İstanbul’a ait kültürel değerleri tek çatı altında toplamak ve elektronik ortamda herkesin kullanıma sunulmasını amaçlayan ”İstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri Projesi” tamamlandı.

İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili, Richmond Otel’de düzenlenen bilgilendirme toplantısında, projenin Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ortaklığında, Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansının desteğiyle gerçekleştirildiğini söyledi.

İstanbul’un neyi olup olmadığına ilişkin bilgilerin elde olması ve herkesin kullanıma açık halde bulunması ana fikriyle yola çıkıldığını vurgulayan Bilgili, konuşmasını şöyle sürdürdü: ”Bundan sonra elektronik ortamda, her isteyen, İstanbul’un bilgilerine sahip olabilecek. İstanbul üzerine proje geliştirebilecek, kentin kültür, kültür endüstrisi ve turizm politikasını ortaya çıkarabilecek. İstanbul dünyada iddialı bir şehir. İddialı olmanın gereklerini de yerine getirmek gerekiyor. En büyük eksiklerimizden biriydi. İstanbul’un kültür ve turizm potansiyeline yönelik envanterimizi yarından itibaren kullanıma açmış olacağız.”

”Türkiye’de bir ilk, dünyada da iddiaya sahip”

2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansının desteğiyle geç de olsa bu projeyi hayata geçirmeyi başardıklarını vurgulayan Bilgili, envanterin hem kültürel mirasa ilişkin bütün bilgileri içerdiğini hem de kültür endüstrisini ve kültürün tüm boyutlarını kapsadığını kaydetti.
Bilgili, ”Bu yaptığımız çalışma Türkiye’de bir ilk, dünyada da bir iddiaya sahip” dedi.

”İstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri Projesi” kapsamında İstanbul’da 200 kurumla iş birliği yapıldığını ve ülkenin en iyi uzmanlarıyla çalıştıklarını ifade eden Bilgili, ”Bu çalışma, Türkiye’nin diğer şehirleri için model olacaktır. Mardin böyle bir envanter hazırlayacaksa yöntem burada. Gerekirse danışmanlık da yaparız. Her şehir kendi envanterini bizim yaptığımız bu usulle hazırlarsa Türkiye’nin kültür mirası ve endüstrisi envanteri de ortaya çıkmış olur” şeklinde konuştu.

Emre Bilgili, sadece Türkiye’deki değil dünyadaki şehirlere de talep etmeleri halinde destek verebileceklerini kaydetti. Bilgili, envanterin elektronik ortamda sürekli geliştirilip güncelleneceğini, projenin bundan sonraki asil sahibinin İstanbul Valiliği veya İstanbul Büyükşehir Belediyesi olacağını, onların kendi aralarında bu konuda anlaşacağını vurguladı. İnternet sitesinin, şu anda sadece Türkçe olduğunu, daha sonra farklı dillerde de hazırlanabileceğini aktaran Bilgili, bu çerçevede 17 kitap hazırlandığını ve 3’ünün İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından basıldığını anlattı.

”İnsanlığa ve Türk milletine adanmak üzere hazırlandı”

TÜBA Başkanı Yücel Kanpolat da tarih boyunca 3 büyük imparatorluğa başkentlik yapmış, bulunduğu coğrafyanın en önemli kenti İstanbul’un neyi olup olmadığını ortaya koyan bu projenin çok büyük önem taşıdığını vurguladı.

Projenin kar amaçlı değil, insanlığa ve Türk milletine adanmak üzere hazırlandığını dile getiren Kanpolat, projeyi başka ülkelerle de paylaşmaya hazır olduklarını söyledi. Proje koordinatörü Hakan Tanrıöver de projenin 15 ay boyunca 48 kişilik bir ekibin, İstanbul’da kültürün yaratıldığı ve tüketildiği alanlarda yaptığı saha çalışması sonucunda tamamlandığını belirtti.

Analitik verilerin yer aldığı 150 bin web sayfası ve 60 bin fotoğraftan oluşan ”www.istanbulkulturenvanteri.gov.tr’‘ adresinden ulaşılabilecek dinamik bir web sayfası tasarlandığını anlatan Tanrıöver, sitenin yarın sabahtan itibaren açılacağını belirtti. Tanrıöver, bilgi ve verilerin ”kentsel mimari”, ”arkeoloji”, ”halk kültürü”, ”kültür ekonomisi”, ”haritalar” ve ”İstanbul bibloyografyası” olmak üzere 6 başlıkta toplandığını kaydetti.

Aynı mekanın 200 yıllık serüveni

Siteden, 1776 yılından bu yana aynı mekanın geçirdiği 200 yıllık değişimin takip edilebileceğini, tüm tarihi haritaların da sitede yer aldığını kaydeden Tanrıöver, ”İstanbul’un var olduğu bilinen, ama derli toplu bir hali bulunmayan kültürel ve geleneksel değerler toplanarak kayıt altına alındı. Böylece İstanbul meraklıları ve araştırmacılara yol gösterecek olağanüstü bir kaynak sağlandı” diye konuştu. Tanrıöver, İstanbul ile ilgili yazılan tüm kitapların, doktora ve yüksek lisans tezlerinin künyelerinin de siteye konduğunu dile getirdi.

Sistemde 39 ilçedeki kentsel mimari alanında 27 bin 690 yapının kayıtlı olduğunu ifade eden Tanrıöver, ”Bu çalışma kapsamında, yarından itibaren yeni belirlenen bin kentsel mimari öğeyi koruma kurullarına tespit ettireceğiz” dedi.

Tanrıöver, yeni envanterlerin Silivri, Çatalca ve Arnavutköy’de bulunduğunu, bunların, tek yapı ölçeğindeki küçük yapıları içerdiğini söyledi. Kentteki kayıp eserlerin envanter kapsamında bulunmadığına işaret eden Tanrıöver, ”1776’dan 2010’a kadar İstanbul’un geçtiği tarihi evrelerini nokta bazında görebileceğiz” ifadesini kullandı.

Deniz surları envanter altına alındı

İstanbul deniz surlarının, ilk defa bu detayda envanter altına alındığını vurgulayan Tanrıöver, çalışmalar sırasında deniz surlarının etrafında tespit ettikleri kötü yapılarla kirli görüntüleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tarih Çevre Koruma Müdürlüğüne ilettiklerini söyledi. Tanrıöver, Süleymaniye bölgesindeki özgün olmayan çalışmaları Vakıflar Müdürlüğüne bildirdiklerini anlattı.

Kentin kültür altyapısının mekansal dağılımını da harita üzerine yerleştirdiklerine işaret eden Tanrıöver, proje kapsamındaki yayınların, projede elde edilen verilerin analitik incelemesini içerdiğini söyledi. Tanrıöver, ”İstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri Projesi” için toplam bütçenin 1 milyon 512 bin TL olduğunu ifade ederek, bunun 1 milyon lirasının İstanbul 2010 Ajansının, geri kalanının ise TÜBA ve Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla sağlandığını kaydetti.