Yüzyılın hastalığı olarak nitelendirilen depresyonun antik çağlardan beri insanlığının sorunu olduğu bildirildi. Gülhane Askeri Tıp Akademisi Psikiyatri Anabilimdalı Öğretim Üyesi Yrd. Dr. Sinan Yetkin, Homeros’un İlyada destanında düş kırıklığından, çökkünlükten ve intihardan söz ettiği bilgisini verdi. Hipokrat’ın yaptığı depresyon tanımına da işaret eden Yetkin, “Efesli Soranus ile İbni Sina ve İshak İbni İbram gibi hekimler de bu konuda önemli gelişim göstermişlerdir” dedi.
Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Psikiyatri Anabilimdalı Öğretim Üyesi Yrd. Dr. Sinan Yetkin, antik çağlardan itibaren depresyon örneklerine ait kayıtlar bulunduğuna, Manisa’nın Sipil Dağı’nda yer alan Niobe’nin taş yüzü depresyon sembolize ettiğini ifade etti.
İzler İlyada Destanı’nda
Homeros’ın 3 bin yıl öncesinde yazdığı İlyada destanında Kral Ajax’ın aşırı hareketli durumu ile düş kırıklığı, çökkünlükleri, hızlı döngüsel geçişlerinden ve intihar etmesinden bahsedildiğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Yetkin, şunları söyledi:
”Bu da olasılıkla hızlı siklus gösteren manikdepresif duruma ilk örnektir. Samuel’in kutsal kitabında Kral Saul’un öyküsünde depresif bir sendrom tanımlanmıştır. Depresyonun ona eziyet vermek için tanrı tarafından gönderilen kötü bir ruh olduğu belirtilmiştir. Tarih öncesi dönem tedavileri içinde Troyalı Helena’nın keder ve üzüntüleri azaltmak için nepenthes adlı bitkiden elde edilen bir morfin türevini antidepresan amaçlı kullandığı bildirilir. Bu belki de depresyonun kaydedilmiş en eski farmakolojik tedavisidir.”
Hipokrat’dan depresyon tanımı
Tıbbın babası olarak nitelendirilen Hipokrat’ın depresyon gibi ruhsal fenomenlerin beyinden kaynakladığını söylediğini kaydeden Yetkin, şöyle devam etti:
”Hipokrat’a göre, beynin balgam ve safradan etkilendiğini, balgamın etkilediği kişilerin sakin kişiler olmasına rağmen safranın etkilediği kişileri ise sakin durmadıklarını, daima şaka yaptıkları, hileye başvurduklarını tanımlamıştır. Melankolinin aşırı miktarda barsak ve dalakta biriken kara safra ile oluştuğu, toksit olan bu maddenin beyni etkilediğinden bahsetmiştir. Melankolinin uzun süreli stres yaratıcı durumlarda ortaya çıktığını söylemiştir.
Efesli Soranus hastaların tedavisinde bugün lityum içerdiğini bildiğimiz kaynak sularını kullanmıştır. Türk ve Arap dünyasında ise İbni Sina ve İshak İbni İbram gibi hekimler bu konuda önemli gelişim göstermişlerdir.”
Depresyondan nasıl korunuruz?
Deprasyondan korunmak için genel yaşam koşullarının iyileştirilmesinin çok önemli olduğunu sözlerine ekleyen Yetkin, ”Binlerce yıllardır var olan depresyon konusunda maalesef günümüz insanının birçoğunun yeterli bilgisi yok. Kültür seviyesi arttıkça hastalığın tedavisi için tıbbi yardım alanların sayısı artıyor” dedi.