet kitapçılarından, %15.26’sı kütüphanelerden temin ediyor. Kitaplar hakkında bilgi en çok internetten ediniliyor (%27.4), onu %23.16 ile gazeteler, %19.1 arkadaş tavsiyesi, %10.18 ile kitabevleri, %7.2 kitap ekleri izliyor. Kitap almayı etkileyen unsurlar da şöyle; yazar adı %41.76, içerik %33.64, yayınevi 3.72. ‘Korsan kitap alırım’ diyenlerin oranı %46.34. İki araştırma arasındaki farkları ve benzerlikleri tartışmakta yarar var.