Sağlık Bakanlığı’nın dört yıldır pilot uygulamayla devam eden aile hekimliği sistemi, yıl sonuna kadar tüm Türkiye’yi kapsamış olacak.
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Nihat Tosun, Ocak ayında aile hekimliğine geçilen il sayısının 40’a ulaştığını belirterek, planlanan takvime göre, yıl içinde uygulamanın 41 ilde daha başlamasıyla 2011 yılına girerken aile hekimliğinin tüm Türkiye’de yerleşmiş ve 4 yıllık tecrübelerin getirisiyle sistemin oturmuş olacağını söyledi.
İllerde eğitimler tamamlandıktan sonra yerleştirmelerin yapıldığını, bu sürecin ardından ise uygulamanın başladığını anlatan Tosun, ”Her ilde merkezi laboratuvarların kurulması tamamlandı. Bunlar taşımalı sistemle çalışıyor. Toplum sağlığı merkezlerindeki laboratuvarlardan toplanan numuneler burada analiz ediliyor ve sonuçlar direkt olarak aile hekiminin bilgisayarına gönderiliyor. Bu laboratuvarlardan her ilde kuruldu” diye konuştu.
‘Sevk zinciri şu anda düşünülmüyor’
Geçmişte pilot uygulamalarda yurttaşların sevk zinciri konusunda sıkıntı yaşadığı görüldüğü için bu aşamada bunun başlatılmasının düşünülmediğini açıklayan Tosun, ”Hekim sayısı yetersiz olduğu için sevk zincirine geçmeyi henüz planlamıyoruz” dedi.
Aile hekimlerinin 2. aşama eğitimlerinin başladığını da bildiren Tosun, bir yıl boyunca uzaktan internet yoluyla yapılacak eğitimden sonra, hekimlerin sınava tabi tutulacaklarını belirtti. Sağlık Bakanlığının yönergesine göre toplum sağlığı merkezleri, kendi bölgelerinde sağlık hizmetlerini yürütecek, sağlık kuruluşları ile koordinasyonu sağlayacak, gerektiğinde diğer kuruluşlarla işbirliği yaparak toplumun ve bireylerin sağlığını korumak ve sağlık düzeylerini yükseltmekten sorumlu olacak.
Söz konusu sağlık kurumları bunun için şu hizmetleri sunacak veya sunulmasını sağlayacak:
-İdari ve mali işler,
-Kayıt ve istatistik,
-Plan ve program yapma,
-Üniversitelerle işbirliği,
-İzleme ve değerlendirme,
-Bulaşıcı hastalıkların kontrolü,
-Bulaşıcı olmayan hastalıkların kontrolü,
-Üreme sağlığı hizmetleri,
-Ulusal programlar,
-Adli tıp hizmetleri,
-Acil sağlık hizmetleri,
-Kaza ve yaralanmalardan korunma hizmetleri,
-Görüntüleme ve laboratuvar hizmetleri,
-Çevre sağlığı hizmetleri,
-İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri,
-Afet hizmetleri,
-Sağlığın geliştirilmesi ve teşviki,
-Sağlık eğitimi hizmetleri,
-Toplu yaşam alanları ve okul sağlığı hizmetleri,
-Sosyal hizmet çalışmaları.
Her aile hekimi için kayıtlı hasta sayısı en az bin, en çok 4 bin olabilecek. Her il ve ilçede, sorumluluk bölgesi mülki sınırlar olan birer toplum sağlığı merkezi kurulacak. Büyükşehir Kanununa tabi illerde büyükşehir belediyesine bağlı her ilçede, nüfusu 100 binden fazla olan il merkezlerinde ise her 100 bin kişiye bir toplum sağlığı merkezi kurulacak. Toplum sağlığı merkezleri nüfusa göre; 20 bin nüfusa kadar ”D” tipi, 20 bin-50 bin nüfusa kadar ”C” tipi, 50 bin-100 bin nüfusa kadar ”B” tipi ve 100 bin nüfusun üzerinde ”A” tipi olarak sınıflandırılıyor.
Aynı ilçede birden fazla toplum sağlığı merkezi kurulabiliyor. İlçede birden fazla toplum sağlığı merkezi varsa, o ilçenin mülki idare sınırları içinde kalmak kaydıyla sorumluluk bölgeleri il sağlık müdürlüğünce belirleniyor. Kolay ulaşılabilecek merkezi yerlerde, uygun büyüklükteki bina veya binalarda hizmet sunabilen toplum sağlığı merkezleri, belirli şartlarda valiliğin teklifi ve Bakanlığın onayı ile hizmete açılıp kapatılabiliyor.
Hangi illerde ne zaman başlayacak
Sağlık Bakanlığının planlamasına göre; aile hekimliği Kilis ve Iğdır’da Nisanda, Niğde’de Mayısta, Kırklareli, Giresun ve Konya’da Haziran’da, Bingöl, Yozgat, Çanakkale, Malatya, Ankara ve Aksaray’da Temmuzda, Tokat, Ardahan, Batman, Tekirdağ ve Kars’ta Ağustosta, Mersin, Ordu, Siirt, Bitlis, Zonguldak, Muş, Hakkari ve Sıvas’ta Eylül’de, Ağrı, Afyonkarahisar, Balıkesir, Van ve İstanbul’da Ekimde, Mardin, Diyarbakır ve Kocaeli’de Kasım’da, Şırnak, Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Aydın, Muğla ve Antalya’da Aralık’ta başlayacak.