Hakkârili çocuklar geçen hafta, Almanya’da yapılacak futbol turnuvasına katılmak için takım seçmelerindeydi. Taş atan çocuklar ile taşlanan lojmanda oturan hâkimin oğlu, aynı takımda ve aynı hayalin etrafında buluştu…
SERKAN OCAK
Yüzlerce çocuk takıma girmeye çalıştı, 21’i seçildi.
HAKKÂRİ – Dilek Yeşilbaş, Hakkâri Devlet Hastanesi’nde psikiyatri uzmanı olan bir doktor. Türkiye’de daha ‘demokratik açılım’ konuşulmaya başlamadan önce Hakkâri’de birçok gönüllü olarak projede çalıştı. Kurduğu Baran Yetenek Avcıları Derneği sayesinde Hakkâri’de ilk kez bir sinema açıldı. İlk kez çocuklara ÖSS danışmanlığı verildi. Özellikle kadın ve çocukları sosyal hayata sokmaya çabalayan Yeşilbaş’ın son projelerinden biri de Hakkârili çocukları Almanya’da yapılacak turnavaya götürerek ‘futbollarıyla’ dünyaya kafa tutmalarını sağlamak.
Türkiye Kadın Girişimcileri Derneği’nin de bir üyesi olan Yeşilbaş, Hakkâri çocuklarla futbol takımı fikrini, daha önce Ağrı’da kurulan Anadolu Futbol Akademisi (ASA) ile ortaklaşa bir projeyle hayata geçiriyor. ASA, şubatta Ağrılı 12 yetenekle İsviçre’ye gitmiş, 26 takım arasında 11. olmuştu. Geçtiğimiz günlerde de, Almanya’da yapılacak ‘U-11 ELBTAL CUP’ için Hakkâri’de seçmeler yapıldı. Seçilen Hakkârili yetenekler Almanya’da Türkiye’yi temsil edecek.
Seçmeler çocuklara farklı bir hayatın kapısını araladı.
Hayal ortak: Ronaldinho olmak
Seçmelere çocukların yoğun ilgisi vardı. İlk seçmeler Yüksekova ilçesinde yapıldı. 300’den fazla çocuk başvurdu. Hakkâri merkezde ise başvuranların sayısı 100’den fazlaydı. Kiminin forması boyundan büyüktü, kiminin ayağında sadece bir lastik ayakkabı vardı. Ama hepsinin hayalini yaşıtlarının aksine öğretmen, doktor, pilot filan değil, sadece ‘Ronaldinho’ olmak süslüyordu
Hakkâri merkezde seçmeye katılan çocuklardan Sinan Koç dokuz yaşında. 3. sınıfa gidiyor. O da ‘Ronaldinho’ olabilmek için ağabeyi İlyas gibi Hakkâri’deki stadın yolunu tutmuştu. Elemelerde pek şanslı olmadığı top sektirirken gözleri kapatmasından ve dişlerini sıkmasından anlaşılıyordu.
Sinan Kaya ise seçmelerin şanslılarındandı. 1999 doğumlu Sinan, orta saha oyuncusu olmak istiyor: “Büyüyünce futbolcu olacağım. Hem vücudum da sağlıklı olur.”
Sait Uçar da çok iddialıydı: “Futbol oynarken çok heyecanlanıyorum. En büyük hayalim futbolcu olmak.”
Rojhat Orhan 13 yaşında. O seçmelere yaşından dolayı katılamamış ancak arkadaşlarını desteklemeye gelmişti: “7. sınıftayım. Keşke ben de Almanya’ya gidebilseydim. Okuldan sonra bazen boyacılık yapıyorum. 10 kardeşiz. Eve para da veriyorum.”
Kamp için evinden ayrı kalacağına üzülen çocuğu, projenin öncüsü Yeşilbaş teselli etti.
‘Polislere taş attım’
Almanya’ya gitme hayaliyle seçmelere katılan çocukların arasında zaman zaman bölgede meydana gelen olayların içinde de yer alanlar da vardı. Ne yaşadıklarının ve ne yaptıklarının henüz farkında olmayan bazı çocukları anlattıkları, bir çok insanın belki de hiç şahit olmadıkları türden. İçlerinden biri en son Hakkâri’de meydana gelen olayların arasında kalmış: “Geçen günlerde Keklik Mahallesi’nde bir olay yaşandı. Polisler geldi. Gaz bombası attı. Acı biber gibiydi. Yüzüm yandı. Duman çıkan bombaya tekme attım. Uzağa gitti. Sonra da polislere taş attım.”
Başka bir çocuk da kafasını uzatarak bir polisin yaraladığı yeri gösteriyor:
“Ağabey, bak kafamın ortasında yarık var. Polis vurdu. Ben de ona taş attım. Ama yakalayamadı hemen kaçtım.”
Hâkim: Çocuklar kıymet gördü
Oğlu Hasan da seçmelere katılan, Hakkâri Asliye Hukuk Mahkemesi hâkimi Okan Albayrak’ın çocuklarla ilgili söyledikleri ise oldukça çarpıcı: “Hakkâri için yapılmış çok iyi bir proje. Burada batıya hiç gitmemiş çocuklar var, şimdi Avrupa’ya gidip gelince anlatacaklar. Çocuklar kıymet görüyor, bunu ilk kez yaşıyorlar. Ben de o heyecanı burada baştan sonuna kadar yaşadım. Bu proje için takım da çalıştırdım ve takıma dört çocuk kazandırabildim. Benim çocuğum da onların içinde. Buraya çocukları getirirken, Hakkârili çocuklar da vardı. Kapıcımın oğlunu da getirdim, o da seçildi. Bizim lojmanın bahçesi var, dışarıdan çocukları da lojmana alıyoruz maç yapıyorlar. Halbuki bu çocuklar olaylarda bizim lojmanları taşlıyorlar. Lojmanları taşlıyor ancak onlar bunu spor gibi görüyor. Çocukların ideolojik boyutu ne olabilir ki? Sonra biz o çocukları alıyoruz, lojmanın bahçesinde top oynuyor. Lojmana gelip top oynayanların içinde taş atan çocukların olduğunu görüyoruz.”
Doktor Dilek Yeşilbaş da bu tür sosyal faaliyetlerin çocukların geleceğini etkilediğini belirtiyor: “Bu proje çocukları spora teşvik edecek. Enerjilerini bu yönde kullanacaklar. Çocuklara aynı zamanda maddi manevi de destek oluyoruz. Ancak burada en önemli olan, çocukları boşluktan, hedefsizlikten kurtarmak. Bu tür sosyal çalışmalar suça itilen çocukların taş atmasına da engel oluyor.”
Almanya’da 20-24 Mayıs’ta yapılacak turnuvada Türkiye’yi temsil edecek Hakkârili yetenekler, İstanbul Riva’da kampa girecek. 21 çocuğu İstanbul’da süprizler de bekliyor olacak. Önemli kulüplerin altyapılarıyla hazırlık maçları yapılacak. Anadolu Spor Akademisi Futbol Takımı’nın Hakkârili oyuncuları ünlü futbolculardan oluşturulacak takımla da birlikte top koşturma fırsatı bulacak.