İstanbul’da Bakanlığa bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinde,
dâhili ve cerrahi branşlarda çalışan asistanların baktığı hasta sayısı arttıkça performansları düşüyor. Nöbet süresinin uzunluğuna rağmen izin kullanamamaktan şikâyet eden asistanların klinikte hastaya ayırdığı süre de 10 dakikanın altında FATMA ERGÜZELOĞLU-ANKARA Eğitim ve araştırma hastanelerinde klinik iş yükleri ve bu iş yüklerinin performans ölçütlerine nasıl yansıdığı araştırıldı. Dâhili ve cerrahi kliniklerdeki asistan doktorlarla yapılan bir anketin sonucuna göre, asistanlar fazla sayıda hasta bakıyor ve nöbet tutuyor, nöbet izni kullanamıyor ve üstelik nöbet ücreti az. Yeterli eğitim verilmediğini de belirten asistanlara göre çalışma ortamı uygunsuz, eğitimli sağlık personeli yeterli sayıda değil. Dâhili ve cerrahi kliniklerde görev yapan asistanların şikâyet nedenleri değişmedi. Araştırmaya göre, cerrahi kliniklerin girişimsel işlemlerden dolayı performans puanı daha fazla; dolayısıyla kazançları da daha fazla. Anketin evrenini, İstanbul’daki hastanelerde çalışan asistan doktorlarla, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan asistanlar oluşturdu. Katılımcılara 25 soru soruldu. Araştırmaya 40’ı dâhili, 40’ı cerrahi branşlardan olmak üzere toplam 80 asistan doktor katıldı. Araştırmaya göre, katılımcıların sadece yüzde 25’i çalışma süresinden memnun; yüzde 75’i memnun değil. Asistanların yaklaşık yüzde 75’i nöbet sayısını fazla buluyor. Grubun yüzde 27’si nöbet izni kullanıyor, oysa yüzde 73’ü kullanamıyor. Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Performans Yönetimi ve Kalite Geliştirme Daire Başkanlığınca yayınlanan Sağlıkta Performans ve Kalite Dergisi, yılda iki kez, ocak ve temmuz aylarında yayınlanan bilimsel hakemli bir dergi. Asistan hekimlerin iş yükleri ve bunun performans ölçütlerine yansımasını araştıran makale ise Derginin Ocak 2010 tarihli ilk sayısında yayınlandı. “Eğitim hastanelerinde asistan doktorların klinik iş yükleri bakımından performans ölçütlerinin karşılaştırılması” isimli makale, Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Haluk Tanrıverdi ve Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Çiğdem Teker tarafından yapıldı. Cerrahlar daha çok kazanıyor Araştırmada aynı zamanda dâhiliye kliniğinde çalışanların yarısına yakını çalışma süresinden memnun. Cerrahi ve dâhili kliniklerinde doktor başına düşen hasta sayısı eşit. Kişi başına düşen hasta sayısının performansa etkilerinin kliniklere göre dağılımı incelendiğinde; dâhili ve cerrahi kliniklerde çalışanların kişi başına düşen hasta sayısının fazla olmasının performanslarını düşürdüğü görüldü. Ancak cerrahi kliniklerde çalışanların kişi başına düşen hasta sayısının performansı etkilemediğini düşünen çok az bir kısım da mevcut. Tüm grupta yatan hasta sayısının performansı etkilediği, cerrahi kliniklerde bu etkinin biraz fazla olduğu gözlendi. Nöbet de performansı düşürüyor Eğitimin performansa etkisi incelendiğinde, çalışanların iyi eğitim almaları performanslarını olumlu yönde arttırıyor. Düzenli tek hekimli muayene odası ve eşyaları tam poliklinik ortamında çalışmanın performansa etkilerinin kliniklere göre dağılımı incelendiğinde, cerrahi ve dâhili kliniklerde çalışanların, tek hekimli muayene odası ve eşyaları tam olan polikliniklerde çalışmaları performanslarını olumlu yönde arttırıyor. Tedavi süresi 10 dakika Randevulu sistemin performansa etkileri incelendiğinde, cerrahi kliniklerde daha fazla, dâhili kliniklerde daha az oranda performanslarını olumlu yönde arttırıyor. Araştırmada, bir hastaya ayrılan sürenin kliniklere göre dağılımı incelendi ve cerrahi kliniklerde ve dâhili kliniklerde hastaya ayrılan ortalama sürenin 10 dakikanın altında olduğu görüldü. Eğitim hastanelerine başvuran hastaların ciddi ve araştırılması gereken hasta sayısının yüzde olarak kliniklere göre dağılımları incelendiğinde, cerrahi bölümlere başvuran hastaların yüzde 10’unun ciddi ve araştırılması gereken hasta, dâhili bölümlere baş vuran hastaların ise yüzde 10‘undan da azının ciddi ve araştırılması gereken hasta olduğu tespit edildi. Asistanın iş yükü azaltılmalı Çok hasta bakmak puan getirmez Ancak bu ankette de görüldüğü üzere, eğitim ve araştırma hastanelerine gelen hastalardan ciddi ve araştırılması gerekli olanların oranı yüzde 10, hekim başına düşen hasta sayısı ise 40’ın üzerindedir. Bu durum üniversite hastanelerinde de çok farklı değildir. Üniversite hastaneleri de sevk zincirinin ortadan kalkmasıyla birer hizmet hastanesi olma yolundadır. Dolayısıyla gerek eğitim ve araştırma hastanelerinde gerekse üniversite hastanelerinde asistan ile eğitici kadrolar arasında usta-çırak ilişkisine dayanan, genç hekimlere mesleki bilgi ve birikimin aktarılabilmesi için uygun koşullar sağlanamamaktadır. Anketimizde de yardımcı sağlık personelinin iş yükünü yüzde 20-30 azalttığı görülmektedir. Çok hasta bakmak performans puanı olarak değerlendirilmemelidir. Çünkü bu durumda hastaya ayrılan süre kısalmakta ve dolaylı olarak dikkatli değerlendirilip doğru teşhis konulmasında ve hastaların bilgilerinin işlenmesinde sıkıntılar ortaya çıkabilmektedir |