Yeni Türkü 11 yıl aradan sonra çıkardıkları “Şimdi ve sonra Yeni Türkü” albümleriyle hayranlarının karşısına çıktı.


‘Buğdayın Türküsü”yle başlayan serüven, ”Cevriye”yi de kattı ”Göç Yollarına”… ”Yağmurun Elleri”, ”Fırtına”nın habercisi, ”Maskeli Balo” hayatın gerçeğiydi… ”Sonbahardan Çizgiler”, ”Akdeniz Akdeniz” ile yıkandı biraz… ”Yitik Bahar”a ”İstersen Hiç Başlamasın” uyarısı, ”Günebakan”larla ”Telli Telli” turnaların arkadaşlığı kadar içtendi… ”Arkadaşlar Ayrılıklar”ın hüznü derinden çökse de kalplere, elinde bir demet ”Karanfil” ile ”Mamak”ta, ”Mapusane Kapısı”nda bekleyen sevgiliye ”Olmasa Mektubun” minnettarlığı ”Fırtına”lar estirdi; ”Ağır Kapılar”dan ”Akasya Kokulu Sabahlar”a açıldı kucaklar… Özetle: ”Aşk Yeniden”…

İsimleriyle yukarıdaki gibi paragraf oluşturabilecek, nice cümleler kurulabilecek çok sayıda ”hit” şarkıya imza atan bir grup Yeni Türkü…

”Buğdayın Türküsü” 1979 yılında yayınlanmış, son albümleri ise 1999 yılında çıkardıkları ”Yeni” olmuştu. Ardından uzun süreli bir suskunluk…

Grubun kurucusu Derya Köroğlu, ”Yeniler bile eskiyeli çok uzun süre oldu. O albümün ardından gruba genç ve yeni arkadaşlar gelmişti, onlar bile eskidi” diyor, ardından da sevenlerine müjdeyi veriyor: ”Yeni albüm tamamlanmak üzere, yakında yeni şarkılarımızla huzurlarınızdayız.”

Albümün genel yapısı hakkında da bilgi veren Köroğlu şunları söylüyor: ”Yeni Türkü’nün soundu doğu ile batı müziği arasında gidip geliyor, yani albümlerimiz arasında bir iç tutarlılık söz konusu. Sadece ‘Vira Vira’ adlı albümümüzde batı popa bir kayış oldu, ancak bu albümde öyle bir şey söz konusu değil. Yeni albümle tekrar ‘Aşk Yeniden’ ve ‘Yeşilmişik’teki eski Yeni Türkü çizgisine dönüyoruz.”

Köroğlu, yeni albümlerinin adının ”Şimdi ve Sonra Yeni Türkü” olacağını anlatıyor ve albüme de adının bir kısmını veren şarkıları ”Şimdi ve Sonra Ankara”nın, ”Mamak Türküsü” kadar güzel bir şarkı olduğunu iddia ediyor.

Yılmaz Erdoğan’ın şiirine beste

Bu albümlerinin birçok sürprizi de barındırdığını ifade eden Köroğlu, bunlardan birini de şimdiden paylaşıyor:

”Daha önceki albümlerimizde şiirlerinden şarkı sözü olarak yararlandığımız Murathan Mungan’ı maalesef bu albümümüze katamadık. Ancak bir Yılmaz Erdoğan şiirini besteledik bu albüm için. ‘Ankara Ankara’ şiiri üzerine bestelediğimiz şarkının çok beğenileceğini düşünüyoruz.”

Bu albümde de diğer albümlerinde olduğu gibi enstrümantal bir şarkıya yer verme geleneğini sürdürdüklerini belirten Köroğlu, söz konusu şarkının daha önce yazdıkları bir dizi müziğinin yeni versiyonu olacağı yönünde bir ipucu veriyor.
Köroğlu’nun ”Bu albümde de Yunanca şarkı da olacak mı” sorusuna yanıtı ise şöyle oluyor:

”Bu albümüzde ‘Eyyvallah’ adlı, Yunancası da aynı isimli bir parça yer alıyor. Bu şarkıda, geçen yıllara, geçirdiğimiz olaylara bir selam duruşumuz var. Yani bu albümde de Grek ruhunu eksik etmiyoruz”.

Yeni Türkü 1997 yılında büyük bir sarsıntı yaşamış; önce Fuat Oburoğlu, ardından da Cengiz Onural ve Murat Buket gibi önemli isimler gruptan ayrılmıştı. O günleri, ”Büyük bir kırılma yılıydı, benim de kalbim kırıldı” diyerek özetleyen Derya Köroğlu, kötü günlerin geride kaldığını şu cümlelerle vurguluyor:

”Ama sonradan bunu toparladık. Yine birlikteyiz arkadaşlarımızla. Hatta yeni albümde Cengiz Onural ile sözü, müziği ortak bir parçamız da var. Eski kalpler yine bir araya geldi. Bu da 30. yılımızda çok güzel bir şey…”

Köroğlu, grubun yeni kadrosuyla eski kadrosunu karşılaştırırken, şimdiki yapılanmanın öncekine göre avantajlarını da dile getiriyor:

”Son 11 yılı şöyle anlatayım; Bizler bir yandan çalışan, bir yandan da müzik yapan insanlardık. Kimimiz mimar, kimimiz ekonomist, kimimiz bilgisayarcıyız; gündüz çalışıp akşam müzik yapıyorduk. Son yıllarda kendini müziğe vermiş insanlar olduk. Bir de grup gençleşince doğruyu söylemek gerekirse sahnede daha iyi bir dinamizm ortaya çıktı.”