Doğu Anadolu’da turizm atağa geçecek
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde şehir ve kültür turizmi konusunda çok ciddi kaynak ayırdıklarını ve alt yapı çalışmaları yaptıklarını belirterek, ”Van bizim özellikle üzerinde durduğumuz bir yöre. Van eksenli bir turizm gelişmesi planlamaya çalışıyoruz. Şu anda iki yöreye özel biçimde önem vermeye çalışıyorum. Doğuda Van, iç doğuda Erzurum olmak üzere iki bölgede Doğu Anadolu turizmini ayacağa kaldırmaya çalışıyoruz” dedi.
Bakan Günay, turizmin bulunduğu bölgede bütün üretici sektörler arasında ilişki kurmayı sağladığını, küçük esnafa kadar dayanan bir hizmet ağı imkanı sunduğunu ifade ederek, Hatay, Gaziantep, Urfa, Mardin ve Adıyaman’da, hatta Van’a, Kars’a Ağrı’ya İshak Paşa Sarayı’na kadar olan coğrafyada inanılmaz bir kültür turizmi potansiyeli bulunduğunu söyledi.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde geniş bir damak tadı, yemek kültürü ve gastronomi konusunda büyük zenginlik olduğunu dile getiren Günay, ”Terör asıl o bölgeyi olumsuz etkiliyor. Türkiye’nin batısında şu ana kadar biz düşe kalka çok iyi bir yere geldik Allah’a şükürler olsun ama Doğu ve Güneydoğu insanı turizmden büyük bir gelir elde edebilir. Büyük bir istihdam kapısı çünkü turizm” diye konuştu.
Sadece Nemrut’un bölgeye milyonlarca insanın gelmesini sağlayabileceğine dikkati çeken Bakan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Sadece Mardin, Gaziantep, Urfa, Hatay Müzesi tüm bunlar dünya çapında çok önemli destinasyonlar haline gelebilir. Biraz terör bölgenin yakasını bıraksa. O bölgede herhangi bir yörede mayın, bomba patladığı zaman bir ölümlü olay ortaya geldiği zaman, sanıyorum ki bu bölgeye olan ilgi ne yazık ki azalıyor. Bu bölgedeki potansiyelin gecikmesine, kendisini devreye sokmasına engellenmesine yol açıyor. Van bizim özellikle üzerinde durduğumuz bir yöre. Van eksenli bir turizm gelişmesi planlamaya çalışıyoruz. Şu anda iki yöreye özel biçimde önem veriyorum, doğuda Van, iç doğuda Erzurum olmak üzere Doğu Anadolu turizmini ayacağa kaldırmaya çalışıyoruz. Mesela Diyarbakır İçkale’yi yeni bir müze alanı haline getiriyoruz.
Mardin bir anlamda yenileniyor. Mardin ve Midyat’ta çeşitli kamu kurumlarıyla işbirliği içinde tarihi kent dokusunu ortaya çıkarma konusunda yoğun bir çabamız var. Urfa’da mozaik çalışması, bir kaç yıldan bu yana yapılıyor, yeni bir müze girişimimiz, sokak sağlıklaştırması, tarihi mekan düzenlemeleri var. Aynı şekilde Gaziantep hızla ayağa kalkmış durumda. Bölgenin tek ve en büyük mozaik müzesini yapıyoruz. Bu yılın sonunda açılışını gerçekleştirmeye, mevcut müzeyi iyileştirmeye çalışıyoruz.”
Bakan Günay, Doğu Karadeniz bölgesinde de turizm odaklı bir kalkınma planı hazırladıklarını anımsatarak, ”Karadeniz ve Doğu Anadolu’da turizm odaklı kalkınma potansiyelini ayağa kaldırma konusunda yoğun bir çalışma sergiliyoruz. Terör ne yazık ki bu bölgelerde, iç Karadeniz’de, Doğu Anadolu’da bir bomba patladığı zaman, potansiyelin gecikmesine, kendisini devreye sokmasının engellenmesine yol açıyor” dedi.
”Çarpık kentleşme büyük sorun”
”Türkiye’nin kültür ve turizmdeki en büyük sorunu sizce nedir?” sorusuna, ”Israrla her yerde söylüyorum. Türkiye’nin kültür yapısını da her yerde tahrip eden, turizm potansiyelini de önemli ölçüde etkileyen çarpık kentleşme” yanıtını veren Bakan Günay, Türkiye’nin çarpık kentleşmeyle baş etmeye çalıştığını vurguladı.
Günay, şöyle konuştu: ”Biz yaylalarımızı da çok katlı ve estetiği olmayan yapılarımızla, deniz kenarında da aynı şekilde çok katlı ve estetik duygusundan yoksun yapılarla doldurmuşuz. Caddemiz, sokağımız, meydanımız yok. Günlük yaşamımız ne yazık ki estetikten yoksun apartmanlarla kuşatılmış ve kıstırılmış vaziyette. Yaşam tarzımızın o eski zarafetini, özgünlüğünü, nezaketini ortaya koyacak fiziksel mekanlardan koparılmışız. Eğer bu son 50 yıl içinde, bu çarpık kentleşme yaşanmamış, şehirlerimiz daha estetik kaygısı ve gelecek duygusuyla kurulmuş olsa şu an Türkiye olduğundan çok daha çekici bir ülke haline gelebilirdi. Ne yazık ki dünyanın başka ülkelerini görünce insan içinde çok derin bir acı hissediyor. Çarpık kentleşmenin bundan sonra kesin olarak durması, var olanlarla elden geldiğince mücadele edilmesi ve ancak Türkiye’nin önünün açılabileceği konusundaki düşüncelerimi yüksek sesle gittiğim kasaba festivallerinde bile ifade ediyorum.”
Turizmi çeşitlendirme çalışmaları
Bakan Günay, ”erken rezervasyon rakamlarıyla” ilgili soru üzerine, Türkiye’nin turizmde geçen yılı artıyla kapatan tek ülke olduğunu hatırlattı. Erken rezervasyon kampanyasının iki yıldan bu yana iç turizme yönelik yapıldığını kaydeden
Bakan Günay, ‘‘Yoğun bir yakınma oluyordu önceki yıllarda bizim yurttaşlarımız yabancılardan daha pahalı hizmet alıyorlar diye. Bizde erken rezervasyon kampanyası başlatarak aynı indirimlerden kendi yurttaşlarımızın da yararlanmasını sağlamaya çalıştık. Geçen yıl yüzde 40’lar civarındaydı sanıyorum bu yıl yüzde 60’lar civarında bir artış sağlandı. Erken rezervasyon sayesinde iç turizmde büyük bir hareketlilik sağlandı. Böyle devam edecek gibi görünüyor” diye konuştu.
Türkiye’de mevsimi genişletmek ve turistlerin ilgi alanını büyütmek konusunda çok büyük ve somut çalışmaları bulunduğunu vurgulayan Bakan Günay, termal turizmin de bunlardan biri olduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin termal alanda büyük bir potansiyeli bulunduğunu anlatan Günay, ”Termal Master Planı’nı bitirdik. Türkiye’de şu anda çok sayıda Erzurum’dan İzmir’e kadar çeşitli alanlarda termal alanı tahsis edebileceğimiz elimizde hazırlığımız var. Bu konuda yatırımcılara her türlü kolaylığı göstermeye hazırız” diye konuştu.
Kongre turizminin de çok önemli olduğunu belirten Günay, şunları söyledi: ”Kongre turizmi müşterisi aynı zamanda kanaat önderi. Kendi mesleğinin, toplumunun önde geleni olduğu için. Onlar hem yüksek harcama yapıyorlar hem de anlatım etkileme güçleri son derece yüksek. Kongre turizmi konusunda İstanbul’da Kongre Vadisi bitti çok önemli bir alan kazandık. Haliç’te eski Sütlüce mezbahası denilen yerde şu anda Haliç Kongre Merkezimiz oluştu, hem kültür hem de kongre etkinliklerinde kullanıyoruz. Ayazağa ile ilgili kongre ve kültür, konser salonu çalışmalarımız var. Ege Bölgesi’nde, İzmir’de çok önemli bir yatırım var TÜRSAB ile birlikte gerçekleştirmeye çalıştığımız. KOMER kongre merkezi, Doğu Akdeniz’in en büyük kongre merkezi olacak ve Kuşadası, İzmir, Ege turizmine çok büyük katkı sağlayacak.
Bunun yanı sıra Ankara’da, Konya’da, Antalya’da Türkiye’nin çeşitli yerlerinde kongre turizmi konusunda yeni yatırımlar var. Oteller salonlarını imkanlarını büyütmeye çalışıyorlar. Kış turizmi, Türkiye’nin yine küresel ısınma çağında önemli çekim alanlarından birisi. UNIVERSIAD 2011 Erzurum’da yapılacak, çok ciddi bir alt yapı yatırımı var. Ayrıca Sarıkamış’ı bu destinasyona katmak, Ilgaz’da, Davraz’da başka alanlarda, Uludağ’da yeni düzenlemeler yapmak ve kış turizmi potansiyelini geliştirmek konusunda gayretlerimiz var.”