Dersim’i CHP bombaladı…”
Duyunca CHP‘ye çok kızdım…
Kılıçdaroğlu‘nun boyunun kısa olması yetmiyormuş gibi, Dersim‘i de 72 yıl önce (1938’de) bombalamış olmaları…
Hoş değil…
(………)
Ayrıca CHP Genel Başkanı‘nın, yazlığının önünde bir havuzun yer almış olmasının ortaya çıkması da…
Ve Başbakan‘ın Çamlıca‘daki havuzcuğunun boy olarak daha uzun olmasına karşın, en olarak ondan daha dar olması…
Bu da kötü bir şey…
“Enli havuz” sahibi olmak…
(………)
Böylece Kılıçdaroğlu boy kalitesini 13 santimle, havuzun eni avantajını 75 santimle kaybederken, bu kez Başbakan dedi ki:
“Boy önemli değil, soy önemli…”
O zaman referandumda bakacaksınız:
Soy kimde?..
Kılıçdaroğlu‘nun babası da “memur” üstelik… İyi mi?..
★
Bence bu referandumun en önemli yanı; Türk toplumu için bir türlü test niteliği taşıması…
Testten geçiyoruz…
Zekâ testinden…
Belli ki “Evet” denildiğinin ertesi günü, Anayasa Mahkemesi üyelerinin 11‘ini bu iktidar seçecek… Ve böylece 7 yıldır kaldırmadığı dokunulmazlığını önümüzdeki 15 yıla yayacak…
Ama meydanlardaki kürsülere çıkıp da 72 yıl önce “CHP’nin Dersim’i bombaladığını”
söyleyerek insanların referanduma “evet” demesini istemek…
Boy…
Soy…
Derken havuzun eni bakımından milletin “evet” demesini beklemek…
(………)
Bir testtir bu referandum…
Zekâ testi…